“Seçimden sonra sadece fuar ya da kültür merkezi inşa etmeyeceğiz. Asıl inşa edilecek şey demokratik özerkliktir. Bu halk artık kendisini yönetme aşamasına geldi” 12 Şubat’ta Diyarbakır’da konuşan Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, demokratik özerklik tartışması için tarih vermişti.
İşte o açıklamadan iki ay sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, bu taleplerini tartışmaya yer vermeyecek şekilde dile getirdi. El Cezire Türk’ten Mahmut Bozarslan’a konuşan Kışanak, “Diyarbakır’da çıkan petrolden kesinlikle pay istiyoruz, yereldeki tüm enerji kaynaklarından, yeraltı, yerüstü zenginliklerinden, ekonomik varlıklardan yerelin pay alması lazım” dedi.
Kışanak’a göre, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki barajlarda üretilen elektrik batıya sanayi için götürülürken” bölge insanına elektrik borcunu ödeyemediği için icra cezaları geldi.
Taner Yıldız: ‘Petrolden yerel yönetimlere pay verilmesi söz konusu değil’
BDP Eş Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı’na yanıt veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız “böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını” söyledi. Yıldız, “Devlet hakkı içerisinde ayrı bir devlet hakkı söz konusu olmaz. Böyle bir şeye sıcak bakmamız mümkün değil. O zaman Antalya\'ya da turizm gelirlerinden ayrı bir uygulama yapmamız lazım. Petrolün çıkarıldığı bölgede yolları ile alakalı, işçilikleri ile alakalı, ağaçlandırma ile alakalı birçok sosyal proje geliştiriyoruz. Her birimiz kazandığımızı ortak havuza koyuyoruz ve hep beraber oradan paylaşıyoruz” dedi.
Kışanak: ‘Politik perspektifimiz demokratik özerklik’
Kamuoyu Kışanak’ın açıklamalarını, Türkiye’nin ihtiyacı açısından bakıldığında önemsiz sayılabilecek (günde 2 bin varil) petrol boyutuyla tartışadursun, BDP Eş Başkanı’nın asıl vurgusu demokratik özerklik üzerineydi. Kışanak, ‘Bizim önümüzdeki politik perspektif 2007’deki genel kurulda kabul edilen demokratik özerklik projesidir\" diyerek cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Kürt siyasi hareketinin yeni vizyonunun altını bir kez daha çizdi.
Altan Tan: ‘Ankara’nın yetkileri yerele devredilmeli’
Amerikanın Sesi’ne konuşan Diyarbakır milletvekili Altan Tan
“Bizim demokratik özerklik dediğimiz şey, etnik özerklik değil. Biz bölgesel özerklik istiyoruz. Adına ister otonomi deyin ister muhtariyet deyin ama Ankara’nın yetkilerinin yerele devredildiği bir model istiyoruz. Eğitimin, hastanelerin, trafik polisinin yerele devredilmesi gerekiyor” dedi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na bu öneriye getirdiklerini söyleyen BDP Diyarbakır milletvekili, Türkiye Kalkınma Ajansı’nın Türkiye için hazırladığı 27 ekonomik havza modelini örnek aldıklarını belirtti. Tan, “Biz Diyarbakır için ne öneriyorsak Samsun için de aynısını istiyoruz” diye konuştu.
Demir Çelik: ‘Yeraltı ve yerüstü zenginliklerin en az ’si aktarılmalı’
BDP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Demir Çelik ise Milliyet gazetesinden Namık Durukan’a verdiği mülakatta bu sözlere açıklık getirdi. Hakkari ve Şırnak’ı ‘demokratik özerklik’ konusunda pilot kentler olarak belirlediklerini söyleyen Çelik, Türkiye’nin 21. Yüzyılda tek merkezden yönetilemeyeceğini belirtti.
Çelik, “Başta petrol ürünleri, bakır, kalay, krom gibi önemli madenlerin çıkarıldığı, Karakaya, Atatürk ve Keban barajları gibi büyük ölçekli barajlar başta olmak üzere yüzlerce hidroelektrik santralının faaliyet gösterdiği yer burası. Buna rağmen bu bölge Türkiye’nin en geri kalmış yeridir. Yer altı ve yer üstü zenginliklerinden asgari yüzde 20’lere tekabül eden bir payın bölgeye aktarılması gerekir” dedi.
