Kürt partiler “1 Eylül Dünya Barış Günü” dolayısıyla mesaj yayınladı.
DEM Parti: 1 Eylül’de milyonların barış talebini ve sesini yükseltmeye devam edeceğiz
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan imzasıyla paylaşılan mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Ortadoğu’da başta Filistinliler ve Kürtler olmak üzere halklar ağır saldırı altındayken, Ukrayna-Rusya arasındaki savaş derinleşerek devam ederken, dünyanın pek çok yerinde çatışmalar artarken, şimdi yapılacak en anlamlı şey barış mücadelesini her zamankinden çok yükseltmektir.
Kendi geleceklerini çocukların, kadınların, milyonların sömürülmesine bağlayanlara en güzel cevap, eşit olarak barış ve kardeşlik içinde yaşanacak yeni bir dünya yaratmaktır. İçinde bulunduğumuz karanlık tabloya rağmen insanlık bunu yapabilir.
Herkesin kendi dili, dini ve rengiyle özgürce ve eşit yaşadığı bir dünya yaratmak mümkündür. Çıkar çevreleri, çatışmalardan beslenen odaklar faşizmi körüklüyor ve savaş tamtamları çalıyorken; milyonların sessiz çığlığında barış ve kardeşlik var, eşitlik ve özgürlük var.
Bugüne kadar çok bedel ödendi, çok acı çekildi. Artık barışı inşa etmekten başka şansımız yok. Buna gücümüz de var, inancımız da.
Savaşa, tecride, ırkçılığa, darbelere ve hukuksuzluğa karşı 1 Eylül’de milyonların barış talebini ve sesini yükseltmeye devam edeceğiz.
“Savaşa Karşı Barışı, Tecride Karşı Özgürlüğü Haykıralım” şiarıyla 1 Eylül'de alanlarda olacağız.”
HAK-PAR: Emperyalist güçlerin yarattığı statüko sürekli olarak savaş üretiyor
HAK-PAR da mesajında güne ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu Olsun
İnsanlık, ‘savaşsız bir dünya’ özlemi ile kutlanan ‘Dünya Barış Günü’nde yine barıştan çok uzak.
Ukrayna Rusya arasındaki savaş devam ediyor. Bu savaş ABD ve AB ülkelerinin başını çektiği NATO ülkeleri ile Rusya ve müttefiklerini karşı karşıya getirmiş durumda.
7 Ekim 2023 te HAMAS’ın İsrail’e saldırması ile başlayan İsrail- HAMAS savaşı bölge ülkelerini de içine alacak şekilde büyüyor ve tüm bölgeyi etkiliyor.
Suriye iç savaşı, Irak’ta istikrarsızlık başta olmak üzere tüm Ortadoğu’da savaşlar etnik ve mezhepsel boğazlaşmaların biri bitmeden diğeri başlıyor.
1. Dünya savaşının ardından tüm dünyayı ve Ortadoğu’yu aralarında paylaşan emperyalist güçlerin yarattığı statüko sürekli olarak savaş üretiyor.
Bölgede 50 milyon nüfusa sahip Kürdistan’ın parçalanması ve paylaşılması Kürt halkının en insani haklarından bile yoksun bırakılması üzerine inşa edilen Ortadoğu’daki statüko, bölgenin sürekli savaş ve çatışma içinde olmasına neden oluyor.
Kürdistan ve Filistin sorunları başta olmak üzere, tüm bölgesel sorunlar adil bir çözüme kavuşmadan, Ortadoğu’da yeni, toplumsal gerçekliğe uygun, çağdaş-meşru bir yapılanma sağlanmadan, barış da huzur da mümkün olmayacaktır.
HAK-PAR olarak, ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada bir gün barışın egemen olması dileğiyle; 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz.”
PSK: Yıkım, sürgün ve ölümün diğer adı olan savaşa hayır!
PSK ise “Kürler Özgür Olmadıkça Huzur ve Güven Sağlanamaz” başlıklı mesajında şunları kaydetti:
“Dünya, 1 Eylül Dünya barış Günü’nü, tüm dünyaya gerginliğin arttığı ve bir çok savaşın yaşandığı bir ortamda kutluyor.
Kürdistan’ın en büyük parçasını elinde tutan Türk devletinin sadece Türkiye değil, Güney ve Batı Kürdistan’da Kürt halkına karşı yürüttüğü savaş son hızıyla devam ediyor.
Türk uçaklarının Güney ve Batı Kürdistan’da yerleşim birimlerini, ormanlarımızı, dağlarımızı bombalamadığı gün yok.
Hemen her gün Türk ordu birlikleri Güney’de bir yeri işgal ediyor, kalıcı üsler oluşturuyorlar.
Türk devletinin bu yayılmacı, saldırgan ve Kürt sorununu şiddet yoluyla çözme siyaseti, sadece Türkiye’de değil aynı zamanda Ortadoğu’da da barışın tesis edilmesini önündeki en büyük engellerden birisini oluşturuyor.
Türkiye’de yaşanan kadın cinayetleri, güvenlik güçlerinin hak arayanlara uyguladığı şiddet, toplumu esir alan ve hayatın her alanında yaşanan şiddet arasında kopmaz bağlar bulunuyor.
Türk devleti Kürt sorununun şiddet yoluyla çözümünde ısrar ettikçe, Kürdistan’ın diğer parçalarına yönelik saldırı ve işgal politikasına devam ettikçe, şiddet tüm toplumu esir almaya devam eder. Türkiye’de ne demokrasi olur, ne halkın lokması büyür ne de huzur ve güven sağlanır.
1 Eylül Dünya Barış Günü, Kürtlerin özgürlüğünü istemekle, Kürtlerin hak ve özgürlük mücadelesin destekleme anlam kazanır.
Yıkım, sürgün ve ölümün diğer adı olan savaşa hayır!
Türk devleti Kuzey, Güney ve Batı Kürdistan’da Kürt halkına yönelik yürüttüğü saldırılara biran önce son vermeli, Kürt sorununun barış ve diyalog yolu ile çözümünün yolunu açmalıdır!”
PWK: Kürdistanlı ve Türkiyeli kesimleri seslerini yükseltmeye çağırıyoruz
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu’ndan ise güne ilişkin “1 Eylül savaşa, askeri operasyonlara ve silahlı eylemlere son verilmesinde bir başlangıç olsun” başlığıyla şu açıklama yapıldı:
“Bugün, 1 Eylül Dünya Barış Günü.
Dünya Barış günü ilk olarak Birleşmiş Milletler tarafından 1 Eylül olarak ilan edilmiş ve tüm üye ülkeler tarafından bu tarihte kutlanmaktaydı. Ama daha sonra Birleşmiş Milletler Genel kurulunda alınan kararla Dünya Barış günü 21 Eylül tarihine alınmıştır.
Ne yazık ki bu büyük umut yeşermedi; çok geçmeden dünyamız yeni savaşlara, katliamlara, soykırımlara sahne oldu ve bu savaş sahnesi her gün yeni savaşlarla büyüyor. Şu anda ülkemiz Kürdistan’da da savaş, ölüm, katliam, soykırım ve yıkım son bulmadı. Bugün de ülkemiz yine savaş alanına dönüşmüştür.
Türkiye Devleti’nin izlediği Kürt karşıtı, savaş ve şiddet siyaseti ne yazık ki hala tüm hızıyla devam ediyor. Barışa ve siyasal çözüme dair hiçbir belirti, umut ve adım kısa vadede görünmüyor.
Türkiye’de demokrasiden, barıştan yana güçlü, kitlesel bir hareketin olmayışı hala da acı bir gerçektir. Barışın da demokrasinin de en güçlü aktörü, yine savaşın en büyük mağduru olan Kürtlerdir.
Türkiye Devleti’ne bir kez daha çağrı yapıyoruz: Savaşta diretmek, 101 yıldır sürdürülen çözümsüzlüğü derinleştirmektir. Bu yolla hiçbir sorunu çözemezsiniz. Derhal bu savaşa, askeri operasyonlara, saldırılara ve Kürt karşıtı siyasete son verin!
PKK’nin şiddet ve silahlı eylemleri de Kürt halkına zarar vermekte, Türkiye Devleti’nin şiddet ve çözümsüzlük siyasetine, Güney Kürdistan’ı işgal emellerine elverişli bir zemin hazırlamaktadır. Kuzey Kürdistan’da silahlı eylemlerin zemini yoktur ve silahlı eylemler siyasal, demokratik, sivil mücadele araç ve yöntemlerinin önünü kesmektedir. Bu nedenle de PKK, Türkiye Devleti’nin savaşı durdurmasını beklemeden, derhal Kuzey ve Güney Kürdistan’daki silahlı eylem ve faaliyetlerine son vermelidir.
Türkiye Devleti’ni, tüm Kürt partilerini muhatap alarak, Kürt ve Kürdistan meselesinin gerçek anlamda çözümünü masaya yatıracak diyalog ve siyasal çözüm sürecini başlatmaya çağırıyoruz.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nün demokrasi, barış, adalet ve özgürlüğe, Kürt ve Kürdistan sorununun çözümüne başlangıç olması için, Kürdistanlı ve Türkiyeli en geniş kesimleri seslerini yükseltmeye, ortak bir tutum geliştirmeye çağırıyoruz.
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle, bölge ve dünya barışının en önemli anahtarlarından birinin de, Kürdistan'ın özgürleşmesi ve Kürt milletinin dört parçada da kendi geleceğini belirleme hakkını elde etmesi olduğunu bir kez daha tüm dünya devletlerine ve dünya halklarına hatırlatmak isteriz.”
