IŞİD’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı sınıra kurulan çadırlarda eylemler devam ediyor. Urfa’nın, Birecik ilçesine bağlı Ziyaret köyünde kurulan çadırdaki direniş, sekizinci gününü geride bıraktı. Her geçen gün kitleselleşen eylem alanının değişmezleri arasında anneler de var. İlk günden bu yana alanda olan annelerle, yaşadıklarını ve direnişi konuştuk. Anneler, YPG ve YPJ saflarında kendi çocukları olduğunu belirterek, “Biz burada çocuklarımızı ve topraklarımızı savunuyoruz” diyor.
‘OĞLUM BATIKÜRDİSTAN’DA CEPHEDE’
Hedle Oğur, “Arada sınır var ama tüm Kobanê bizim akrabamızdır. Toprağımız, kanımız, dilimiz birdir” diyerek başlıyor söze. Hem buranın hem de sınırın Batı Kürdistan tarafındaki köyün isimlerinin Ziyaret olduğunu belirten Oğur, “Araya devletler sınır koymuş ama biz uzak değiliz. Onların başına ne geliyorsa, kendi başımıza gelmiş sayıyoruz” diyor. IŞİD’in saldırıları bitene kadar eylem alanında olacağını söyleyen Oğur, “IŞİD’liler buranın insanları değil. Farklı ülkelerden toplanıp gelmişler, bunların ne işi var bu topraklarda” diyor.
“Ha Suruç’a ha Kobanê’ye saldırmışlar fark etmiyor. Benim bir çocuğum Batı Kürdistan’da şehit düştü. Diğeri de hâlâ Batı Kürdistan’da cephededir. Bugün Batı Kürdistan için seferberlik çağrısı var. Eğer gitmekten çekinirsek yarın aynısı bizim başımıza da gelebilir” ” diye sürdürüyor sözlerini.
‘BAŞBAKAN ELİNİ VİCDANINA KOYSUN’
Savaş bitene kadar çadırları terk etmeyeceğini söyleyen Yüksel Karhan da Başbakan Erdoğan’a tepkili. “Başbakan elini vicdanına koysun. Desteklediği çeteler gençleri, çocukları öldürüyor. Bu çeteler Erdoğan ve ABD’nin maşası haline gelmiş” diyor. Sonra şöyle devam ediyor; “Kim IŞİD’e ekmek, su veriyor? İhtiyaçlarını karşılıyor? Başka devletler ve Erdoğan yardım ettiği için buralarda barınabiliyorlar. Bu topraklar bizim, çocuklarımız da bu topraklar üzerinde yaşıyor. Çocuklarımıza sahip çıkmak için savaş son bulana kadar buradayız.”
Felç geçirdiğini ve hasta olduğunu söyleyen Karhan, “Hastalığıma rağmen buradayım, burada olmaya devam edeceğim. Çocuklarımızın arkasındayız. Savaşanlar bizim çocuklarımızdır. Tabi ki gençlerimiz YPG’ye katılacak. Erdoğan IŞİD’i istediği kadar desteklesin. Biz YPG’yi desteklemekten vazgeçmeyeceğiz” diyor.
‘IŞİD’E GİDEN DESTEK ENGELLENMELİ’
Halime Sağ da Batı Kürdistan’ı savunmak için günlerdir çadırlarda olduğunu söylüyor. “Aramıza sınır koymuşlar ama oradakiler biziz, akrabalarımızdır” diyor. “IŞİD köyleri işgal edip, tekbir getirerek insanların kafalarını kesiyor. Biz bu zulmü kabul etmiyoruz. Çözüm gelene kadar buradayız” diyor. IŞİD’in yenilmesi için halk olarak Türkiye’den giden desteğin önünü kesmeleri gerektiğini dile getiren Sağ, “YPG’ye katılan insanlarımız kendi toprakları, ülkeleri için gitti. Elimden gelse ben de gideceğim. Hiç çocuğum yok. Olsaydı gönderirdim” diyor.
‘ORADA ÇOCUKLARIMIZ SAVAŞIYOR’
SÖZLERİNE, “İki aydır eylemdeyiz. Lice ile başladı şimdi buradayız. Topraklarımızı savunuyoruz” diye başlayan Nezire Varan, “Bir yandan barış süreci diyorlar, diğer yandan çetelere destek veriyorlar. Bu nasıl barış sürecidir. Çetecilerin sınırda yardım ediliyor, Türk askeri de göz yumuyor. İstedikleri gibi geçiyorlar” diyor. Kendilerinin de tüm güçleriyle YPG’ye yardım edeceklerini söyleyen Varan, “Orada savanlar bizim çocuklarımız” diyor.
‘O GENÇLERE KURBAN OLAYIM’
SELVİ Üstünç, “Biz Agit’lerimiz, Şervan’larımız için buradayız. Cephedeki gençlerimizi yalnız bırakmamak için direniyoruz” diyor. IŞİD’in Batı Kürdistanlıların namusuna göz diktiğini söyleyen Üstünç, “Son damla kanımıza kadar gerillanın arkasındayız” diyor. IŞİD’in tekbir getirerek cinayet işlediğini vurgulayan Üstünç, “Kadınlar bize helaldir diyorlar. Böyle adalet, Müslümanlık olmaz. Bunlar çetedir. Bu çeteler Suriye’yi talan etti. İnsanlar ya Türkiye’ye sığındı, ya başka ülkelere gitti” diyor. Çok sayıda Kürt gencinin YPG saflarına katılmasına ilişkin de konuşan Üstünç, “O gençlere kurban olayım. Buradan topluca gitmişler, ben görmedim. Görseydim bu yaşlı halimle ben de giderdim, gelmezdim. Silahı alır elime, savaşırdım” diyor.
