Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Efrin kent merkezini kontrol altına alması sonrası sivillerin durumuna ilişkin farklı açıklamalar geliyor.
Türkiye, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) sokakları yağmaladığı iddialarının ardından özellikle Batı'dan gelen açıklamalara tepkili.
ABD'nin "Yağma haberleri bizi kaygılandırıyor" açıklamasına karşılık, Dışişleri Bakanlığı, ABD makamlarını harekatın "sivilleri kurtarmayı hedefleyen mahiyatını" anlayamamakla suçluyor. Hükümet, yağmalama iddialarını soruşturmaya hazırlanıyor.
Peki TSK ve ÖSO'nun kontrolü ele alması sonrası Efrin'de yaşam nasıl?
Sokaklarda Enkaz
Efrin'de yağmalama iddiaları, Fransız Haber Ajansı AFP'nin kentte bulunan muhabirlerinin aktardığı görüntülerle gündeme geldi.
AFP muhabirleri, ÖSO savaşçılarının, kent merkezinde kapalı bırakılan dükkan, lokanta ve evlere girdikleri ve buralardan beraberlerinde yiyecek, elektronik eşya, battaniye ve benzeri şeylerle çıkarken görüldüklerini bildirildi.
Reuters'ın haberine göre, Efrin sokaklarında çatışmaların izleri duruyor.
Sekiz haftadır süren harekatın enkazı, sokaklarda. Askeri araçlar ise devriye geziyor.
Bir yandan Türk Kızılayı ve AFAD gibi kuruluşlar sivillere yardım dağıtırken, diğer yandan yağmalama haberlerinin ortasında kent sakinlerinin bölgeden kaçtığı bildiriliyor.
Türkiye ise, harekatın özünde Efrin halkının korunması olduğunu yineliyor.
AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, TSK ve ÖSO kent merkezine girdiğinde insani yardım çalışmalarını başlattıklarını, ihtiyaçları belirledikten sonra hijyen malzemeleri ile gıda ve battaniye gibi malzemeleri dağıtmaya koyulduklarını söylüyor.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi ise, Türk Kızılayı'nın Efrin operasyonu sonrası Suriyeli Kürtler nezdinde itibarının sıfıra yakın olduğunu söyleyerek daha fazla ve düzenli erişim çağrısı yapıyor.
'Kendi Evimizde Evsize Döndük'
Reuters, kent merkezinin ele geçirilmesi sonrası zafer kutlaması yapan ÖSO savaşçılarının havaya ateş açtığını, devrilen Demirci Kawa heykelinin üzerine çıktığını bildiriyor.
Ajansın haberine göre birçok dükkan kapalı ve çok sayıda insan Efrin'in dışındaki köylere gitmek için evlerini terk etmiş.
Reuters'a konuşan ismini vermek istemeyen bir adam, "ÖSO Efrin'e girdiğinde bizim güvende olmamız gerekiyordu ama tam aksi oldu" diyor ve ekliyor:
"ÖSO arabalarımızı, evlerimizi, dükkanlarımızı yağmaladı. Kendi evlerimizde bile evsizler gibi yaşar olduk. Ne yiyecek içecek var, ne de güvenlik."
Türkiye'nin harekatı başladığında ailesinin 30 km uzaklıktaki Bülbül'den Efrin'in merkezine taşındıklarını anlatan bir başka kent sakini, kamyonunun arkasına yatak, halı ve diğer eşyalarını taşırken, bir yandan yaşadıklarını anlatıyor:
"Bombardıman başladığında Efrin'e kaçmıştık. Şimdi daha güvenli olduğu için evimize geri dönüyoruz."
Sözcü Kalın: İnceleme Başlattık
Birleşmiş Milletler'in (BM) açıklamasına göre, harekatın başlamasından bu yana 323 bin nüfuslu Efrin bölgesinde yaşayanların üçte ikisi burayı terk etti.
AFP, Pazartesi günü kontrol noktalarında bulunan bazı ÖSO'luların yağmalama olaylarından şakayla bahsettiklerini aktardı.
Öte yandan, ÖSO bileşenlerinden "Üçüncü Kolordu'nun" ilçe merkezinde yağmalama suçlarına karışan iki mensubuyla ilişiğini kestiklerini bildirdi.
CNN International'a konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın da, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını ve halkın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemlerin alınacağını söylemişti.
BM: Yaklaşık 100 Bin Kişi Efrin'i Terk Etti
Öte yandan, Pazartesi günü Efrin'deki sivillerin durumuna ilişkin BM'den yeni bir açıklama geldi.
BM Suriye İnsani Yardım Koordinatörü Ali el-Zatari, "Doğu Guta ve Efrin'de yorgun, aç, travmaya uğramış ve korkmuş haldeki sivillerin içinde bulundukları çaresiz koşulların birinci dereceden tanığı olarak onlara acil yardım sağlamamız gerekiyor" dedi.
BM'nin açıklamasında Efrin'den 100 bin kadar kişinin göç ettiği, 75 bin kadarının da Tel Rıfat, Nubul, Zehra ve çevredeki diğer köylere kaçtığı belirtildi.
"Tel Rıfat'taki 16 okulun tamamı göçmenler için sığınak olarak kullanılıyor ve eğitim aksıyor" denilen açıklama, şöyle devam etti:
"Doğu Guta ve Efrin'de birçok insan mahsur kaldı ve hepsinin acil yardıma ihtiyacı var. Bu iki bölgede geçtiğimiz bir ayda yüzlerce sivil öldürüldü ve onbinlercesi de yerlerinden edildi. Tüm BM Üyesi Devletler'e daha fazla kaynak sağlama çağrısında bulunuyoruz."