Hasan Doğan: Bağımsızlık Üzerine Bir Kaç Söz

Ne YNK’nın İran ilişkileri ne de KDP Türkiye ilişkileri bağımsızlık için birer avantaj değildir. Avantaj olmadığı gibi bu güçlerin gölgesindeki bir bağımsızlık Kürdistan’ı ciddi tehlikelere sokar. YNK bağımsızlık konusunda daha akılcı ve garantici bir yaklaşımı benimsemiş gibi görünür iken, bu tavrı bağımsızlık karşıtı olarak algılanıyor.\n

19.05.2015, Sal - 08:13

Hasan Doğan: Bağımsızlık Üzerine Bir Kaç Söz
Haberi Paylaş
Kürdler Güney’de bağımsızlığı yoğun bir şekilde tartışırken, bağımsızlığın alt yapısını oluşturmamak içinde ayak diremeye devam ediyorlar. Şehir ve partiler devletinden milli devlete geçiş konusunda onlarca hayati sorun varken bunları görmezden gelip bağımsızlık yarın olacak gibi bir algı oluşturmak ne kadar doğrudur? Kürdler bağımsızlığı tartışmak yerine hızla bağımsızlığın altyapısını oluşturmaya yoğunlaşmak zorundalar.

Siyasi rekabetler üzerinden bağımsızlık gibi hayati bir meseleyi tarafların biri birini köseye sıkıştırmak için kullanmaması gerekir.

Bağımsızlık üzerinden yürüyen tartışmada taraflar ve karşıtlar üzerinden yürümek yerine öncelikle devlet olmanın alt yapısı hızla doldurulmalıdır. Bu alt yapı oluşturulmadan tarafların samimiyeti sorgulanmaya acık bir hale gelir. Dış dünyanın Kürd bağımsızlığına hazır olmasından çok Kürdlerin böyle bir şeye hazır olması ilk olması gereken şeydir. Konu bağımsızlık olunca her Kürt aklından çok \"kalbini\" dinliyor.

Sayın Mesut Barzani\'nin son ABD ve Avrupa gezisinde birçok olumlu gelişme yasandı. Bu gelişmelerin bağımsızlık için yeterli olduğunu söylemek nerdeyse mümkün değil. Değil çünkü hala Güney kendi içinde bir birliğe sahip değil. Sahip olmadığı gibi milli bir mutabakat ve milli bir bütünsellikte söz konusu değil. Halepçe’nin il statüsüne alınmasıyla beraber güney dört şehirli bir federal \"devlettir. Dört şehirli ama iki parçalı bir durum söz konusudur. Bu durum aşılmadan ne bağımsızlık ne de federal bir devletten bahsetmek mümkün görünmüyor. Güneyin gerçekliği de budur.

Beşinci şehir olarak Kerkük var. Kerkük bugün her ne kadar Kürdlerin denetiminde olsa da ayrı bir \"gerçek\" var. Bu gerçeği kabul etsek de etmesek de Kerkük hala bir \"Irak\" şehridir ve statüsü böyledir. Yani hala aşılması gerekli birçok sorundan en önemlisi bile aşılmamıştır. Mevcut durumda bir bağımsızlık ilanı veya oldu bittiye getirilmesi ciddi çatışmalara neden olabileceği gibi birçok şeyin alt üst olmasında neden olabilir.

Bugün Güney ve Batı Kürdistan’da DAİŞ kadar bir Şia kuşatmasında mevcuttur. Her iki kuşatmanın arkasında olan güçler aynı zamanda bağımsızlığa en çok karsı çıkanlar olduğu bir an olsun akıldan çıkartılmamalıdır. Ne YNK’nın İran ilişkileri ne de KDP Türkiye ilişkileri bağımsızlık için birer avantaj değildir. Avantaj olmadığı gibi bu güçlerin gölgesindeki bir bağımsızlık Kürdistan’ı ciddi tehlikelere sokar. YNK bağımsızlık konusunda daha akılcı ve garantici bir yaklaşımı benimsemiş gibi görünür iken, bu tavrı bağımsızlık karşıtı olarak algılanıyor.

Algılanmakla da kalınmayıp düpedüz bağımsızlık karşıtı ilan ediliyor. KDP’nin tavrı daha çok bağımsızlıkçı olarak ortaya çıksa da bu konuda bir hazırlık yapılmadığı için taktik olarak algılanıyor. Yine KDP bağımsızlık için bütün yumurtaları bir küfeye (Türkiye üzeri) koyduğu için inandırıcı olamıyor. Tarihi olarak KDP ve YNK arasında bir rekabet var. Bu rekabet defalarca milli çıkarların üzerinde tutulmuştur. Bu durum başlı başına taraflar arasında hala bir güven sorunu olarak devam ediyor.

KDP ve YNK arasında hala kısmi geçerliliği olan stratejik işbirliği anlaşmasının son secimler sonrasında ciddi darbeler aldığı da bir sır değil. Taraflar arasında birçok sorun varken bağımsızlık sanıldığı kadar kolay değil. Dünyadan çok Kürtlerin kendisi henüz bağımsızlığa hazır değiller dersek abartmış sayılmayız.

Bırakalım Kürtlerin komşu devletlerin kerhen ”rızasını” almayı, Kürdler kendi iç birliklerini oluşturmadan adım atacak durumda değiller. Her şey ince elenip sık dokunmalıdır. Kürdler ciddi bir kuşatma yaşarken, Güney’de olası en küçük bir darbe birçok kazanılmış hakkın geleceğini tehlikeye sokar.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 2868 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:19:07
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x