Peşmerge Bakanı Vekili Serbest Lezgin dün gece Rojava\'da bir grup YPG’linin sınırı geçerek Sihela\'da Peşmerge kontrol noktasına saldırdığını söyledi.
Peşmerge Bakanı Vekili Serbest Lezgin dün gece saat 01:00 sularında Rojava sınırında bir grubun araçlarla kaçak bir şekilde sınırı geçmeye çalıştığını Peşmerge Güçleri\'nin silahlı olduğunu fark ettiği grubun geçişine izin vermediği belirtti. Serbest Lezgin daha sonra Rojava\'dan gelen 50-60 kişilik gurubun Sihela\'daki Peşmerge Güçleri\'nin kontrol notasını ağır silahlarla saldırdığını kaydetti.
Lezgin, “Maalesef, Kürt güçleri arasında Kürdistan Bölgesi düşmanlarının maşası olan bazı odaklar var. Şimdilerde, düşmanların, Kürdistan Bölgesi’nin statüsünü ortadan kaldırma planının bir parçası haline gelmişler. Ama bu, hem düşmanlar hem de maşaları için ham hayaldir. Kürdistan Bölgesi bugünlere kolay gelmedi. Kan nehirlerinin akması, uzun bir tarih ve birikim ve büyük bedellerle geldi. Kürt ve Kürdistan halkı ile gençlerimiz, meydanı bu düşmanlara kolay kolay bırakmayacaktır” dedi.
Lezgin, olaya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Yıllardır orada görev yapan Peşmergeler var ve gerek halkımız gerekse herkes tarafından, Kürdistan Bölgesi’nin Rojava’yla olan resmi kapıları bulunduğu biliniyor. Ancak bu silahlı gruplar kaçak bir şekilde nehirden geçmeye çalışırken Peşmergeler tarafından fark ediliyor. Bunların, Rojava’daki şartlardan kaçıp Kürdistan Bölgesi’ne gelmeye çalışan siviller olmadığı anlaşıldığında, geri dönmeleri istendi. Hiçbir kaçakçı ve silahlı grubun, Kürdistan Bölgesi Hükümeti idaresi altındaki topraklara girmesine izin verilmeyeceği iletildi. Ne PKK’ye ne de başka silahlı gruba. Geri dönmeleri için çok çaba sarf edildi ancak 8 kişilik gruptan 3’ü geri dönerken, 5’i ısrarla Kürdistan Bölgesi topraklarına girmeye çalıştı. Peşmerge de bu gayrimeşru geçişe izin vermedi. Sihêla ve Peşhabur bölgesi herkes tarafından biliniyor ki hassas bir bölgedir.
Birkaç saat sonra YPG’li bir güç Suriye tarafından saat 04.00 sıralarında Peşmerge’ye karşı saldırıya geçti. Vahşice bir saldırıydı ve BKC, RPG, 23’lük havan topları gibi her türlü ağır silah kullanıldı. Peşmergelerimiz bu kontrol noktasında kendini savunmak zorunda kaldı, onlar ise burayı ele geçirmeye çalıştı. Ancak nihayetinde amaçlarına ulaşamadan, rezil ve mağlup bir şekilde Suriye topraklarına geri döndüler.”
“Peşmerge Bakanlığı olarak bu olayı en sert şekilde kınıyoruz” diyen Serbest Lezgin, “Herkes de çok iyi biliyor ki YPG, PKK yönetiminin direktifleri doğrultusunda hareket ediyor. Maalesef Uluslararası Koalisyon yıllardır DAİŞ’le mücadele adı altında bu silahlı gruplara silah yardımında bulunuyor. Buradan Peşmerge Bakanlığı adına, Uluslararası Koalisyon’dan, dün gece yaşanan olayla ilgili tavır almasını ve kınamasını talep ediyoruz. Suriye’deki YPG’lilerin bu şekilde Kürdistan Bölgesi’ne ve Peşmerge’ye yönelik saldırıları kabul edilemez” dedi.
Saldırıyı düzenleyen YPG’li grubun 60 kişiden oluştuğunu kaydeden Lezgin, “Peşmerge güçlerimize büyük bir zarar verip kontrol noktasını ele geçirmeyi hedefliyorlardı ama rezil bir şekilde geri dönmek zorunda kaldılar” ifadesini kullandı.
Serbest Lezgin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu Kürdistan Bölgesi’ne yapılmış büyük bir zulümdür. Yıllardır tahammül ediyoruz, barıştan yana olduğumuzu belirtiyoruz. Farklı sebeplerden dolayı Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan sorun ve krizlere çatışmaların da eklenmemesini istiyoruz. Ancak görünen o ki Rojava’da YPG’ye komuta eden PKK, ki Kürdistan Bölgesi topraklarında da silahlı güçleri var ve bir süredir Kürdistan Bölgesi’nde olay çıkarıyorlar, Kürdistan Bölgesi statüsünü ortadan kaldırmak isteyen tarafların ortağı haline gelmişler. Uluslararası Koalisyon’a tavır almaları çağrısında bulunuyoruz, bir daha böyle bir olayın yaşanmasına izin verilmemeli.”
DSG GENEL KOMUTANI MAZLUM ABDİ’YE ELEŞTİRİ
YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin dün Twitter üzerinden yaptığı ve PKK’nin Peşmerge’ye yönelik saldırısında Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) suçlamasına da değinen Serbest Lezgin, şu ifadeleri kullandı:
“Bu gerçeklerden uzaktır. Mazlum Abdi ve arkadaşları çok iyi biliyorlar ki fikirlerinde ve açıklamalarında özgür değiller. Bütün açıklamaları, Kandil’deki hocaları tarafından belirleniyor. Yoksa, bütün Kürdistan halkı biliyor ki hem Amedi’de yaşanan olayda hem de önceki olaylarda her zaman PKK mensupları Peşmerge’ye saldırıda bulunmuştur.
Bir yol üzerinde bir kontrol noktası olduğunda hepimiz buna saygı duyuyor ve kimlik sormasını istiyoruz. Ancak onlar ise kontrol noktalarımıza aldırmadan, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin egemenliğine saygı duymadan geçip gitmek istiyorlar. Bu büyük bir zulümdür. Biz hep tahammül ettik, yıllardır PKK’nin tavrı böyle devam ediyor. 500’den fazla köyümüz zarar gördü. Kürdistan Bölgesi Hükümeti bu köylere hizmet götürmek, imar etmek istediğinde bir kez daha PKK güçleri buna engel oldu. O köylerin sahiplerine de engel çıkardılar. 1988’de Enfal’in yaşanmasından bu yana o köyler boş sebebi de PKK’nin Türkiye’yle savaşını buraya taşmasıdır. O yörenin halkı da şehirlerde işsiz, kötü koşullarda yaşıyor.
Heftanin, Geliyê Pis Axa ve Keşan olarak adlandırılan bölge de geniş bir bölgedir. Zaho ilçesine bağlıdır ve PKK’liler yıllardır insanların bu bölgelere girmesine engel oluyor. 4 ay önce de bu bölgeleri Türk ordusuna peşkeş çektiklerini gördük. Türk ordusu kontrol noktalarını buralara taşıdılar. PKK’nin bölgesel ve iç güçler tarafından, Kürdistan Bölgesi’nin statüsünün ortadan kaldırılması için kullanılan bir proje olduğu görülüyor.
Bir kez daha YPG’ye söylüyoruz: Peşmerge’ye sınırda saldırıya cüret ettiğiniz olay, son olsun. Mazlum Abdi’ye de şu çağrıyı yapıyoruz: Bir kez olsun, Kürdistan Bölgesi’ndeki kamplarda yaşayan yüzbinlerce Rojavalının durumunu sor. Sırf Mazlum Abdi’nin fikirlerini paylaşmıyor, Öcalan’ın felsefe ve ahlakını kabul etmiyorlar diye Rojava’da evlerine dönmelerine izin verilmiyor. Kendi ahlak ve felsefelerine tabi olmayanları insan dahi saymıyorlar. Başından beri de böyle devam ediyor. Umarız bu son saldırı olur. Peşmerge Bakanlığı olarak, yaşanabilecek her türlü saldırıya karşı savunma yapılması talimatını verdik ki bu en doğal haktır.”