HDP'de 'Roboski davası' krizi: Ayhan Bilgen'i istifaya götüren süreç nasıl gelişti?

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Roboski davasıyla ilgili başvuruyu reddetmesinin üzerinden aylar geçtikten sonra "ailelere verdikleri sözleri tutamadığı" gerekçesiyle grup başkanvekilliği ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeliği görevlerinden istifa kararı aldı.

20.11.2018, Sal - 08:49

HDP'de 'Roboski davası' krizi: Ayhan Bilgen'i istifaya götüren süreç nasıl gelişti?
Haberi Paylaş

İstifa kararını HDP (Halkların Demokratik Partisi) Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli'ye ileten Bilgen, yeni grup başkanvekili seçilene kadar bu görevi sürdürecek.

28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu, Kürtçe adıyla Roboski Köyü yakınlarında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bombardımanı sonucu 34 sivilin yaşamını yitirdiği olayla ilgili dava, Ayhan Bilgen'in istifası kararıyla bir kez daha gündeme geldi.

HDP; katliamla ilgili resmi hiçbir görevlinin sorumlu tutulup, ceza verilmediği davayla ilgili iç yargı yollarının tüketilmesi nedeniyle Roboski'de yaşamını yitirenlerin yakınlarının AHİM'e taşıdığı davayı, parti içinde kurduğu komisyon aracılığıyla yakından izliyordu.

Ancak AİHM, başvuruyu geçen 18 Mayıs'ta "eksik olan belgeler geciktiği" için reddetti.

Şimdi merak edilen, HDP ve Roboskili ailelerin tepkisine yol açan kararın üzerinden 6 ay geçtikten sonra Bilgen'in neden istifa kararı aldığı.

Twitter'dan duyurdu

Bilgen, istifa kararını önce Twitter hesabından yaptığı "Eğer bir konuya 'dava' diye sahip çıkmak gerekiyorsa 'Roboski davası' bunu fazlasıyla hak eder. Üzerimize düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmediğim için ailelere verdiğim sözün gereği olarak kişisel özeleştirimi veriyor, özür diliyor ve bırakıyorum" açıklamasıyla duyurdu.

Bilgen'in bu mesajı kısa süre sonra kaldırması ve daha sonra "Roboski konusunda daha duyarlı başka bir adres olmadığına göre bir yere gitmiyorum, mücadeleyi bırakmıyorum. Sadece siyasette sorumlulardan hesap soramadığımızda halka hesap vermemiz gerektiğini biliyorum.

"Nokta!" açıklaması yapması istifadan vazgeçtiği yorumuna yol açmıştı.

Ancak Bilgen'in ikinci mesajı "Partiden istifa etmediğini" duyurmak amacıyla yaptığı, partideki grup başkanvekilliği ve MYK üyeliğinden ayrılma kararlarını eşbaşkanlar Temelli ve Buldan'a ilettiği öğrenildi.

Neden istifa kararı aldı?

BBC Türkçe'nin ulaştığı Ayhan Bilgen, Roboski davasıyla Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e başvuru süreçlerinde ortaya çıkan ihmallerden kişisel olarak kendisini sorumlu görüp istifa kararı aldığını söyledi.

Partisinden istifasının söz konusu olmadığını vurgulayan Bilgen, "Davanın bu noktaya gelmesinde kendimi kişisel olarak sorumlu hissediyorum. Davanın bu noktaya gelmesiyle ilgili bir muhasebe yaptım ve bu tavrı ortaya koydum" dedi.

Bilgen, bazı ihmaller nedeniyle Roboski davasıyla ilgili ortaya çıkan sonucun "kabul edilemez" olduğunu ifade etmekle yetindi.

Bilgen, kararıyla ilgili fazla konuşmak istemediğini belirtirken, parti kulislerinde istifanın zeminini Şırnak Barosu Başkanlığı seçimlerinden çıkan sonucun hazırladığı belirtiliyor.

Parti kulislerine yansıyan bilgiye göre Bilgen, Roboski davasının AİHM'den dönmesinden, yasal başvuru süresini kaçıran ve başvuruyla ilgili eksik belgeleri de iki gün geciktiren avukatları sorumlu tutuyor ve partisinin de bu konuda yeterince etkili olamadığını düşünüyor.

Bilgen için bardağı taşıran son damla da, davanın avukatlarından Nuşiveran Elçi'nin, partinin etkili olduğu Şırnak Barosu seçimlerinde, yeniden Baro Başkanlığı'na seçilmesi oldu.

HDP'lilerin Elçi'ye destek vermesine tepki gösteren Bilgen, Roboskili ailelerin tepkilerini de dikkate alarak istifa kararı aldı.

Bilgen'in istifa kararını açıkladığı Twitter mesajında, "Üzerimize düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmediğim için ailelere verdiğim sözün gereği olarak kişisel özeleştirimi veriyor, özür diliyor ve bırakıyorum" sözlerinin de aslında parti yönetimine dönük mesaj olduğu ve partinin de sorumluluğuna vurgu yaptığı ifade ediliyor.

Roboski davasında ne olmuştu?

28 Aralık 2011 günü saat 21.39 ila 22.24 arasında, TSK'ye ait jetler, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyü yakınlarında "PKK'ye yönelik operasyon" kapsamında, Irak sınırında kaçakçılık yapan sivilleri bombaladı.

TSK'nin operasyonu PKK yöneticilerinden "Bahoz Erdal" kod adlı Fehman Hüseyin'in bölgeden geçeceği yönündeki istihbarat üzerine gerçekleştirdiği açıklandı.

Olayın ardından dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Roboski olayının "Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacağını" açıkladı.

Olaydan kısa süre sonra TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulurken, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı da soruşturma başlattı.

Ancak olayda ihmali veya kusuru olan tek bir kamu görevlisi bulunamadı veya cezalandırılmadı.

Roboski'de yaşamını yitirenlerin aileleri iç yargı yolları tüketildiği için davayı AİHM'e taşıdı. Ancak AİHM'e başvuruyla ilgili belgelerin eksik olduğu anlaşıldı.

AİHM, 18 Mayıs 2018'de, eksik belgeler zamanında ulaştırılmadığı için davayı "kabul edilemez" bulup reddetti.

BBC Türkçe
Bu haber toplam: 6485 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:25:35
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x