Azadi Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Devrimci Demokratlar (DDKD), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komunist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu (KDP), Partiya Azadi ve Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP); Türkiye ve İran’ın Kürdistan Bölgesi ve Rojava’ya yönelik girişimlerine ortak açıklamayla tepki gösterdi.
Diyarbakır’da basın açıklaması yapan parti ve hareketler, “Türkiye ve İran’ın; Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Kuzey Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KSDÖY) egemenlik alanlarında işgalleri genişliyor-derinleşiyor. Özellikle Türk ordusunun 1980’lerden bu yana sürekli, ‘güvenlik nedeniyle’ yaptığı sınır ötesi harekâtların güvenlikle ilgisi olmadığı gibi Kürt sorununu da ağırlaştırmıştır. Kürt sorunu Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana güvenlik siyasetiyle çözülmedi, çözülmez de” ifadeleri kullanıldı.
“Türk ordusu; uzun zamandır Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi egemenliği altındaki bölgelerde haksız-hukuksuz ve uluslararası hukuku da çiğneyerek askeri harekâtı sürekliliğe dönüştürmüştür” denilen açıklamada, “Türkiye ve İran’ın Kürdistan’ın güney ve batısına yaptığı askeri harekatların tek nedeni Kürtlerin devlet olma korkusudur. Oysa Kürtlerinde diğer milletler gibi talep ettiği bir siyasal statüye sahip olma hakkı vardır” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada imzası bulunan parti ve hareketler, görüşlerini şöyle sıraladı:
“1-Türkiye ve İran’ın, IKBY ve KSDÖY egemenlik alanlarında giriştikleri işgalleri kınıyoruz. Bu işgallere son vererek askeri güçleri çekilmelidir. Savaş ve işgallerin çözüm getirmediği, getirmeyeceğinden hareketle meseleleri Kürdistanlı muhataplarla barışçıl, demokratik zeminde diyalog ile çözmeye çağırıyoruz. Denenmiş ve çözümsüzlük getirmiş yol ve yöntemlerden vazgeçilmeli. Ayrıca Kürdistanlı tüm güçleri; duyarlılıkla IKBY’nin egemenlik haklarının, yurttaşlarının, topraklarının güvenliğinin sağlanmasında ve yasalarının uygulanmasında destek olmaya çağırıyoruz.
2-Başta BM, NATO, Avrupa Konseyi, AB Komisyonu ve uluslar arası kurumları; IKBY ve KSDÖY’nin egemenlik alanlarına yönelik silahlı müdahale ve işgallere yönelenleri uyarmasını ve sorunların yalnız siyasal, demokratik, barışçıl yollar ile çözümünün olanaklı olduğunu belirterek çözüme katkı sunmaya çağırıyoruz.
3-Türkiye, İran ve bölge halklarını, demokrat, duyarlı kamuoyunu, kendi ülkelerinin bu işgal hareketlerine karşı “savaşa, işgale hayır” diyerek tutum almaya çağırıyoruz!
4-Halkımızı, siyaset kadrosunu; Kürdistan parçalarındaki kazanımlarını koruyup büyütmede, engelleri aşmada partilerin değil Kürdistan halkının çıkarlarını esas alarak sahiplenmeye çağırıyoruz. Kürdistan gözlüğüyle parçalardaki kazanımları sahiplenmezsek herkes kaybedecek. Gün kazanımlara Kürdistan gözlüğüyle bakıp sahiplenme günü! Gün her parçadaki kazanımı “bizimdir” diyerek ortak sahip çıkma zamanı.
5-Kürt medyasını bu hassas dönemde; parti ve kurumlarımız arasındaki kimi meselelere ‘benzin döküp alevlendiren’ dil ve üsluptan kaçınmaya; ‘Ya Güvenli Bölge ya baştan başa ateşe verelim’ türünden Moğol istila ve yıkımını bize hatırlatılıp dayatıldığı günümüzde; siyaset kadrosu ve medyasıyla herkesi Kürdistan ufkuyla kazanımları sahiplenerek sorunları küçülten bir pratik geliştirmeye çağırıyoruz.
6-Kürdistan Parlamentosu’nun; Şengal Ezidi Soykırımı’nın 5’inci yıldönümü olan 3 Ağustos 2019’daki birleşiminde, oybirliği ile bugünü Ezidi Soykırım Günü ilan etmesini anlamlı buluyor ve selamlıyoruz. “