Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Krarrenbauer'ın Rojava’da planlanan ‘güvenli bölge’nin oluşturulmasıyla ilgili teklifin ayrıntıları Spiegel Online sitesinde yayımlandı.
Hazırlanan teklife göre Alman ordusu Rojava’nın 40 kilometre uzunluğunda ve 30 kilometre derinliğinde sektörlere ayrılmasını öngörüyor. Bunun için savaş kabiliyeti olan üç tabur gönderilecek. Gönderilecek 2 bin 500 Alman askeri çok sayıda ağır askeri ekipmanlarla donatılacak.
Muhtemel operasyon için hazırlanacak taburlarda keşif birlikleri, özel hareket birlikleri, Boxer isimli tekerli tanklar, ağır silahlar, obüsler, istihkam birlikleri ve mayın temizleme birlikleri bulunacak.
Savaş Uçakları Da Planın İçinde
Alman ordusu ayrıca keşif uçakları Tornado'lar ile savaş uçakları Eurofighter'ları da bu operasyon için kullanmaya öngörüyor. Orduya yakın kaynakların verdiği bilgiye göre Alman ordusunun helikopterler ve sıhhi tesisat konusunda ise yardıma ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.
Karrenbauer: Türkiye De Destekledi
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, Rojava’da oluşturulacak ‘güvenli bölge’ planını NATO’ya sunmuştu.
Alman Bakan Kramp-Karrenbauer'in, Rojava’da aralarında Türkiye ve Rusya'nın da olduğu uluslararası bir kontrol mekanizmasına bağlı bir güvenli bölge’ oluşturulması önerisine Birleşmiş Milletler'in de dahil edilmesi teklif edilmişti.
Kramp-Karrenbauer, yerinden edilen sivillerin korunması ve DAİŞ’e karşı mücadelenin sürdürülebilmesi için oluşturulacak ‘güvenli bölge’nin önemini vurgulamıştı.
Kramp-Karrenbauer, NATO’ya sunulan ‘güvenli bölge’ planının ABD ve Türkiye tarafından desteklendiğini ifade etmişti.
"Soçi Mutabakatı Barış Getirmiyor"
Soçi Mutabakatı’nın "barış getirmediğini" belirten Alman Bakan, gazetecilere yaptığı konuşmasında, “Soçi Mutabakatı bölgeye uzun dönemde politik bir çözüm getirmiyor. Biz uluslararası kamuoyunun da dahil olabileceği bir çözüm arıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Kramp-Karrenbauer, Rojava sınırının sadece Rusya ve Türkiye’nin kontrolüne bırakılmaması gerektiğine değindi ve “Mevcut durum tatmin edici bir çözüm değil” demişti.