Zorlu bir çocukluk geçirdiğini söyleyen Brader, siyasi şarkılardan dolayı üç buçuk ay hapis yattığını anlattı.
“Özgür Kürdistan’a döndüm çünkü bize her zamankinden daha çok ihtiyaç var” diyen Brader, Avrupa’daki yaşamın Kürt geleneklerini yok ettiğini söyledi.
Ünlü sanatçı, özel yaşamı ve sanatıyla ilgili Rûdaw’a konuştu.
Çocukluğunuzda çok kötü zamanlar geçirdiğiniz biliniyor. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
1958 yılında Kuzey Kürdistan’da Mardin’in Musika köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Babamın dört eşi vardı. Annem onun dördüncü eşiydi. Köyün en fakir ailesiydik ancak babam güzel sesiyle ünlüydü. Evde yedi çocuktuk sadece fakat çatışma, kargaşa ve yoksulluktan dolayı çok kötü bir çocukluk geçirdim.
Yani şarkıcılık size babanızdan mı miras kaldı?
Evet, babamın sesi çok güzeldi. Birçok Kürt ezgisini ve destanını bilirdi. O şarkı söylediğinde sonuna kadar dinlerdim ve ondan öğrenirdim. Babam benim için gerçekten bir kütüphane gibiydi.
Söylediğiniz ilk şarkıyı hatırlıyor musunuz?
Evet. İlk şarkımı Barzani üzerine söylemiştim: “Kürt gençleri kalkın, vakit geçtir. Barzan dağında ceng var.” Söylediğim şarkıların çoğunluğu siyasi içerikliydi. Çünkü küçüklüğümden beri hep Barzan’ın devrimleri ve Kürtlük anlatıldı bana.
Bu şarkılardan biri yüzünden hapis yattığınız biliniyor...
Evet, bir gün okul müdürü kulağımı çekip, “Sen çalışkan bir öğrencisin. Bu Kürtçe kaseti niçin okula getirdin?” dedi. Belli ki bazı milliyetçi Türkler beni şikayet etmişti. Müdür de mecbur kalıp beni polise teslim etti. Sonra da cezaevine girdim. Yaklaşık üç buçuk ay hapis yattım.
Avrupa’ya gitmeye nasıl karar verdiniz?
Kürtlük ve komünizm davasından birkaç kere cezaevine girdim. Daha sonra 12 Eylül Darbesi oldu. burada hayat kalmadı deyip gitmemiz gerektiğini söyledik. Ancak Avurpa acılarımı arttırdı. Avrupa birçok Kürt büyüğünü demoralize etti. Oraya gelen çok sayıda Kürt kötü duruma düştü, kimse selam dahi vermiyordu onlara. Avrupa kültür, sanat ve geleneğimizi bize hissettirmeden ortadan kaldırdı. Biz şarkı ve müzikle meşgul olduk. Bu şekilde dilimizi, kültürümüzü koruyabildik. Bu yüzden sazıma çok şey borçluyum.
Sanat dünyasına nasıl girdiniz?
Doğrusu cezaevine girmeden şarkıcı olmayı düşünmemiştim. Saz çalıp şarkı söyleme hayallerim olsa da birkaç defa hapse girdikten sonra şarkı söylemeye karar verdim. Hapisten çıktığım gün köyün bütün çocuklarını toplayıp konser verdim. Sonra kendime, “İşte sanatçı oldum” deyip gittim. İlk sanat çalışmam buydu.
Kürdisatan’a dönüp Erbil’e yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
28 yıl gurbette yaşadım. Sonra da özgür Kürdistan’a döndüm çünkü Kürdistan’ın bize her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Her ne kadar biz sanatçılar savaşamasak da hatta bir tavuk dahi kesemesek de sanatımızla peşmergenin moralini yükseltebiliriz.
Brader gerçek adınız mı?
Hayır. Hapse girene kadar hiçbir partinin üyesi değildim. Ancak içeri girince bir Kürt partisine üye oldum. O partinin üyesi Yusuf Batur, siyasetten tutuklandığımı yaydı. Artık Yüksekova ve köylerinden beni tanıyan tanımayan birçok kişi ziyaretime geldiğinde yemek getiriyordu. Yine hapisteyken bazı siyasilerle tanıştım ve Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP – Bakur) katıldım. İçerdeyken deşifre olmamam için bana “Heval Bira” (Bıra Arkadaş) adını verdiler. Hapisten çıkınca “Heval Bira” olarak çağrılıyordum. Avrupa’ya gidince de Brader ismiyle şarkı yaptım. Artık adım Brader olmuştu.
Sanatçı olmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
Allah beni sadece sanat için yaratmış. Sadece sanatı seviyorum tabi bir de çiftçiliği. Boyacılık yaptım, duvarcı çırağı oldum. Sonra odunculuk yaptım. Sinema filminde rol de buldum ama şarkıcılık ve saz benim ruhumdur, onları bırakamam.
Aynada ak saçınızı ve sakalınızı görünce ne hissediyorsunuz?
Elbette insan derin bir ah çekiyor. Hele ki sona doğru adım attığını düşününce... İşler planladığınız gibi gitmeyebiliyor fakar yaşlılığımı ve ak saçımı seviyorum. Yaşlı insanları gerçekten çok seviyorum.
PORTRE – Brader
Asıl adı Mehmet Şerif Torun olan Brader, 1958 yılında Mardin’in Musika köyünde doğdu. 1986 yılında sürgüne giden sanatçı, Hollanda’da yaşamaya başladı. 1995 yılında ilk albümü “Min Sar e”yi çıkaran Brader, daha sonra 9 albüm daha imza attı. Son albümü “Dîwane Me” 2009 yılında piyasaya çıktı. Brader, Kürdisatn Bölgesi’nin başkenti Erbil’de yaşamını sürdürüyor.