Kürdistan hükümetinden yapılan yazılı açıklamada, "Federal Mahkemenin kararını sadece Kürdistan Bölgesi'ne karşı değil, aynı zamanda yeni Irak hükümeti ve hükümeti oluşturan partiler aleyhine de bir karar olarak değerlendiriyoruz ve Federal Mahkemenin kararlarına ve haksız davranışlarına karşı net tavır almaları gerekiyor.” denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ne yazık ki bugün Federal Mahkeme, Kürdistan Bölgesi halkının anayasal haklarına ve mali haklarına karşı olduğunu bir kez daha teyit etti. Mahkemenin bu yeni duruşu, Kürdistan Bölgesi'ne yönelik haksız politikasını sürdürmeye yönelik bir vurgudur. İki hükümet arasında anlaşmaya varmak ve sorunları anayasa temelinde çözmek için olumlu bir yakınlaşma ortamı yaratılırken, ne yazık ki mahkeme, oluşan olumlu adımları desteklemek yerine, federal hükümetin Kürdistan Bölgesi'ne göndermesi gereken bütçenin havalesini engelledi.
Kürdistan Bölgesi Yönetimi, Bağdat'a birkaç kez heyet gönderdi ve son ziyarette Bağdat'ta çok verimli görüşmeler yapıldı. Her iki taraf da sorunların anayasa ve mutabık kalınan gündem çerçevesinde çözülmesi yönündeki niyetlerini yineledi.
Kürdistan Bölgesi anayasal bir bölgedir ve söz konusu kararlar Irak Anayasasının alenen ihlalidir. Federal Mahkemenin kararını sadece Kürdistan Bölgesi'ne karşı değil, aynı zamanda yeni Irak hükümeti ve hükümeti oluşturan partiler aleyhine de bir karar olarak değerlendiriyoruz. Federal Mahkemenin kararlarına ve haksız davranışlarına karşı net bir tavır almaları gerekiyor. Irak hükümetinin bakanlık gündeminde belirtildiği gibi, ilgili tüm taraflar bu konuda anlaştı, İttihat Mahkemesi Yasa Tasarısı altı ay içinde kabul edilmeli çünkü anayasaya göre kurulmamış olan mevcut mahkeme sayesinde sorunları çözme imkanı yok.
Kürdistan Bölgesi anayasaya, yasalara ve meşru mahkemelere saygılıdır ancak bu mahkeme anayasal olarak oluşmamış, teşkilatlanmamıştır ve federal mahkeme olarak karar veremez, bu nedenle kararlarını reddediyor, federal hükümeti bu karara uymamaya davet ediyoruz. Kürdistan Bölgesi'nin mali haklarını göndermek için verdiği sözlere mutabık kalmalı.”