Arap medyası: Menbic'te DSG’nin son planı

Suriye-Kürt Demokratik Birlik Partisi PYD’nin kuzey Suriye ile ilgili projesinin akıbeti, Salı günü ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den “çıkmayı” istediğini açıklaması üzerine şüpheli bir hal aldı.

08.04.2018, Paz - 09:10

Arap medyası: Menbic'te DSG’nin son planı
Haberi Paylaş

PYD ve silahlı kolu YPG, Suriye iç savaşı boyunca, Batı Kürdistan bölgelerini savunarak merkezi hükümetten bağımsız olarak yönetiyorlardı. Bu organizasyon ve DSG benzeri ortakları, IŞİD’e karşı yürütülen koalisyon kampanyası sırasında, radikal cihadist gruptan alınan bölgelerle kontrol alanını genişletti.

Batı Kürdistan'in Efrin kentinin Mart ayında Türkiye’nin alması PYD için ağır bir darbe olmuştu ve Türkiye’nin görüş alanına giren yakındaki Menbic bölgesini de terk etti. Türk liderinin son derece agresif konuşmasına ragmen, ABD’nin Menbic’ten çıkmaması PYD’yi, şimdiye kadar Türkiye’nin ilerlemesini engelleyen çok önemli bir etkenden mahrum bırakacak.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Suriyeli Kürt gruplarına destek veren açıklamaları ve Mart ayında DSG ile Paris’te yaptığı görüşme Fransa’yı, Tükiye’nin ilerlemesine karşı olası bir siper konumuna yerleştiriyor.

Al-Quds Al-Araby gazetesindeki köşesinde Suriyeli akademisyen Sobhi Hadidi, Macron’un pozisyonunun içinde barındırdığı kendine özgü birkaç farklı çelişikinin varlığından bahsediyor.

Hadidi, öncelikle Macron’un, çoğunluğunun PKK’yle ilişkisi olan DSG savaşçılarıyla yaptığı buluşmanın, NATO müttefiki Türkiye’nin ülkedeki PKK operasyonlarıyla ilgili endişesine, Fransa’nın anlayış duyduğu açıklamasını hiçe saydığını yazdı.

Fransa’da yaşayan akademisyen ayrıca, Fransa’nın DSG’ye “destek” verdiğini açıklarken kullandığı belirsiz terimlerin de altını çizdi –kuzey Suriye’yi “dengeli bir hükümet formulü” altında dengeli hale getirmeye odaklanmak bunlardan biri. Bu, Paris’in Kürt grupların şu andaki bağımsız yönetimini desteklemesi hakkında hiçbir bilgi vermeyen veya ilerideki yeni bir ayarlamayı değerlendirmeye hazır olabileceğini işaret eden, “belirsiz bir ifade”.

Bu belirsizliğe rağmen Hadidi, bir PYD temsilcisi olan ve Macron’un Menbic’e daha fazla askeri birlik yollayacağı konusunda son derece sert tavrını koruyan Khaled Issa’dan da alıntı yapıyor. Bu tür bir hareket, özellikle ABD’nin çekilmesi, en az Suriye’yi olduğu kadar Macron’un NATO’ya olan tutumunu da etkiler, diyor Hadidi. Ayrıca, halefi Francois Hollande’ın, Washington’a bağlı sonradan edinilen politikalarının ardından, Macron’un Fransa’nın dışişleri politikasının yeniden tanımlaması yönünde bir girişim olarak kabul edilebileceğine dikkati çekiyor.

Fakat, Suriye’deki son durumun Fransa için pek de ümit verici olmadığını ve Suriye’de yarışan güçler arasında Paris’e manevra yapabilmesi için çok az bir alan kaldığını da belirtiyor Hadidi. Hatta Suriyeli akademisyen, Macron’un karşı çıktığı Efrin operasyonu deneyimine işaret ederek, Fransa’nın Menbic’e karşı olan muhalif tutumunun, bölgeyle ilgili “Türkiye-Rusya anlayışını” değiştirmesinin pek mümkün olmadığının altını çiziyor.

Bu düşünceler, Türkiye cumhurbaşkanlığı basın sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamasında da yankılanıyordu.

Geçen Çarşamba Ankara’da gerçekleşen Türk, Rus ve İran cumhurbaşkanlarının bir araya geldiği zirve toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında Kalın, Fransa’nın Menbic’e daha fazla askeri birlik göndererek “Amerikalılarla aynı hataya düşmemeli” dedi, Al Jazeera’nın haberine göre.

Üç cumhurbaşkanı, Suriye çelişkisini konuşmak için Çarşamba günü bir araya geldi ve görüşmeden zayıf bir açıklamayla çıktılar: Suriye’de “devamlılığı olacak bir ateşkes yapılması için ortak taahhüt” –hem de aynı toplantıda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kuzey Suriye’de gerçekleşbilecek muhtemel Türk operasyonlarının peşini bırakmamaya söz vermesini hesaba katmadan.

Bu sırada, Çarşamba günü North Syria Observer (NSO), Suriye’deki Kürt kuvvetlerinin, muhtemel Türk eylemlerine karşı yoğun hazırlıklar içine girdiğini açıkladı.

Menbic’te yükselen durumla ilgili DSG, olası Türk askeri oparasyonlarını görüşmek üzere müttefik aşiretlerle görüşmeler başlattı. Aynı zamanda Menbic’te konuşlanan ABD kuvvetleri, Türklerin bölgeye giremeyeceğini garanti etmek adına bölgedekilerle görüşmeler içinde.

NSO’nun haberine göre, ABD delegasyonu ile DSG’nin Arap müttefikleri arasındaki bir görüşmede, Kürtlerin Menbic’ten çekilme olasılığı konuşuldu.

DSG de, Arap kasabalarının yerleri değiştirlen sakinleriyle görüşerek onları kendi tarafına kazanma girişiminde bulundu. Bölge halkının çoğu, kovuldukları evlerini geri kazanmak için bir yol olarak gördükleri Türk işgalini destekliyor. Fakat DSG, eğer silahlarını teslim edip Türkiye’yle ilişki içindeki milislerden ayrılırlarsa, onlara özgürlük vermeyi teklif etti.

Haber sitesi ayrıca, DSG tarafından Fırat Nehri’nin doğusundaki bölgelerde “emsalsiz” derecede kapsamlı bir güçlendirme herakatı olduğunu bildirdi. Bu bölge, eğer grup Menbic’ten çıkmaya zorlanırsa, bir sonraki cephe olacak.

NSO’nun haberine göre güçlendirme çalışmaları, “Tüm Fırat Nehri’nin doğu kıyıs boyunca, DSG kontrolü altında olan kuzeydeki al-Shyoukh bölgesinden başlayıp güneydeki Sarrin’in Bajaq kasabasında son bulan, 20-25 kilometrelik, son derece karmaşık bir yeraltı tünelleri ağını” içeriyor.

NSO’nun bir kaynağı tarafından aktarılan bilgiye göre, bu çalışma milislere, “Fırat Nehri’nin doğu kıyısının bütün tepelerinde, yeraltında kuracakları ana merkez ve askeri noktalar” sağlayabilir.

Medya organizasyonu bölgede güçlendirmeler üzerinde çalışan buldozerleri gösteren görüntüler de yayınladı. Ayrıca bölgeye doğru artan yoğun trafiği bildirirken DSG’nin önemli eğitim merkezlerinden birinin yeri olduğunu da belirtti.

Ahval
Bu haber toplam: 21935 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:04:50:30
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x