Rusya ve Türkiye ürkiye ile Rusya, ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor. St. Petersburg’la başlayan ve 2019’a kadar sürecek bir orta vadeli bir program üzerinde anlaşmaya varıldı. Rusya ve Türkiye ilişkilerindeki bütün kısıtlamalar kaldırılacağı düşünüyor.
Türkiye ve Rusya’nın geçen yıl Kasım ayında yaşanan uçak vak’asında dibe vuran ilişkileri ilk etapta 24 Kasım öncesine döndürmeye, hatta daha ileri boyuta taşıma kararı aldı. Ankara ve Moskova 2016-2019 arasını kapsayan bir ‘orta vadeli program’ üzerinde mutabakata vardı. Bu mutabakat kapsamında ekonomi, ticaret, enerji, turizm ve beşeri alanlarda bazı kararlar alındı. Enerji konusu mutabakatın önemli başlıklarından biriydi. Ayrıca her iki tarafın dışişleri bakanları ve istihbarat teşkilatlarının bir araya gelerek Suriye’deki savaşa ilişkin bilgi paylaşımında bulunacağı da söylentiler arasında.
Konuyla ilgili K24’e değerlendirmelerde bulunan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Rusya ve Türkiye yakınlaşmasının Rojava üzerinde önemli bir etki yaratmayacağını savundu.
Rusya ve Türkiye’nin aralarındaki sorunların büyük bir derinliği olduğunu ve kolay kolay barışacaklarını düşünmediğini belirten Müslim şöyle konuştu:
Müslim şöyle devam etti: “Rusya ve Türkiye arasındaki siyasi sorunlar, büyük bir derinliğe sahip. Yani yüz yıllık 10 yıllık sorunlar mevcut. Kırım meselesinden tutun şu ana kadar… Aralarındaki meseleler, bir görüşmeyle veya bir günlük ziyaretle çözüm bulmaz. Bunun için zamana ihtiyaç var.”
Suriye’deki iç savaşın başladığı günden bu yana her iki taraf da birbirini özellikle Halep ve İdlip’te radikal grupları desteklemekle suçluyor. Ayrıca Rus uçaklarının Suriye savaşında yer almasıyla ilgili Türk tarafın itirazları devam ediyor.
ENKS: Rusya-Türkiye ilişkilerinden kazançlı çıkabiliriz
Suriye Ulusal Kürt Meclisine (ENKS) göre Moskova ile Ankara’nın, Suriye’de kalıcı ve barışçıl bir siyasi çözümün bulunması için aynı proje üzerinde uzlaşması pek de mümkün görünmüyor. Öte yandan ABD ve Rusya arasında olan bazı ortak fikirler, bunu desteklemiyor ve söz konusu bu fikirlerin 3. Cenevre görüşmelerinde oraya çıkabileceği tahmin ediliyor.
K24’e konuşan ENKS Başkanı İbrahim Biro şu değerlendirmelerde bulundu: “Rusya-Türkiye ilişkilerinin, Rojava’daki Kürt davasının aleyhinde olabileceğini sanmıyorum. Hatta biz Kürtler bu uluslararası ilişkilerden kazançlı da çıkabiliriz. Biz de dünya ülkeleriyle güçlü ilişkiler kurabiliriz. Kendimize düşman yaratmanın bir mantığı yok. Başka ülkelerin arasındaki ilişkileri ‘Kürt davasına terstir.’ şeklinde yorumlamak da doğru değildir.”
Suriye dosyasının bir süredir Rusya’nın kontrolünde olduğuna dönük görüşler ifade edilmekte. Türk yetkililer de Rusya’nın PYD’ye verdiği uluslararası düzeydeki diplomatik desteği durdurma çabası içinde.
Türkiye’nin, Güney Kürdistan’da yaşanan deneyimin, Batı Kürdistan’da Kürtlerin yaşadığı bölgelerde tekerrür etmemesi için çabalarını sürdüreceğine ilişkin yorumlar da devam etmekte.
Bazı siyasi yorumcular, Türkiye’nin özür meselesinde siyasi ve ekonomik birçok kazanım elde ettiğini belirtiyor ancak Kürt siyasetçiler, Türkiye için temel meselenin Suriye’de bir Kürt bölgesinin kurulmasını engellemek olduğunu ifade ediyor. Kürt siyasetçiler, Türkiye’nin, bu amaçla İran, Irak ve Suriye ile görüşmeler yapmak istediğini iddia ediyor.