ABD\'nin Ortadoğu Uzmanı Henri J. Barkey IŞİD\'in Türkiye’de, PKK ya da PYD görünümünde eylemler düzenleyeceğini. Medya\'nında bu planın işlemesine olanak sağlayacağını söyledi.
Diken’de Tunca Öğreten imzasıyla yayınlanan bir söyleşide, 1998-2000 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Bölümü’nde görev yapan, Woodrow Wilson International Center for Scholars adlı düşünce kuruluşunun Ortadoğu programı direktörü, Türkiye doğumlu Amerikalı Henri J. Barkey’in Cerablus operasyonu bağlamında Ortadoğu gelişmeleri ele alındı.
Ortadoğu’yu, Türkiye’yi, Kürt meselesini yakından takip eden, çeşitli gazetelerde makaleler yazan, üniversitelerde ders veren Barkey, CIA’in Ortadoğu uzmanı Graham Füller’le birlikte kaleme aldığı ‘Türkiye’nin Kürt meselesi’ adlı kitabıyla da ön plana çıkıyor.
Türkiye’nin ÖSO militanlarıyla başlattığı Cerablus harekatının 15 Temmuz’daki darbe girişiminin hemen sonrasına denk gelmesinin özel bir sebebinin olmadığını, çünkü darbe girişimi olmaması halinde dahi Cerablus operasyonunun yapılacağına dikkat çeken Henri J. Barkey, Cerablus operasyonuna itiraz edecek insan sayısınında çok azaldığını söyledi.
Türkiye Cerablus operasyonu öncesi ABD\'nin onayını almadı
Türkiyenin, Cerablus operasyonu başlamadan önce ABD’nin onayını almadığını “Ben Suriye’ye giriyorum. Sen de katılıp destek olursun ya da olmazsın” dediğini ileri süren Barkey, ABD\'nin, mevcut koşullarda zaten Türkiye’yi engelleyemeyeceğini, dolayısıyla hava desteği vermeyi kabul ettiğini ancak bu desteğin havadan, Türklerin neler yapacağını kontrol amaçlı olduğunu dile getirdi. Barkey, ABD\'nin “Bazı bölgelerde fazla ileri gidiyorsunuz, geri dönün” demek için uyardığını ve operasyon süresince bir yeri bombalamadığını vurguladı.
Türkiye\'nin asıl amacı IŞİD değil, PYD idi
Türkiye’nin Suriye’ye girmesindeki asıl amacın IŞİD olmadığını, tek amacın PYD’ye ve Kürtlere gözdağı vermek olduğunu dile getiren Barkey, Menbiç operasyonu sonrası PYD’nin Cerablus’a yönelme ihtimali üzerine Türkiye\'nin orayı alıp koridoru kapatmak istediğini öne sürdü.
Ankara\'nın PYD’den rahatsızlık duymasının sebebinin çok açık olduğunu, Suriye’deki iç savaşın kısa vadede sona ermeyeceğinin açığa çıktığına dikkat çeken Barkey, \'IŞİD’e karşı savaşabilen tek örgütün, günden güne daha da güçlenen PYD olduğunu, ABD ve IŞİD karşıtı güçlerin, her ne kadar Demokratik Suriye Güçleri (DSG) adı altında Araplara eğitim verse de, sahada yalnızca PYD’ye güvendiğini, Türkiye\'nin de bundan rahatsızlık duyduğunu.\' belirtti.
PYD’nin bütün koridoru kapatarak, Afrin ile Kobani arasındaki bölgeyi dolduracak gücünün olduğunu düşünmediğini ve PYD\'nin o kadar da büyük bir örgüt olmadığını belirten Barkey, Menbiç savaşında da 300’ün üzerinde savaşçı kaybeden örgütün sürekli bu rakamlarda zaiyat vermesinin mümkün olmadığını açıkladı.
ABD\'nin, Suriye’deki Kürtlerin kantonları birleştirmesine izin vermeyeceğini, Suriye’de ki savaşın elbet bir gün sona ereceğini ve Ortadoğu’da bir yeri yeniden inşa edebilme gücü olan tek ülkenin Türkiye olduğunu ileri süren Barkey, dolayısıyla da Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye\'nin de söz sahibi olacağını ve bundan çok büyük paralar kazanacağını, bu durumda da bir Kürt koridorunun kurulmasına müsaade etmeyeceğini belirtti. Buna rağmen, Ankara\'nın birkaç yıl önce PKK ile masaya oturması hayalken, Erdoğan\'ın bunu başarabildiğini hatırlatan Barkey, yarın Suriye ve Türkiye’deki Kürtlerle de masaya oturabileceğini\' belirtti.
PYD\'nin, operasyonlar konusunda ABD\'ye güvendiğini, aksi taktirde IŞİD’in boyunduruğu altına gireceğini anlatan J.Barkey \"Kürtseniz, ABD’ye güvenmemek için çok fazla sebebiniz var ancak bugün Kuzey Irak’ta bir Kürt oluşumu varsa, bu da Amerika’nın sayesindedir\" dedi.
PYD açısından bunun‘güven’den ziyade ‘işbirliği’ olduğunu anlatan Barkey \'Bir süper güçle işbirliği yaptığınızda, otomatikman seviyeniz yükselir. Dünyada pek çok örgüt var. Bugün, bunlardan hangisi ABD ya da Avrupa gazetelerinde PYD kadar kendine yer bulabiliyor? Dolaylı yolda PKK ile arasında bağ olan PYD’nin, yarın meşrulaşması için ABD ile işbirliği yapması çok önemli. Beşar Esad giderse ve Şam’da, Suriye’nin geleceğine dair bir masa kurulursa PYD oraya oturacak ilk isimlerden biri olacak.\' açıklamasında bulundu.
Cerablus\'a PYD operasyon gerçekleştirseydi IŞİD kaçmazdı
\'Yapılan operasyonlar Türkiye değil de PYD tarafından yapılmış olsaydı, IŞİD yine de kaçmazdı\' diyen Barkey Türkiye’nin PYD ile bu kadar çatışmalı olduğu dönemde, IŞİD açısından orada bulunmanın bir anlamının olmadığını ileri sürdü.
IŞİD\'in, PYD ve Türkiye’nin çatışması için, menfaatleri doğrultusunda Cerablus\'tan çekildiğini ve bu süreçten daha da güçlenerek çıkacağını bildiğini söyleyen Barke, \"Tabii bunlar somut verilere dayalı bilgiler değil, yalnızca benim şahsi düşüncelerim. Ben IŞİD\'in yerinde olsam öyle yapardım.\' diyerek kendi fikirlerini dile getirdi.
Türkiye’nin, operasyonla birlikte IŞİD’in elini güçlendirdiğinin tam olarak söylenemeyeceğini, sonuçta IŞİD\'in Cerablus’u kaybettiğini ve bunun da bir kayıp olduğunu aktaran Barkey, \"Türkiye sınırı üzerinden savaşçı geçiriyorlardı ve orada ciddi bir altyapı kurmuşlardı. Bu ‘imkandan’ olmak, IŞİD açısından ciddi bir kayıptır. Şaka değil, IŞİD, öyle ya da böyle Cerablus’u kaybetti.\' açıklamasında bulundu.
ÖSO gerçek bir güç değil, bugüne kadar gelmeleri mucize
ÖSO’nun PYD’ye alternatif olma olasılığının olmadığı, PYD’nin, IŞİD’i alt edebildiğini ve PKK’nin bunca yıllık gerilla savaşındaki tecrübesinin de bunda etkisinin var olduğunu dile getiren Barkey, \"ÖSO, son zamanlarda ortaya çıkan değişik pek çok gruptan oluşan bir örgüt ve IŞİD’e karşı nasıl savaşacağını bilmiyor. Bu gruplar arasında uyum yok bir kere. Bugüne kadar gelmiş olmaları bile mucize aslında.\" dedi.
Bugün gelinen noktada Türkiye’nin hem Suriye’de, hem de içeride Kürtlerle çatışmasının sürdürülebilinir bir durum olmadığını, çözüm sürecinin başarılı olmuş olması halinde, PKK\'nin, Türkiye’den çekilerek Suriye’ye geçeceğini böylelikle PYD’nin elinin daha da güçleneceğini iddia eden Barkey, ancak bu noktada PKK\'nin de Türkiye’nin de hata yaptığını, hem içeride, hem de dışarıda Kürtlerle çatışıyor olmanın aynı zamanda IŞİD’in elini güçlendiren bir durum olduğuna dikkat çekti.
IŞİD\'in sahipsiz pek çok eylem gerçekleştirdiğini, bundan sonra da Türkiye’de, PKK ya da PYD görünümünde eylemler düzenleyebileceği uyarısında bulunan Henry J. Barkey, medya da bu planın işlemesine olanak sağladığını dile getirdi.
Yarın Ankara\'nın kalkıp “YPG bizi vurdu” demesi halinde, bütün gazetelerin araştırmadan, gerçekliğine ikna olmadan bu sözü manşetten göreceğini ileri süren Barkey, bunun çok tehlikeli bir durum olduğu ve altından kalkılamayacağı uyarısında bulundu.
Röportajın tamamını Diken\'den okumak için tıklayın.