Kürt tarihine derin izler bırakan destansı direnişleriyle IŞİD\'in Suriye\'deki saltanatını çökerten YPG\'nin askeri kazanımları, uluslararası dengeleri iyi değerlendiren PYD öncülüğündeki Batı Kürdistan Kürtleri tarafından ilan edilen federatif sistem ile taçlandırılmış oldu. Kürtler için anlamlı bu kazanımda, Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani\'nin uluslararası ilişkileri ve Kürtler üzerindeki saygınlığının çok ciddi bir etkisi oldu.
Dün, Batı Kürdistan Kürtleri YPG\'nin kontrol ettiği Suriye’nin kuzeyindeki alanlarda federalizm ilan ettiklerini açıkladılar.
Bu karar, kanton sistemini eleştiren Kürdistani kurum ve kişiler dahil tüm Kürdistanlılar tarafından büyük bir mutlulukla karşılanırken, Suriye ve Türkiye’nin tepkisine vakıf oldu.
Tabi ki burada Batı Kürdistan Kürtlerinin tüm dünyayı karşılarına alarak ilan ettikleri bir federasyon söz konusu değil. Aksine Cenevre 3 görüşmeleriyle başlayan ve son bir ayda hızlanan uluslararası bir projenin adım adım hayata geçirilmesinin evrelerinden birine şahit olduk.
Kürtler savaş arenasında olduğu gibi, politik arenada da özgür bırakıldıkları taktirde ne kadar başarılı olabileceklerini son süreçte sergiledikleri başarılı diplomatik ve politik adımlarla zaten kanıtlamışlardı. Suriye\'deki federalizm ilanı bu politikaların en önemli zirvelerinden biridir.
Rusya ile ABD\'nin başını çektiği uluslararası güçler, Suriye’de tarafları nisbeten memnun edecek bir anlaşma gerçekleştirdiler. Bu anlaşmanın kalın hatları Esad’ın iktidarının devamının sağlanması ile Rusya’nın çıkarlarının korunması, Suriye’nin daha demokratik bir yönetim planına kavuşmasıyla da ABD’nin desteklediği Kürtler başta olmak üzere muhalif kesimin kazanımlarının meşrulaştırılması esasını barındırmaktaydı.
Suriye\'de federalizm, tüm tarafların üzerinde anlaşabileceği ve hiç bir tarafın kayıp olarak kabul etmeyeceği yegane çözüm olarak son dönemde ön plana çıkmaktaydı.
Yapılan diplomatik açıklamalar ve uzmanların kamuoyu ile paylaşılan düşünceleri baz alındığında federasyon çözümü ABD’den ziyade Rusya’nın daha hevesli olduğu bir çözüm gibi ön plana çıksa da, ABD’nin uluslararası ilişkilerine yön veren realitenin diplomatik açıklamalar değil, politik ve askeri hamleler olduğu biliniyor.
Fitili Rusya ateşledi
Suriye’de federalizm ilanıyla sonuçlanan baş döndürücü gelişmelerin ilk adımı Rusya’dan geldi. Şubat ayının sonlarında bir açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Cenevre görüşmelerinin katılımcıları uygun gördüğü taktirde Suriye\'de federal bir modele geçilebileceğini dile getirdi.
Bu açıklamanın hemen ardından ABD yönetiminin verdiği tepki, uluslararası çıkarları gereği Beşar Esad’a kararlı bir şekilde destek veren Rusya’nın ABD’ye attığı bir çalım attığı şeklinde izlenimin doğmasına yol açtı.
Günlük basın toplantısında Ryabkov’un açıklaması ile ilgili soruya karşılık ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby Suriye\'de federal bir yapının ABD\'nin hedefi olmadığını dile getirdi.
ABD karşıtı bir duruş sergileyen Beşar Esad iktidarını sonlandırmak isteyen Washington’un, Esad iktidarının devamına imkan tanıyacak federasyon tarzı bir hedefinin olmaması uluslararası çıkarları açısından anlaşılır bir durum olmasına rağmen, Suriye’de siyasal çözümün gelişmesi olarak tanımlanan A planı konusunda Moskova’nın hamleleri belirleyici oldu.
Başkan Barzani’den Batı Kürdistan Kürtlerine Çağrı
Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Başkanı Mesut Barzani Suriye\'de federalizm ile sonuçlanan gelişmeler konusunda son derece etkili uluslararası diplomasi ve ulusal siyaset yürüttü.
Sayın Barzani’yi ve hükümetini Batı Kürdistan’da federalizme uzanan başarının gizli kahramanlarından biri olarak öne çıkarmak sadece hakkını teslim etmektir.
Mesut Barzani, Kuzey ve Batı Kürdistan’da anti-Barzanici güruhun düşmanvari yaklaşımları ve fütursuzca dillendirdikleri olumsuz propagandaların aksine Güney Kürdistan için ne yapıyorsa, Batı Kürdistan için de aynı özveri ve fedakarlıklarla yapmaya çalışıyor.
Tüm bunları yaparken de, bir elin yaptığını diğer el duymamalı yaklaşımıyla duyurmamaya özen gösteriyor. Rojava’da gerginliklerin yaşanmaması, Kürt mücadelesinin sekteye uğramaması için sorumluluk içinde hareket ediyor.
Bilhassa son dönemde sergilediği saygın ve güvenilir lider profiliyle elde edilen Uluslararası ilişkilerinin Suriye\'de federalist sistemin kurulması için seferber eden Başkan Barzani’nin, federal sistemin ilanı sürecinde Rojava Kürtlerinin arasında oluşabilecek ihtilafları bertaraf etmek için de yoğun bir mesai harcadığı biliniyor.
İki hafta önce Kürdistan Bölgesi Başkanlık sitesinde yer verilen bir açıklama, aslında dün gerçekleştirilen federasyon ilanı yolundaki olası arıza ve engellerin kaldırılmasını sağlayan çok önemli bir adımdı.
Kürdistan Bölgesi’nin, Suriye\'nin geleceği konusunda tam bir istikrarın sağlanması ve farklı etnik unsurlar arasında gerçek dengenin meydana gelmesi için Suriye\'de federalizm fikrine destek verdiğinin ilan edildiği açıklamada, bu amaç doğrultusunda Rojava\'daki Kürt grupların tek ses olması ve Suriye\'nin geleceği konusunda aynı duruşun sergilenerek, federal sistemin meydana gelmesi için ısrarlı olunması çağrısında bulunuldu.
Bu minik ancak etkisi muazzam açıklama Batı Kürdistan’da ele geçirilen tarihi fırsatın heba edilmemesi ve çatlak seslerin çıkmamasını sağlaması bakımından tarihi bir öneme sahip idi.
Aynı gün Kobanê Kantonu yöneticisi Idrîs Nassan tarafından dile getirilen kantonların birleştirilmesi suretiyle federal bir yapının kurulacağı açıklaması, Başkanlık sitesindeki çağrıyla birleşerek umutların yeşermesini sağladı.
İdris Nassan bu açıklamasında ABD ve Rusya’nin bir çok konuda farklı düşüncelere sahip olsalar da, Suriye’nin kuzeyinde bir federasyon kurulması konusunda hemfikir olduklarını dile getirerek, bu gelişmelerin ABD ve Rusya’dan bağımsız olmadığını da deklare etmiş oldu.
BM Özel Temsilcisi De Mistura fitili ateşledi
Geçtiğimiz hafta El Jazeera’ya özel bir röportaj veren De Mistura, “Tüm Suriyeliler ülkenin bölünmesini reddetti ancak federalizm görüşmelerde ele alınabilir” açıklamasıyla federasyon tartışmasının ortak kabul gören çözüm olduğunu ilan etmiş oldu.
Akabinde Reuters’a konuşan bir BM Güvenlik Konseyi diplomatı da, birçok Batılı ülkenin Suriye’de federalizm seçeneğini değerlendirdiğini ve bu yöndeki önerilerini De Mistura’ya ilettiğini söyledi.
Suriye\'de kaçınılmaz çözüm: Federalizm
De Mistura’nın açıklamasının bir gün sonrasında, Kobanê Dış ilişkiler yöneticisi İdris Nassan’ın “Esad’ın koltuğunda gözleri olmadığı, Kürtlerin kendi kasaba ve kentlerini yönetmek için savaştığı, Suriye rejiminin de iktidarı geri kazanmasının zor olduğunu bildiğinden dolayı federalizmi kabul etmeye gönüllü olduğu” şeklindeki açıklaması aslında tarafların ulaştığı anlaşmayı açık bir şekilde gözler önüne sermekteydi.
Nerinaazad’ta Suriye’de kaçınılmaz çözüm: Federalizm başlığı ile yayınlanan haberde görüşleri derlenen uluslararası uzmanlar, tarafların Suriye’de federal sistem konusunda vardıkları anlaşmaya vurguda bulundular.
Suriye’de federalizmin yüksek sesle tartışılmaya başlandığı günlerde Suriye rejiminin “istemem, yan cebime koy” şeklinde özetlenebilecek cılız itirazları aslında bu çözümün onlar için de reddedilemez olduğu manasına geliyordu.
Beşar Esad’ı Suriye halkının kırmızı çizgisi olarak değerlendiren Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in, \"Federalizm hakkında konuşmayı reddettikleri, Suriye\'nin bağımsız, birlik içinde ve egemen bir devlet olarak kalması gerektiği şeklindeki açıklaması kendi kamuoyunu teskin etmek için dile getirilen popülist bir söylem olarak hafızalara kazındı.
Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin tüm dünya liderlerine acil mesajı
Federasyon tartışmalarının alevlendiği geçtiğimiz haftasonu Amerikan philly.com internet sitesindeki köşesinde, ‘Sınırları değiştirmenin zamanı geldi mi?’ başlığıyla bir analiz yayınlayan Amerikalı gazeteci Trudy Rubin Başkan Barzani’nin dünya liderlerine acil bir mesaj verdiğini dile getirdi.
Trudy Rubin, “tüm dünyaya Irak’ta kurulacak bir Kürdistan devletinin Ortadoğu’da en sağlam bir ada olacağı garantisi mesajını veren” Barzani’nin Suriye’de ölümlerin önüne geçmek için yeni bir federal bölünmeye ihtiyaç olduğu” tespitini de öne çıkarmaktaydı.
Rusya: Suriye\'den çekiliyoruz
Bu gelişmeler yaşanırken, Rus lider Putin’in Suriye’deki hava güçlerinin çekilmesi yönündeki açıklaması, Suriye’de çözüm konusundaki anlaşmanın dışa vurumu kadar, federasyona karşı direnen Suriye rejimine de verilmiş açık bir uyarı anlamını taşımaktaydı.
Rusya, Akdeniz’e açılan kapı olarak gördüğü Suriye’deki etkinliği ve askeri varlığının devamını federasyon çözümü ile muhaliflere kırmızı gül dağıtarak ve sistemsel değişiklik olsa da Esad’ın iktidarını muhafaza ederek garantiye almış oldu.
Federatif sistem tüm dünyaya ilan edildi
Tüm bu gelişmelerin ardından Rimeylan kasabasında Batı Kürdistan (Rojava ve Kuzey Suriye) bölgelerinin geleceğine yönelik düzenlenen Kurucu Meclis toplantısı iki günlük önemli tartışmaların ardından dün \"Rojava ve Kuzey Suriye Birleşik Demokratik Sistemi Belge Metni\" üzerinde yapılan oylama ile Federatif sistemi tüm dünyaya ilan etti.
Elbette bu ilanda Kürdistanlıların tam olarak aradıklarını bulamayacakları bölümler olacaktır. Suriye’de direnen, bedeller ödeyen ve kazanımların gerçek sahibi konumundaki Kürtlerin, çoğunluk oldukları bölgelerde dahi Arap ve Türkmenlerin kaprisleriyle ödünler vermek zorunda kalmaları arzulanmayacak bir durumdur.
Ancak, uzun vadede, uluslararası güçlerin ve tüm parçalardaki Kürtlerin baskısıyla Kanton yamasından kurtulup federatif bir sistemde karar kılmak dahi Batı Kürdistan Kürtleri için oldukça önemli bir gelişmedir ve “ama”larla gölgelenmeyecek kadar da değerlidir.
Kürtler gerek Güney Kürdistan’da, gerekse Batı Kürdistan’da Rusya ile ABD’nin güç gösterisine karşı başarılı bir siyasal denge sağlamayı başardılar.
Uluslararası siyasetin ülkelerin çıkar mücadelesi olduğunun bilinciyle hareket ederek, bu süreçten Kürt halkı için azami faydaları sağlamaya çalıştılar ve bu konuda nispeten başarılı oldular.
Her iki dünya devi ile Kürt halkının ulusal menfaatleri doğrultusunda, saygın ve dengeleri gözetir bir ilişki geliştirmeyi başardılar.
Hangi kuruma gönül verirse versin, ezici bir bölümünün gönlünde bağımsız ve birleşik bir Kürdistan yatan Kürtler, kendilerine sunulan bu tarihi fırsatı heba etmeyerek doğru politikaları ifa etmekle yükümlüdürler.
Güney Kürdistan’ın bağımsızlık, Batı Kürdistan’ın federalizm yürüyüşü, tüm dünyanın hesaplarının birbirine karıştığı Ortadoğu özgülünde Kürtler adına zorlu sürecin evrelerinden ikisidir. Bu yürüyüşün taçlanacağı günlerin de çok uzakta olmadığı söyleyenebilir.