Türkiye Dışişleri Bakanlığı dün ABD ve Rusya büyükelçilerini çağırarak Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) yapılan silah yardımından rahatsız olduğunu iletmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu ayrıca \"PYD\'ye yapılan silah yardımı, herhangi bir şekilde Türkiye\'ye yönelik tehdit halini alırsa ve PYD de PKK gibi sızmalarla veya silah aktarımıyla Türkiye\'ye zarar vermeye başlarsa hiç tereddüt etmeyiz\" diyerek \"PYD\'yi vururuz\" mesajı vermişti.
Konuyla ilgili DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim, ABD’nin 50 tonluk silah ve mühimmat yardımı yaptığını doğruladı. Müslim, yardımın Suriye Demokratik Güçleri’ne yapıldığını vurgulayarak \"Daha önce Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket eden Ceyş el Suvar (Devrimciler Ordusu), Burkan El Fırat, El Sanadid gibi güçler bu koalisyon içinde. Bunlar YPG dışındaki güçlerdir, Arap güçleridir, Türkmen güçlerdir. YPG ile birlikte bunların hepsi bir şemsiye altında, bir komuta altında birleşti. Bunun adına da Suriye Demokratik Güçleri denildi. Bunlar şimdi Rakka için hazırlık yapıyor. Silah yardımı da bunlara yapıldı\" diye konuştu.
Müslim, Türkiye sınırındaki Cerablus\'a yönelik bir harekatınsa şimdilik gündemde olmadığını vurguladı.
\'Davutoğlu\'nun rahatsızlığı yersiz\'
\"Davutoğlu’nun rahatsız olması son derece yersizdir“ diyen Salih Müslim \"DAEŞ’e (IŞİD) karşı uluslararası bir koalisyon vardır. Bu koalisyonun içinde Türkiye’nin de olması gerekiyor. Türkiye buna çekiniyor. Her nedense bilmiyorum, nerede DAEŞ’e bir operasyon yapılacak olsa Türkiye bundan rahatsızlık duyuyor. Halbuki bu bahsettiğim güçler laik güçlerdir, demokratik güçlerdir, Suriye güçleridir. Bunların içinde Kürtlerin olması da normal bir şeydir. Türkiye\'nin bundan rahatsız olmaması gerekir\" diye konuştu.
\"Biz Suriye ile ilgiliyiz\" vurgusu yapan Salih Müslim, \"Bizim tutumumuz hiçbir zaman Türkiye’ye karşı değildir. Biz tam tersine aramızdaki sınırın bir barış sınırı bir kardeşlik sınırı olmasını isteriz, dileriz. Bütün görüşmelerde zaten bunları dile getirdik ve halen de onu umuyoruz\" dedi.
\'Söyleyen kendisi de inanmıyor\'
PYD lideri Salih Müslim \"Bu talihsiz açıklamalar bir işe yaramıyor. Bazı yerlerle bizi ilgilendirmek, teröristtir falan demeleri yersizdir. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Ve halen dostluk elimizi uzatıyoruz. Her zaman kardeşlik bağlarının olmasını, Türkiye halklarıyla beraber olmayı isteriz. Önceden yaptığımız (Ankara\'daki) görüşmeleri keşke devam ettirebilsek çok daha iyi olur. Hatta kuzeydeki barış süreci için eğer bizden bir rol oynamamız istenirse, arabuluculuk gibi herhangi bir görev üstümüze düşerse bunları da yapabiliriz. Her zaman bir dost gibi bir kardeş gibi yaşayabiliriz diye düşünüyoruz. \'PYD teröristtir, IŞİD ile aynı şeydir\' demek gerçekçi değildir. Söyleyen de buna kendisi inanmaz. Bunun olmaması gerekir\" diye konuştu.
\'Rakka Rojava’ya bağlanmayacak\'
\"Rakka\'nın IŞİD’den kurtarılması halinde Rojava’nın bir parçası mı olacağı\" sorusuna yanıt olarak Salih Müslim şunları söyledi: \"Hayır, Rakka’nın Rojava ile bir ilişkisi yok. Diğer bölgeler gibi kurtarılmış bir bölge sayılacak. Rakka zaten Rojava’ya tabi değildir, kendi başına bir ildir. Ağırlığı da Araplardan oluşuyor, çoğunluğunda Kürt yoktur. Zaten oranın kurtarılması da en fazla Arap güçlerine dayanacaktır. Kürtler de yardım ederler.\"
Rusya’nın Rakka harekatına bakışı
Bu bölgelerle Rusya’nın ilgili olmadığını belirten PYD lideri Salih Müslim \"Rusya’nın savaş alanı başkadır. Onlar en fazla rejimin bulunduğu yerlerde rejimi korumak için girişimde bulunuyorlar. Rejim de oralarda olmadığı için Ruslar da yoktur“ diye konuştu. Müslim kendileriyle Rusya arasında askeri bir temas olmadığını sadece politik olarak ilişki kurduklarını ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile görüştüklerini kaydetti.
Salih Müslim, Suriye rejiminin Rojava’nın statüsünü tanıyıp tanımayacağı, bu konuda Rusya’nın Esad üzerinde etkili olup olamayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi: \"Rejim buna yanaşmıyor. Şimdiye kadar rejim, her şeyi askeri yollarla çözecekmiş gibi düşünüyor. Rusya\'nın girişimi onların ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. Umuyoruz ki Rusya’nın, sadece Kürt meselesi için değil bütün Suriye\'deki duruma siyasal çözüm bakımından öyle bir inisiyatifi olur. Zaten uluslararası camia da Suriye\'ye siyasi çözüm istiyor.\"