2018’in son günlerinde Kürdistan'ın Başkenti Erbil önemli bir ismi ağırladı. ABD Enerji Bakanı Rick Perry, bölgeyi ziyaret ederek, Başkan Mesut Barzani ile görüştü. Bu ziyaretten kısa süre sonra ise ABD Dışişileri Bakanı Mike Pompeo Ortadoğu turu kapsamında Erbil’e de uğradı.Pompeo Mesud Barzani ve Kürdistan yöneticileri ile görüştü.
Kürdistan yönetiminin Amerika’nın itirazlarına rağmen yaptığı bağımsızlık referandumu sonrası soğuyan ilişkiler bu ziyaretlerle, eski seviyesine geleceği sinyallerini veriyor. Peki ABD, Kürdistan bölgesi ile yeni sayfa mı açtı?
Uzun yıllar Kürdistan Bölgesinde yaşayan uluslararası ilişkiler uzmanı akademisyen Dr. Arzu Yılmaz, iki tarafın da birbirine ihtiyaç duyduğu görüşünde. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yılmaz, Kürdistan yönetiminin Amerika’nın söylediği dışında hareket etme iradesinin kırıldığını belirterek, “KDP’nin ve daha çok Barzani’nin Amerika’nın söylediğinin dışında ve Amerika’ya rağmen hareket etme iradesi kırıldı. Peşmergenin tartışmalı alandan çekilmesi, 2003 sonrası kazanımlarınınım 2003 öncesine döndürülmesiyle, Amerika’ya rağmen hareket eden bir KBY ihtimalini ortadan kaldırdı. Reel politik açısından bu sonuç elde edildi. Bu sonuç elde edildikten sonra ve Irak’ın toprak bütünlüğü stratejisi sağlandıktan sonra, hükümetin kurulması, İran gücünün geriletilmesi sağlandıktan sonra içeride Bağdat merkezi gücünün konsolide edilmesi ve İran’ın çevrelenmesi politikası vardı. Bu iki ayaklı politika çerçevesinde Kürtlerin yeniden Irak siyasetine angaje edilmesi politikası izlenmeye başlandı. Buna en son Mesut Barzani Bağdat’a yaptığı ziyaretle pozitif bir cevap verdi. Hala Kürtlere ihtiyaç var. Kürtlerin katılımı olmadan Bağdat’ta bir hükümet kurmanın imkanı yok. Tartışmalı alanlarda güvenlik sağlanamıyor. Bu bir kez daha ortaya çıktı. Kürt siyasi aktörleri hükümetin kurulması, Peşmerge ise güvenliğin sağlanması için vazgeçilmezdir. Kürtlerin dışlandığı süreçte İran lehine siyasi ve askeri gelişmeleri geri çevirmek için bu kez Kürtler denkleme dahil edilmek gibi bir Amerikan tercihi Irak’ta ortada” dedi.
Amerika’nın Suriye’den çekilme kararının da Kürtlerin konumunu güçlendirdiğini savunan Yılmaz, “Suriye’den çekilme kararı Amerika’nın Irak’taki varlığını kritik hale getiriyor.Kürdistan bölgesinin konumunu da kritik hale getirdi. Buna bağlı olarak Kürtlerin hem Bağdat hem güvenlik hem Suriye politikası bağlamında rolü Amerika için daha önemli hale geldi” diye konuştu.
2009-2013 yıllara arasında yerel parlamentoda milletvekilliği yapan Aso Kerim ise Kürdistan Bölgesinin yeniden ilgi odağı olduğunu söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kerim, ziyaretlerin Trump’ın Suriye’den çekilme kararıyla bağlantısına da dikkat çekerek, “Kürdistan bölgesi yine tüm herkesin özellikle de Amerikalıların dikkatinin odağı oldu. Bu ilginin bölgedeki son gelişmelerle, özellikle Trump’ın ani Suriye’den çekilme kararı ve bunun bir bütün olarak bölgedeki gelişmelere ve güvenliğe yansıması ve doğrudan Trump yönetimine yöneltilen dost ve müttefikleri terk eden, Trump'ın politikasının öngörülemeyen ve güvenilmez bir başkan olarak sorgulanması ile bağlantısı var. Hem de Körfez ülkelerinin Esad rejimi ile ilişkileri yeniden kurma çabaları ve muhtemelen İran’dan uzaklaştırmak için Arap Ligine döndürme çabalarıyla da bağlantılıdır. Bu gelişmelerin ortasında ABD Dışişleri Bakanı’nın bölgeye ziyarete geliyor. Bu ziyaretlerin gündeminde olan konular bana göre, Amerika'nın kaldığı bölgedeki dost ve müttefiklerine yeniden güven vermek ve onları tehditlere karşı korumayı taahhüt ettiğini, özellikle bölgedeki İran nüfuzunu azaltmak olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Amerika’nın Suriye’den çekeceği askerlerini Kürdistan Bölgesinde konuşlandıracağını hatırlatan Kerim, İran ambargosu ve Türkiye’nin Suriye’de yapmayı planladığı operasyonunun da ziyaretlerin gündeminde olduğunu söyledi. Kerim sözlerini şöyle tamamladı; ”ABD’nin üst düzey yetkililerinin Kürdistan’a yaptığı ziyaret, Kürdistan Bölgesi’ni bu gelişmelerden ve buna bağlı şüphelerden kurtarmayı ve Bağdat ile Erbil arasındaki konuşma ve anlayışların devam etmesinin gerekliliğini vurgulamayı hedefliyor. Aynı zamanda Amerika’nın mesajını Irak ile İran arasındaki ilişkilerle, özellikle de petrol arıtma ve Amerika’nın İran’a uyguladığı ciddi yaptırımlara bağlantılı konularla ilgilenen partilere iletmek de gündemde. Kürdistan düzeyinde ise özellikle Rojava'daki durum ve Türkiye'nin işgal tehditleri ile ilgili olarak, Başkan Barzani, durumla ilgili endişelerini dile getirdi. Bildiğimiz gibi, ABD birliklerini Suriye'den çekme ve onları Kürdistan Bölgesi'ne yeniden konumlandırma ve ABD güçlerinin Kerkük, Musul ve Anbar'da konuşlandırılmasını gördüğümüz gibi bir niyet var.”