Rus strateji uzmanı ve siyaset bilimci Aleksandr Dugin, Rojava Kürtlerinin Suriye'de hesabı olan ülkelere kurban edilebileceğini ileri sürdü.
“Rusya Devlet Başkanı Putin, Eroğan ve Esad’ı bir araya getirmeyi başaracak mı? Rusya, İran Suriye ve Türkiye dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleşecek dörtlü görüşmeye hazırlık süreci neden bu kadar ağır devam ediyor? Şam ve Ankara arasındaki normalleşme çabaları Rojava Kürtlerinin aleyhine dönebilir mi?” sorularına Putin’e yakınlığı ile bilinen Rus strateji uzmanı ve siyaset bilimci Aleksandr Dugin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Esad ile Erdoğan'ın uzlaşma fikri kendi içinde çok doğru bir fikir"
“Bu zor bir süreç. Esad ile Erdoğan arasında özellikle kişisel düzeyde pek çok çatışma var. Eskiden dosttular, şüphesiz sonra yolları ayrıldı. Türkiye ile İran arasında da birçok tarihi çelişkiler mevcut. Bu nedenler taraflar arası diyaloğu zorlaştırıyor. Ama bence Esad ile Erdoğan'ın uzlaşma fikri kendi içinde çok doğru bir fikir, çok doğru. Çünkü artık acı çeken Suriye'ye barış ulaşmalı.
"Batı hegemonyasından giderek daha da sıyrılan Türkiye, Rusya'ya yakınlaşıyor"
Aynı zamanda dünyada kendine egemen bir yer arayan ve Batı hegemonyasından giderek daha da sıyrılan Türkiye, Rusya'ya objektif bir şekilde yaklaşmaktadır.
Şimdi o iki faktör yani Esad'ın müttefikliği ve Erdoğan bize yakın, kendi özel politikasına rağmen yine de yönetmek istiyor; bu rasyonel olarak bizi birbirimize yaklaştırıyor, sadece rasyonel olarak...
Burada şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Bu durum, Kürtlerin hesabına uygun olacak mı?
Bu yerinde bir soru. Çünkü Türk tarafının yorumladığı şekliyle; Türk ordusunun Suriye topraklarına girişinin bahanesi, Suriye'nin Kürt kısmında yani Rojava ve Kuzey Suriye'de radikal hareketlerin varlığına dayanıyordu.
"Anlaşma olursa Kürtler feda edilir"
Dolayısıyla bana göre; böyle bir durumda bu anlaşmada, artık gerçekten anlaşmadan bahsettiğimiz için Kürtler feda edilebilir diyebilirim. Yapabilirler. Gerçekçi olmalıyız. Bu da, Batı ülkelerine karşı tutumları ile daha da netlik kazanacak.
"Kürtler Batı'nın kurbanı oldu"
Mesele şu ki, Arap Baharı sırasında pek çok kargaşada, Bernard-Henri Lévy gibi çoğunu şahsen tanıdığım Batı Küreselciliği düşünürlerinin hesaplarını Kürtler üzerinden yapmaktaydılar. Bugün tıpkı Ukraynalılara yaptıkları gibi. Kürtler için ulusal bir devlet önerdiler, Kürtlerin tarihsel olarak yaşadığı dört devlete karşı Batılı ülkelerin Kürtlere desteğini önerdiler: Türkiye'ye karşı, Irak'a karşı, Suriye'ye karşı ve İran'a karşı. Her biri, hepsi (4 devlet) bir şekilde Batılı ülkelerine karşıttırlar. Kürtler de Batı’nın bu jeopolitik oyununla rehin alındı.
Peki Kürtlerin özellikle Suriye'de kaderi ne olacak?
Yani sadece Kürtlerin savaş sırasında kazandığı bölgeyi destekleseler? Ama ne şekilde ve hangi durumda hangi devletin içerisinde yer alacaklar ? Yönünü kime verecekler? Hangi düşüncenin peşinden gidecekler? Esad ile nasıl iletişim kurulur, Türkiye ile nasıl iletişim kurulur?
Rojavalıların bu sorulara verecek cevabı yok. Amerikalılar sadece, ‘biz sizi destekliyoruz ve siz devam edin’ diyorlar... Ama herhangi bir çözüm önermiyorlar. Sadece Büyük Kürdistan projesini önerdiler ve Kürtleri cezbederek yanlarına çektiler, ama o proje havada kalıyor...
Ama gerçekte o yapay haritanın varlığından sonuçta Kürt düşmanları faydalanıyor.
Yani sonuç olarak; Amerika bu projeyi teklif ederek, Kürtleri rehin almıştır.
Bana göre bu durum sona ermeli. Ve burada Kürtlerin çok kültürlü dünyada yerlerini almaları çok önemlidir. Bence Kürtlerin yapması gereken de bu. Aksi takdirde durumları Gürcistan, Ukrayna ve Moldova'nın durumuna benzer..."
Alexander Dugin kimdir?
Alexander Dugin 1962'de Moskova'da doğdu. Sovyet askeri istihbaratında çalışıyordu. 17 yaşına geldiğinde Havacılık Enstitüsü'ndeydi. Eğitim hayatı başarılı geçmedi. Enstitüden atıldı nedeni, ise netleşmedi. Bir dönem kapıcılık yaptı.
Dugin İngilizce, Fransızca, Eski Yunanca, Latince dahil 9 dil konuşabiliyor. Özelliği ise konuştuğu dilleri eğitim görmeden öğrendi.
1980'de yasa dışı faaliyetlerden uzak kalamadı. "Siyah SS Nişanı" tarikatına katıldı. Alexander Dugin, Sovyetler çöktüğünde köşe yazarıydı.
Yıldızı 1993 yılında parladı. Babasından etkilendi, tozlu KGB arşivine girdi. Nazi Almanyası'nı araştırdı. Televizyonda program hazırladı.
Önceden kalemiyle tanınan Dugin Rusya'da şöhret sahibiydi. Program 7 yıl sürdü.
Şöhret siyasete de kapı araladı. Dugin, 2000 yılında girdiği seçimlerde başarılı olamadı.
"Putin'in beyni"
Avrasya İmparatorluğu hayalini kurdu. Bunun için kitap bile yazdı. Türkiye ve Rusya'nın birlikte hareket etmesi gerektiğini savundu.
Rus ideolog bugüne kadar 30 kitap kaleme aldı. Siyaset arenasında giderek yükseldi. Yasama Meclisi Duma’nın başkanı Selezniyov'un danışmanı olarak görevlendirildi. Ancak kamuoyu onu "Putin'in beyni" olarak da bildi.
Babasının izinden giden kızı Darya Dugin geçtiğimiz yıl aracına yerleştirilen bombanın infilak ettirilmesiyle 30 yaşında hayatını kaybetti.
Birçok yorumcu hedefin Darya değil babası olduğunu ileri sürdü. O gün baba - kız festivaldeydi. Etkinlik sonrası ayrıldılar. Bomba yüklü araca binen Darya Dugina oldu.