DSG Basın Sorumlusu Mustafa Bali, Türkiye ile Rusya arasında imzalanan mutabakatın bazı maddelerini değerlendirdiklerini ve Rusya ile üst düzey görüşmelerinin sürdüğünü söyledi.
Rûdaw TV’nin haber bültenine katılan Mustafa Bali, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mustafa Bali, Suriye yönetimiyle yaptıkları mutabakatta, Türkiye’nin saldırılarını önlemek amacıyla Suriye güçlerinin sınır güvenliğini sağlayacağını söyledi.
Özerk yönetime ait kurum ve kuruluşların olduğu gibi bölgede kalacağını belirten Bali, sözlerine şunları ekledi:
“Ne Semelka Sınır Kapısı’nda ne de Özerk Yönetime ait kuruluşlarda değişiklik olmayacak. Suriye ile yapılan diyaloğun yapılmasına yönelik karşılıklı uzlaşı mutabakatıdır. Şimdiye kadar siyasi ve askeri olarak bir adım atılmış değil. Uluslararası kurumların diyaloğun başlaması için bu konuda çalışmaları gerekiyor. Halkımız rahat olsun Özerk Yönetim tekrar işine devam edecek.”
Türkiye-Rusya arasında yapılan anlaşmaya ilişkin Bali, çatışmaların durdurulması için gösterilen her çabayı olumlu karşıladıklarını belirterek, anlaşmada kendilerine iletilmeyen bazı maddelerden sorumlu olmadıklarını kaydetti.
DSG’nin yerinde olduğunu belirten Bali, “Halkımızı korumasız bırakmayacağız. Tabii bu anlaşmayı tamamiyle reddeceğimiz anlamına gelmiyor. Bazı konularda diyaloğu sürdürmemiz gerekiyor. Halkımızı mevcut durumda koruyacağımıza yönelik umudumuz var. Anlaşmalarla bölgemizde huzuru sağlayacağız” dedi.
Türkiye - AB arasında yapılan çatışmasızlık anlaşmasına uyduklarını ancak Türkiye’nin desteklediği silahlı grupların buna uymadığının açık olduğunu kaydeden Mustafa Bali, “Hergün çatışma var ve Kürtlere ait köylere saldırıyorlar. Bu saldırı ve katliamlar tüm Kürtlere yapılmış sayılır. Bu bir halkın işgalci bir devlete karşı direnmesidir” diye konuştu.
ABD’nin garantör ülke olarak Türkiye’nin saldırılarını durdurmaya yönelik görevini tam olarak yerine getirmediğini savunan Bali, ifadelerine şunları ekledi:
“Çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Evet ağır bedeller ödendi. Büyük acılar yaşandı. Ve yaşanacakta ancak Kürt halkı artık yeni bir sürece girmiş olacak. Kürtler tek dostumuzun dağlar olduğunu söylüyordu ancak şu anda dünyanın birçok yerinde dağlar kadar dostu var ve siyasi kazanımların olacağı bir sürece geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz bu durumun Türkiye’nin işgal politikası olduğunu ve meselenin ne 32 kilometre ne birkaç köy ne Kobani ne Rojava olduğunu gösteriyor. Mesele tüm Kürt halkıdır. Bu Güney Kürdistanı da geçiyor. Kürtlere karşı her yerde bir düşmanlığın sonucudur. Bunun içinde işgale karşı bir halkın mücadelesi olduğunun bilinmesi gerekiyor.”
“Birçok ülkeden yetkili Mazlum Kobani ile görüştü”
ABD Başkanı Donald Trump’ın DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin ise Mustafa Bali, şunları söyledi:
“Sadece Trump’ın telefon görüşmesi biliniyor. Oysaki bu süreçte çok sayıda ülkeden siyasetçi ve yetkili ile görüşüldü. Ancak açıklanmadı. Bu nedenle dağlar kadar Kürtlerin dostu var. Kürt mücadelesi artık tüm dünyanın mücadelesi oldu. Bölgeden çıkarak tüm dünyanın mücadelesi oldu.
Trump ile Mazlum Kobani arasında yapılan telefon görüşmesinde ise, Özerk Yönetime ve Kürt halkına yardımların süreceği vurgulandı. IŞİD’le savaş sürecinden elde edinilen kazanımların korunması sürecine gidildi. ABD güçlerinin Rojava’dan tamamiyle çekilmeyeceğine dair söz verdi. Bu konuda daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum.
Gücümüze inanmamız gerekiyor. Halkımıza DSG, YPG ve YPJ gibi güçlerimizin varlığına inanmamız gerekiyor. İçinde bulunduğumuz sorunun siyasi yollarla masada çözüleceğine inanıyoruz. Kürt halkının Rojava’da hakları korunacaktır.”
Rusya ile ilişkilerine ilişkin ise Bali, “Rusya’nın Suriye başta olmak üzere uluslararası arenada önemli bir yere sahiptir. Rusya’nın garantörlüğüyle Suriye’de siyasi bir çözümün olacağını umut ediyoruz. Rusya ile üst düzey de görüşülüyor. Rus polisleri 2 gündür Cizire bölgesinde bulunuyorlar ve Rojava güçleriyle de koordineli bir şekilde çalışıyorlar” diye konuştu.