Devletlerin yeni ABD yönetimine göre konumlandığı Ortadoğu'da ABD Başkanı Joe Biden'ın Suriye ve Rojava'daki Kürtlere yaklaşımının nasıl olacağı merak konusu. Kimi kaynaklara göre Kürtler, Biden ile temasa geçti ve gelişmeler, Kürtlerin lehinde.
ABD Başkanı Joe Biden'ın İran ile nükleer anlaşmaya geri döneceği, Suriye'deki olaylar, Irak'taki ABD üsleri ve IŞİD'in durumu konusunda yeni gelişmelerin yaşanmasına yol açacak adımlar atacağı belirtiliyor.
Dikkatle takip edilen konulardan biri de Biden yönetimindeki ABD'nin Rojava ile ilgili izleyeceği politika. Yeni Washington yönetiminin politikasında keskin bir dönüşüme gidip gitmeyeceğini şimdiden kestirmek zor.
Ancak Suriye Demokratik Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, El Arabiya'nın El Hadath televizyonuna verdiği röportajda, "Yeni ABD yönetimiyle DSG arasında ortak bir program hazırlanacağını” belirtti.
Bölgede son günlerde dikkat çeken gelişmelerden biri de özellikle Haseke çevresinde DSG ve Suriye rejim güçleri arasında yaşanan gerginlik.
Independent Türkçe’nin haberine göre Taraflar arasında yer yer yaşanan çatışmaları, yeni ABD yönetiminin gelişine bağlayanlar var.
Biden'ın yeni yönetiminde Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve ulusal güvenlik ekibinde Bret McGurk gibi Kürtleri yakından tanıyan ve destekleyen isimlere yer vermesi desteğinin devam edeceği şeklinde yorumlanıyor.
Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Ali Poyraz Gürson ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, ABD-Suriye Kürtleri ilişkilerinin geleceğini değerlendirdi.
Öncelikle Pentagon'un gayri nizami harp için ayırdığı bütçeye dikkat çeken Prof. Gürson, yeni ABD yönetiminin Barak Obama dönemi politikalarının devamı şeklinde durduğunu söyledi.
Gürson'a göre Rojava’daki oluşum da zamanla Irak Kürdistan Bölgesi gibi bir yapıya dönüşebilir.
Suriye Kürtlerinin ABD tarafından silahlandırıldığını ve bunların Fırat'ın doğusuna hakim bir pozisyon elde ettiklerini ifade eden Gürson, "Avro-politik, hidro-politik ve jeo-politik avantajlar onlarda. Bölgede üç barajı kontrol etmenin yanı sıra yıllık petrol ve gazdan yaklaşık 8 milyar dolar gelir elde ediyor. ABD tarafından desteğin artarak devam edeceğini düşünüyorum" dedi.
Türkiye gibi olağanüstü büyüyen bir ülkenin benzer tereddütler içinde hareket etmesinin doğru olmadığını aktaran Gürson, devamında şunları söyledi:
"Daha önce de ‘muhatabımız değil, muhatap almıyoruz' denildi ama Obama döneminde muhatap aldınız. Muhatap almamak olmaz. Orada bir oluşum var ve siz onu yok olarak kabul ediyorsunuz. Bu doğru değil. Ben başından beri Ankara'nın Suriye Kürtlerini muhatap almasını savunuyorum. Bölgede rejim ile de direk görüşülmeli."
Nisan-mayıs aylarında bir seçimin öngörüldüğü Suriye'de Rusya, İran ve Türkiye'siz bir çözümün mümkün görünmediğini ifade eden Gürson, bölgede siyasi trafiğin artacağını sözlerine ekledi.
Prof. Hüseyin Bağcı da Gürson gibi ABD'de genel havanın Kürtlerin lehine olduğunu düşünüyor.
Irak ve Suriye Kürtleri arasındaki görüş ayrılığına dikkat çeken Bağcı, Kürtler arası bir çatışmanın kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Bölgedeki aktörlerin güçlenmesinin Biden yönetimi için büyük bir problem yaratacağını belirten Bağcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Suriyeli Kürtlerin Washington ile ilişkileri iyi durumda. Bu arada Beşşar Esad çok güçlendi. Barzani'nin Peşmergeleri çok güçlü. Herkesin hem siyasi hem de askeri açıdan birden bire güçlendiği bir durum var. Bir yandan IŞİD bitti derken yaptığı saldırılarla bitmediği görüldü. Bu Biden yönetimi için problem olacaktır."
Trump'ın aksine Biden'in Kürtlerle ilişkilerinde bir süreklilik öngördüğünü kaydeden Bağcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Biden, Trump döneminde başlayan yardımları artırabilir. Çünkü yeni yönetimde Kürtleri ve bölgeyi iyi bilen isimler var. IŞİD yeniden canlanıyor ve Kürtler yine ön plana çıkacak. Onların ön cephede IŞİD ile savaşması hem ABD hem de Rusya'nın tekrardan sempatisini kazanmasına neden olacak."
Biden yönetiminde asker kökenli Austin ve Mcgurk gibi isimlerin yeniden göreve gelmesinin Kürtlerin lehine olduğunu ifade eden Bağcı, "sözlerini şöyle tamamladı:
"Biden yönetiminin Kürtlerle ortak bir program çalışması üzerine gideceğini düşünüyorum. Biden'in Suriye ve Kürt politikası Obama'nın başlattığı politikanın devamı niteliğinde olacak. Yeni yönetimde genel hava Kürtlerin lehine olarak görünüyor. Elbette projenin ne olduğu ve somuta indirgenmesinin ne zaman olduğunu hep birlikte göreceğiz."