Rus askeri polisi hafta sonu Rojava’nın, Türkiye sınırındaki petrol bölgesine yakın olan Dêrik (el-Malikiye) kasabasında konuşlandı. Söz konusu askeri devriyenin konuşlandığı bölge, Uluslararası Koalisyon ve ABD Koalisyon güçleri tarafından Irak’taki üslerden askeri ve lojistik takviye kuvvetlerinin gelişi için kullanılan ana tedarik hattı yakınında bulunuyor. Söz konusu otoyol, Kürdistan Bölgesi’ndeki Semelka Sınır Kapısı ve Qamişlı şehri arasında uzanıyor.
Rojavalı bir yetkili, bölgedeki Rus hamlelerinin petrol kaynaklarını kontrol etmeyi, Koalisyon güçlerinin ve ABD ordusunun varlığını sona erdirmeyi amaçladığını aktardı.
Devriye, 7 ağır zırhlı araç, onlarca asker, ‘Roma Köprüsü’ olarak bilinen bir noktada konuşlanmış bir asker taşıyıcı ve 4 Rus helikopterinden oluşuyor. Rus polisi geçen hafta aynı bölgede devriyeye çıkmış ve Endiwe kasabasına yaklaşık 6 km mesafedeki arkeolojik köprü alanına ulaşmıştı.
Yerel North Pres haber ajansı, Rus araçların otoyolun yakınında konuşlanmasını ve sivil arabaların geçişini gösteren bir video ile fotoğraflar yayınladı. Devriyeye eşlik eden bir Rus askeri yetkilisi ajansa yaptığı açıklamada bunun bölgedeki normal olağan görevin bir parçası olarak gerçekleştiğini, 2 gün boyunca devam edeceğini ve daha sonra araçların Qamışlo’daki üslerine geri döneceğini aktardı.
Aynı şekilde yürütülen saha uçuşları, geçen yılın ortalarında defalarca tekrarlananlara benzer olası bir çatışmayı önlemek için Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon Operasyon Odası ile koordineli olarak gerçekleştirildi. ABD, geçen yılın ağustos ayında aynı bölgede Rus kuvvetleriyle yaşanan çatışmanın ardından Suriye’nin kuzeydoğusundaki ve Rojava’daki askeri varlığını güçlendirdi.
Koalisyon Sözcüsü Albay Wayne Marotto, söz konusu dönemde yaptığı basın açıklamasında 5 yıl önce Suriye’deki Uluslararası Koalisyon güçleri ile Rus ordusu arasında herhangi bir müdahalede bulunulmayacağını öngören anlaşmalar imzalandığını belirtmişti. Marotto szlerini şöyle sürdürmüştü:
“Rus kuvvetleriyle, çatışmamak amacıyla kurulan özel bir ofisimiz var. Moskova da her bir tarafın askeri devriye hareketini günlük olarak koordine edecek bir ofise sahip. Programlar, devriyenin varış noktasını ve savaş uçaklarının hava sahasını belirliyorlar. Her iki taraf, diğer tarafın tam olarak nereye gideceğini ve o bölgede devriyeye çıkmasının sebeplerini biliyor.”
Albay Wayne Marotto ayrıca Fırat’ın doğusunda IŞİD’i hezimete uğratan bölgelerde devriyelerinin konuşlandığı bilgini de vermişti.
Özerk Yönetim Yürütme Başkanı Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, Rusya’nın hareketlerinin, kuvvetlerinin petrol ve sınır bölgelerine konuşlandırılmasının ve bölge üzerindeki askeri, idari ve ekonomik kontrolünün genişletilmesinin ‘petrol kaynaklarını kontrol etmeyi amaçladığını’ savundu. Politikasını bu temelde geliştirdiğini bildirdi. Söz konusu kuvvetlerin Uluslararası Koalisyon güçlerinin ve ABD ordusunun varlığını sona erdirmeye çalıştığını söyleyen yetkili, “Bölgelerimiz, Moskova ve ABD arasında hesaplaşma yapılan bir arenaya dönüştü” ifadesini kullandı.
Diğer yandan Dêrik kırsalındaki köy ve kasabalar, yüzlerce vatandaşın Rus devriyelerin faaliyetlerine karşı protestolarına tanık oldu.
Bu bağlamda Bedran Çiya Kurd, Rusya’nın çabalarının Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’e bağlı düzenli güçlerin tüm ülkenin topraklarındaki kontrolünü yeniden tesis etmek üzere geliştiğini söyledi.
Uluslararası Koalisyon güçleri ve ABD, hava sahasını ve Fırat’ın doğusunda konuşlandırılan askerlerini korumak için bölgenin çevresinde askeri bir havaalanı olarak kullanılan Dêrik’in Rimelan Petrol Sahası’nda büyük bir askeri üs kurdu. Bölge, komşu Kürdistan Bölgesi’ndeki üslerinden gelen askeri teçhizatlar için karayolu olarak kullanılıyor. Koalisyon’a ait yaklaşık 25 kamyon 10 Ocak’ta Hesekê şehrindeki üslere giriş yaptı. Kamyonlar, buradan Deyr ez iZor’un doğu kırsalındaki Koniko ve Ömer petrol sahalarına yönelecek. Kamyonlarda, araçların yanı sıra lojistik ekipman ve toplar da dahil ağır silahlar bulunuyor.
Bedran Kurd, gözlerin Joe Biden’in bu ayın 20’sinde iktidarı devralmasının ardından ABD yönetiminin benimseyeceği pozisyona çevrildiğini söyledi. Bölgedeki tüm güçlerin ‘krizin çözülmesine, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına’ katkıda bulunması çağrısı yapan yetkili, ‘yeni savaşlar, krizlerin şiddetlenmesi ve kaosun yayılması’ olasılığı konusunda da uyarıda bulundu. Kürt yetkili, bu ve benzeri durumların ‘çatışmanın tırmanmasına, terörizmin yeniden canlanmasına ve bölgenin istikrarının bozulmasına’ neden olacağını vurguladı.