Kerkük Valisi Kerim: Kerkük’ün güvenliği tamamen Peşmerge’nin elindedir.

Irak hükümeti, Peşmerge’nin Kerkük’ten çıkmasını talep ediyor mu? Sizin Peşmerge’nin ordan çıkmasına dönük bir demeciniz oldu mu?\n \nBu tip yalan haberler çok. Benim ağzımdan böyle bir şey çıkmadı, kesinlikle böyle bir şey söylemedim.

14.09.2014, Paz - 10:31

Kerkük Valisi Kerim: Kerkük’ün güvenliği tamamen Peşmerge’nin elindedir.
Haberi Paylaş
Irak hükümeti, Peşmerge’nin Kerkük’ten çıkmasını talep ediyor mu? Sizin Peşmerge’nin ordan çıkmasına dönük bir demeciniz oldu mu?

Bu tip yalan haberler çok. Benim ağzımdan böyle bir şey çıkmadı, kesinlikle böyle bir şey söylemedim. Peşmerge 2003 yılından bu yana bölgede var ve olmaya da devam edecek. 2003’e göre sayıları bugünkünden azdı ama bugün güvenlik, koşullar ve konjonktür nedeniyle sayıları daha artmıştır. Ayrıca Kerkük halkının önemli bir tecrübesi var. Irak ordusu IŞİD Musul’a girdiği andan itibaren bütün kaçıp gitti. Tikrit’te de bu böyle, diğer yerlerde de bu böyledir.

Peşmerge, Kerkük’te kalmaya davam edecek mi?

Kerkük’ün güvenliği tamamen Peşmerge’nin elindedir ve Peşmerge kesinlikle şehri terk etmeyecektir. Zaten Irak merkezi yönetimi de bugüne kadar beni arayıp ‘Peşmergeyi çıkarın’ diye bir çağrıda ya da istekte bulunmadı. Bu tip haberler kesinlikle doğru değildir.

PKK gerillalarının da Kerkük’de güvenliğin sağlanmasına katkıda bulundukları haberleri var. Bu doğru mu?

Bu doğru bir haber değil. Şehrin içinde Peşmerge ve Kürdistan İçişleri Bakanlığına bağlı polis gücü var. Bu polis gücü de sadece Kürdlerden oluşmuyor. İçerisinde Arap ve Türkmenler de var. Bunun dışında şehrin elektrik ve rafineri alanlarının güvenliği de tamamen Peşmerge’nin kontrolünde.

Peki Kerkük’te silahlı Şii milisler var mı?

Şehir içinde kesinlikle herhangi bir alternatif güç, silahlı güç yoktur. Bunlar doğru haberler değil. Biz dışarıdan hiçbir gücü içeriye sokmayız. İçeride sadece Peşmerge var, asayiş gücü var bir de polis gücümüz var. Biz de bu olaylar başladığı ilk andan itibaren dedik ki, ‘kesinlikle Şii güçleri kabul etmeyiz, Kerkük’ün içerisine herhangi bir şekilde girmelerine asla izin vermeyiz.’ Bunu da resmi olarak ben söyledim. Beşir Bölgesine bir grup geldi, bunlar da bölgeyi bilmedikleri için çatışmalarda geri çekilip kaçmak zorunda kaldılar. Ama onun dışında biz Peşmerge’nin dışında bir gücün gelip Kerkük’e girmesine izin vermedik, vermeyeceğiz de.

Irak’taki yeni İbadi hükümetinden memnun musunuz? İbadi hükümeti Kürdlerin taleplerini yanıtlar mı? Yeni hükümet 140. Madde’yi işletirse Kürdlerin pozisyonu ne olur?

Biz Kürdler olarak zaten federal yapının olmasını destekliyoruz. Bu sadece bir partinin değil YNK, İslami partiler veya Goran’ın değil bütün Kürdlerin talebidir. Siyaset dışı kalan bütün Kürdlerin de talebidir. Bu konuda ortak bir delegasyon var ve bu delegasyon zaten Bağdat’tan beklentilerini zaten ilan etmiş durumda. Bizim birinci talebimiz; enerji, petrol ve gaz kanunun bir an önce yasallaşmasıdır ve Kürdlerin bu anlamda önlerinin açılmasıdır.

İkincisi ise; 140. Madde’nin uygulanmasıdır. Çünkü Kerkük’ün en önemli beklentisi bunun çözüme kavuşturulmasıdır.

Üçüncüsü ise; Peşmerge gücünün artık Irak savunma birliğinin bir parçası sayılmasıdır ve bunun giderleri ve mali yükümlülüğü konusunda Bağdat’ın üzerine düşeni yapmasıdır. Bunlar bizim ön koşullarımızdır ama her şeyden önemlisi biz demokratik, herkesin kendisini ifade edebileceği bir Irak istiyoruz. Bunlar çözülmediği vakit bu bahsettiğimiz 3 ana artel hiçbir zaman çözülmeyecektir ve Irak’ın sorunları da daha da büyüyecektir.

Kerkük Petrolü Türkiye üzerinden dünyaya sevk ediliyor mu?

Benim bu konuda bilgim olmuyor.

Özellikle ABD’nin Kürdlerin petrollerini satmasına karşı tavrında bir yumuşama olduğunu düşünüyor musunuz? Türk hükümetinin bu konuda yeni bir pozisyonu var mı?

Öncelikle Türkiye çok önemli ve stratejik bir noktadadır. Hem bizim için hem de Irak için çok önemlidir. Dolayısıyla biz bu noktadan bakıyoruz ama bir noktada var ki, biz de Türkiye için çok önemliyiz, biz de enerji kaynağıyız. Hem akrabalık ilişkileri hem de enerji ilişkilerini yan yana koyduğunuz zaman, biz de Türkiye için önemli bir ittifak ortağıyız. Bizim için önemli olan tabi ki Bağdat’ın bu noktada tepki göstermeden, Kürdlerin mevcut durumuna saygı gösterip aynı şekilde bu petrol ve gazın dünya pazarlarına gidişinin önünü açmasıdır. Bu sadece bize değil, Bağdat’a da büyük ölçüde yarar sağlayacaktır. Ama bir ölçüde de bize fayda sağlayacaktır. Türkiye’nin bunda rol alması, stratejik noktada bulunmasını destekliyoruz, değer biçiyoruz buna. Dünyanın da ‘hayır’ demesi mümkün değildir.

Konferanstan beklentiniz neydi? Sonuç nasıl oldu sizin açınızdan?

Bu konferans çok önemliydi çünkü bu konferansa katılanlar bu piyasanın söz sahibi sektörlerinden insanlardı. Patronlar, şirket sahipleri ve bizlerdik. Birbirimizle karşılaştık, tanıştık, tartıştık. IŞİD saldırıları tüm bunları yan yana koyduğumuzda bu sürecin önemli bir hamlesiydi. Karşılıklı durumumuzu, beklentilerimizi anlatarak birbirimizi dinledik, ikna etmeye çalıştık. Geldiğimiz noktada onları ikna ettiğimizi düşünüyorum. Keşke Bağdat’tan da enerji bakanı burada olsaydı ama Bağdat’tan kimsenin buraya gelmediğini görüyorum ama inanıyorum ki yeni dönemde bu daha farklı olacaktır. Benim en büyük hevesim, amacım bir sonraki konferansın Kerkük’te yapılması. Çünkü Kerkük dünyanın en büyük petrol zengini kentidir. Bu konferansın Kerkük’te yapılması herkes için ayrı bir anlam ifade edecektir

Kaynak:Basnews

BasNews
Bu haber toplam: 24553 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:11:34
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x