- İngiltere merkezli Ceaserife Sivil Haklar Merkezi tarafından Efrin’e ilişkin hazırlanan raporda, kentin demografisinin tamamen değiştirildiği belirtildi. Rapora göre, Efrin’deki Kürt nüfusu yüzde 92’den yüzde 50’inin altına düştü.
Kaos Yetiştiriciliği: Zeytin Dalı Operasyonu Sonrası Afrin başlıklı rapor, iki yıl önce bölge Türk kontrolü altına girdiğinden,.
Ceaserife Sivil Haklar Merkezi ve Kürt Araştırmaları ve Hukuki Danışmanlık Merkezi (YASA), Efrin’de yaşananlara ilişkin “Kaos Yetiştiriciliği: Zeytin Dalı Operasyonu Sonrası Afrin” başlıklı bir rapor hazırladı.
Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO - yeni adı Suriye Milli Ordusu) “Zeytin Dalı Operasyonu” ile 18 Mart 2018’de Efrin’i kontrol etmişti.
Raporda, Efrin’in Türkiye ve desteklediği grupların eline geçmesinin ardından kentteki Kürt nüfusun kitlesel olarak yer değiştirdiği belirtildi.
Türkiye’nin Efrin ilçe ve köylerinin kontrolünü silahlı gruplara teslim ettiği belirtilen raporda, farklı isimlerden oluşan silahlı grupların Türkiye’den doğrudan talimat aldıkları ifade edildi.
Raporda, “Türkiye ve silahlı grupların saldırısından önce Efrin’nde yüzde 92’si Kürt olan 200 bin kişi yaşıyordu. Türkiye’nin kontrolüne geçmesinin ardından 137 bin kişi göç etti. Daha sonra dönmek isteyenler Suriye muhalefetine bağlı silahlı gruplar tarafından engellendi ya da para karşılığı dönmelerine izin verildi” denildi.
Nüfusun yüzde 50 ile 70’in Arap ve Türkmenler oluşturuyor
Türkiye’nin Efrin’deki demografinin değiştirilmesine olanak sağladığı belirtilen raporda, Efrin’de şu anda nüfusun yüzde 50 ile 70’inin Arap ve Türkmenlerden oluştuğu kaydedildi.
Ceaserife Orta Doğu ve Kuzey Afrika Programları Başkanı Miriam Puttick, “İşgal altındaki Afrin'de kalan siviller, gruplardan sürekli korkuyor. Kürt partileriyle işbirliği yapmakla suçlanabileceklerini, istedikleri zaman gözaltına alınabileceklerini, işkence görecek ve hatta öldürülebileceklerini biliyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Silahlı grupların varlığı nedeniyle Kürtlerin göç etmeye devam ettiği ve Kürt nüfusunun geri dönüşüne izin verilmediği belirtilen raporda, Suriye’nin diğer bölgelerinden getirilen binlerce ailenin Efrin’de boş evlere yerleştirildiği vurgulandı.
Irak’tan getirilen Türkmenler Efrin’e yerleştirildi
Raporda, “Irak’ın Telafer kentinden getirilen Türkmenler Efrin’e yerleştirildi. Bunun yanı sıra Sultan Murad Grubu mensuplarının bazı aileleri ve yakınları Efrin ve çevre köylerde Kürtlerin evlerine yerleştirildi. Türkiye silahlı gruplara Kürtlerin evlerini satmaları için kolaylık sağladı. Efrin’de Kürtlerin evleri 3 ile 5 bin dolar arasında satıldı” ifadeleri yer aldı.
Raporda ayrıca, Türkiye ve silahlı grupların saldırılarında 699 sivilin hayatını kaybettiği belirtildi.
YASA Hukuk Danışmanı Jiyan Badrakhan, “Afrin'de Kürtlerin varlığı ciddi tehlike altında. Yüzde 95’in üzerinde olan Kürt nüfusunun şimdi yüzde 40'ın altında olduğu tahmin ediliyor” dedi.
Rapora göre, Türkiye’nin saldırılarında okul, sağlık merkezleri ve alt yapı zarar gördü.
Efrin Mahkemesinin askeri ve istihbarat merkezine dönüştürüldüğü kaydedilen raporda, sivil halktan eğitilerek polis yapılan 620 kişinin Türkiye’ye bağlı çalıştığı ve 5000 kişinin de Efrin sınırlarını korumak için askeri polis olarak görevlendirildiği ifade edildi.
Efrin’deki insan hakları ihlallerinin yer aldığı raporda, Kürtlerin kentteki silahlı gruplar tarafından kaçırıldığı ve işkenceye maruz kaldığı vurgulandı. Kentte, cinayet, keyfi gözaltı, işkence, cinsel şiddet, talan ve geçim kaynaklarına saldırılar gerçekleştirildiği belirtildi.
Raporda, Türkiye’ye bağlı silahlı grupların bölgenin dini ve kültürel değerlerine de saldırılar gerçekleştirdiği kaydedilerek, “Bunlar arasında Kürt kültür ve dini sembollerinin, Alevi ve Ezidi tapınaklarının ve tarihi ve arkeolojik alanların sayısız hasarı veya yıkımı yer aldı” denildi.
Efrin’deki hırsızlık, talan ve ihlallere ilişkin dosyalara vurguda bulunulan raporda, bölge ekonomisinin lokomotifi olan zeytin ağaçlarının kesilip yakıldığı vurgulandı.
Türkiye ve silahlı gruplar bölgeyi kontrol etmeden önce bazılarının ömrü yüz yılı bulan 26 milyon zeytin ağacı bulunuyordu. Raporda, zeytin gelirinin yıllık 30 milyon doları bulduğu Efrin’de çiftçilerin bahçeleriyle ilgilenemedikleri ve zeytinlerin Türkiye’ye gönderildiği dile getirildi.