Rudaw Washington temsilcisi Namo Abdullah’ın sorularını yanıtlayan Sözcü Morgan Ortagus, Irak Parlamentosunun bu hafta sonu ABD birliklerini sınır dışı etme kararını değerlendirdi.
Ortagus, ABD’nin Başbakan Adil Abdulmehdi ve Bağdat hükümetinden karala ilgili bir açıklama beklediğini kaydetti.
ABD’nin Irak’taki varlığını “hem Amerika hem de Irak için çok önemli” olarak nitelendiren Ortagus, Kürtlerin Irak hükümeti içerisinde ve parlamentoda da güç ve temsillerini kullanarak görüşlerini duyurmalarını beklediklerini ifade etti.
Namo Abdullah’ın ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı şöyle:
Sayın Ortagus öncelikle teşekkür ediyorum. Sanırım ilk defa televizyonumuza konuk oluyorsunuz. Irak Parlamentosu’nun Amerikan askerlerinin çıkarılması konusunda aldığı kardan başlamak istiyorum. Bu karar sizin için hayal kırıklığı oldu mu?
Evet, sanırım dün açıklanana karar buydu. Elbette bu karar bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz karar alındığında herkesin orada olmadığını biliyoruz. Oylamada hazır bulunmayanb çok sayıda Sünni ve Kürt parlamenter vardı. Biz hala Başbakan ve hükümetin bu konuda bize açıklamada bulunmasını bekliyoruz.
Alınan kararın ne alnama geldiğini izah etmelerini bekliyoruz. IŞİD’in tamamen yenilgiye uğratılması için Irak’ta askeri personelimizin kalmasının önemli olduğuna inanıyorum ki bu savaş hala devam ediyor. Ayrıyeten ABD olarak Irak’ın istikrarı, güvenliği ve demokrasiye kavuşması için büyük bir sermaye harcadık. Dışişleri Bakanlığı’ndan hayatını kaybeden birçok arkadaşımız da dahil olmak üzere birçok insanımız oldu.
Amerikalılar, Iraklıların şu anda sahip olduğumuz özgürlük ve demokrasi şansına sahip olmaları için savaşarak hayatlarını kaybetti. Dışişleri Bakanlığı’nda birçok kişi ve Savunma Bakanlığı’ndan meslektaşlarımız da alınan karar karşısında hayal kırıklığına uğradı ancak biz bunun devam eden bir tartışma olduğunu düşünüyoru. Oradaki varlığımızın IŞİD’in yeniden başkaldırmasını önlemek açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.
Siz parlamentoda yapılan oylamayı Irak halkının tamamının temsiliyeti olarak görüyor musunuz?
Irak büyüleyici bir ülke. Tıpkı Amerika gibi. Irak da Amerika gibi farklı etnik ve dini kültürlere sahip bir ülke. Irak halkını tek bir renk olarak görmememiz gerektiğine inanıyorum.
Siz de işrat ettiniz, Kürt ve Sünni Arap vekiller oylamaya katılmadı. Bu konuda görüşünüz nedir? Öte yandan İran Irak’ta çok güçlü bir aktör ve komşu bir ülke. Sizce bu cesurca bir hareket miydi?
Bu çok güzel bir soru ve bildiğiniz gibi biz Irak’ta tüm taraflarla çalışma arzusundayız. Aynı zamanda hükümetle çok yakın ilişkiler içerisindeyiz. Erbil halkıyla da aynı şekilde, Kürtlerle uzun tarihsel ilişkilerimiz var ve biz bunları sürdürmek istiyoruz. Kürt halkıyla da kişisel ilişkileri olan birçok Amerikalı var.
Erbil’den bahsettiniz. Şimdi Kürdistan Bölgesi’nde bir endişe hakim. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi meselesi ve Amerikan askerlerinin çekilmesi senaryosu ABD-Kürdistan Bölgesi ilişkilerini etkilemez mi?
Evet, belirttiğiniz gibi Irak’ta Kürtlerin de oyu var, söz sahibidirler. Irak hükümeti içerisinde ve parlamento da da bu güç ve temsili kullanarak görüşlerini duyurmalarını bekliyoruz. Burada bizim perspektifimizden bakıldığında, bazen hükümetler arasında farklılıklar olduğu ve bazen politikaların zorunlu olarak uyuşmadığını görüyoruz. Fakat bir bütün olarak ABD’nin Irak’taki varlığının amacı IŞİD’e karşı savaşmaktır. Bildiğiniz gibi IŞİD halifeliği ortadan kalksa da hala fiziki varlığını sürdürüyor. Sanırım bu Irak ve ABD açısından da çok çok önemli bir konu.
Kürdistan Bölgesi ABD’nin kendisinin daimi mütrefiği olduğunu düşünmeli mi, ilerde birgün kendilerine sırtçevirmeyecek mi?
Evet biz Ortadoğu’da birlikte çalışıyoruz. Dışişleri Bakanı da Irak hükümeti ile yakından çalıştı ki Kürt temsilciler de bu hükümet içerisinde yer alıyor.
Son bir soru daha. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo defalarca İran’ın ABD ve müttefiklerine karşı olası bir saldırısına sert bir şekilde karşılık verileceğini açıkladı. Kürdistan Bölgesi de müttefiklerden birisi mi?
Evet, yani ABD’nin çıkarlarını, ABD’nin bütün müttefiklerinin çıkalarlarını içeriyor. Tahran rejimi şu ana kadar da bu uyarıyı ciddiye almadı ama artık bunu iki defa düşüneceklerdir. Başkan da bunu dile getirdi. Başkan ‘Amerikan çıkarları herşeyden önce gelir’ dediğinde tüm Amerikalıları, diplomat ve çalışanlarını da kastetti. Başkan Amerikalıların çıkarlarını gözetiyor. Biz bunu defalarca İran rejimine söyledik, ne şekilde olursa olsun Amerikalıları hedeflediklerinde, hatta İran’a yakın güçler de böyle bir şeye kalkışsa bunun sorumlusu İran rejimi olur. Kendilerine ciddi bir yanıt verileceğini defalarca söyledik ve sanırım artık bunu ciddi bir şekilde anlıyorlar.