ENKS Başkanlık Divanı üyesi Süleyman Oso, PYD’li Aldar Xelil’in PYNK ile ENKS arasındaki görüşmelere ilişkin açıklamalarına ilişkin, “Ya neyi imzaladığını bilmiyor ki bu da çok büyük bir sorundur, yada yapılan tüm bu işleri sabote etmek istiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Rûdaw’a konşan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanlık Divanı üyesi ve Suriye Kürdistan Birlik Partisi Sekreteri Süleyman Oso, Aldar Xelil’in sözlerine yanıt vermek istemediklerini, ancak bazı konulara açıklık getirmeleri gerektiğini söyledi.
Oso, “PYNK heyeti başkanı Aldar Xelil birkaç günde bir çıkıp açıklamalar yapıyor. Gerçekten bu açıklamaları nasıl yorumlayacağımızı bilemiyoruz. Kanaatimce yanıt vermememiz gerekiyor. Fakat PYD’nin, gatantör taraf olarak Mazlum Abdi ve DSG komutanlığının bu duruma bir açıklık getirmesi gerekiyor. Çünkü biz DSG’yi garantör taraf olarak kabul ettik” dedi.
“Neyi imzaladığını bilmiyor”
“Her defasında bir aşamaya vardığımızda Aldar bu tür çıkışlar yaparak bizi geriye götüreceğini sanıyor” diyen Oso, “Sanırım iki sebepten dolayı böyle yapıyor. Ya neyi imzaladığını bilmiyor ki bu da çok büyük bir sorundur, elimde imzalanan müzakere belgeleri var. Yada yapılan tüm bu işleri sabote etmek istiyor” ifadelerini kullandı.
ENKS-PYNK arasındaki görüşmelerde siyasi karar mekanizması konusunun imzalanıp karara bağlandığını ifade eden Süleyman Oso, “Nihai anlaşmanın ardından bu merci işler hale gelecek. İmzalanan belgeler PYD, DSG Genel Komutanılığı ve ABD heyetinin de elinde var. Şimdi dönüp dolaşıp aynı şeyleri tekrar etmek, imzalanan belgeler üzerine yeniden konuşmak gerçekten yazıktır, bizi geriye götürür. Aldar Xelil, PYNK heyetine başkanlık ediyor, demek ki neyi imzaladığını bilmiyor ki böyle konuşuyor. Bu büyük bir sorundur. O zaman sayın Enver Müslim müzakere heyetinin başkanlığına neyi imzaladığını, ne konuştuğunu bilen birini görevlendirsin” dedi.
“Mazlum Abdi, Aldar’ın böyle bir yetkisi yok demişti”
Süleyman Oso, “Belli ki Aldar Xelil Kürtler arasındaki birliğe karşı çalışıyor. Peşmergeleri ‘çete’ diye adlandırıyor. Gerçekten çok yazık. Çünkü ittifakımız Duhok Anlaşması’nı temel alıyor. Duhok Anlaşmasının üç ana maddesi vardı. Birincisi siyasi merci konusu, ikincisi özerk yönetim ve üçüncüsü de askeri-güvenlik konusuydu. Bunu DSG Komutanlığı da kabul etmiş. Bundan önce de Mazlum Abdi, ‘Aldar Xelil’in bu tür konuşmalar yapma yetkisi yok’ demişti” diye konuştu.
PYNK’nin Xelil’in sözlerine yönelik bir açıklama yapması gerektiğini ifade eden Osoı, “Onlar mı bu konuşmayı yapmasına yeşil ışık yaktı? Çünkü bu konuşmalar vardığımız ittifaka aykırıdır. Biz bu durumu kabul etmiyoruz. Aldar’ın çıkıp tüm bu sürece tekmelemesi doğru değil. PYD’nin bu konuda tavrını netleştirmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Aldar Xelil’in, “Onlar aslında Peşmerge değil çetedir” sözlerine sert tepki gösteren Süleyman Oso, şöyle devam etti:
“Roj Peşmergeleri kimdir biliyor musunuz? Kürdistan’a saldırdığında IŞİD’e karşı savaşanlardır. Heşdi Şabi’nin saldırılarına karşı duranlardır. Roj Peşmergeleri Kürdistan’ın savunması için kahramanlık derslerini tamamlamışlardır. Roj Peşmergelerinin tavrı ve pratiği şeffaftır. Tüm tüm dünyada bu peşmergelerin IŞİD’e karşı savaşını gördü. Onlar hiçbir zaman başkalarının elinde alet olmadılar, olmazlar. Onlar Kürdistan’ın savunması için örgütlendi. Ancak maalesef onlar şu ana kadar da Peşmerge’nin Rojava’ya geçip Kürdistan’ı savunmasına izin vermiyor” dedi.
Aldar Xelil’in sözleri
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xealil, PKK’ye yakınlığı ile bilinen Özgür Politika sitesine yaptığı açıklamada, ENKS’yi “KDP’nin uzantısı” şeklinde değerlendirerek, “Biz onlara; ‘şimdiye kadar düşmanla çalışıyordunuz. Eğer gelip bu yönetime dâhil olmak istiyorsanız bu aslında iyi bir gelişmedir’ dedik” ifadelerini kullanmıştı.
Taraflar arasındaki bir sonraki görüşmelerde Roj Peşmergelerinin Rojava’a dönüşü konusunun gündeme geleceğini ifade eden Aldar Xelil, “Onlar aslında Peşmerge değil çetedir. Türk devleti elinde çete olmuşlar. Nerede isterlerse onları kullanıyorlar. Şengal’de YBŞ güçlerine saldırdıklarında onlar aracılığıyla saldırıldı. Başûrê Kurdistan yolunu kapatmak istediklerinde Güney Kürdistan peşmergeleri değil onlar gönderilip yol kapatıldı. Yine Metina ve Gare’de gerillanın üzerine gönderilen güçler onlardı. Çete faaliyetleri yürütenlerin Rojava’da askeri görev yürütmesi mümkün değildir” demişti.