İMPR raporu: İran demokratikleşmez ise Kürtler silaha başvuracak!

HABER MERKEZİ (DİHA) - Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi\'nin (IMPR) İran\'da yaptığı saha araştırmalarına göre, Kürtlerin önemli bir kısmının İran rejiminin demokratik haklarını vermemesi durumunda askeri yöntemlere başvuracağına dik.

15.04.2014, Sal - 15:56

 İMPR raporu: İran demokratikleşmez ise Kürtler silaha başvuracak!
Haberi Paylaş
HABER MERKEZİ (DİHA) - Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi\'nin (IMPR) İran\'da yaptığı saha araştırmalarına göre, Kürtlerin önemli bir kısmının İran rejiminin demokratik haklarını vermemesi durumunda askeri yöntemlere başvuracağına dikkat çekildi. Raporda, İran rejiminin her ne kadar İslami bir rejim olarak kendisini adlandırdığı vurgulanmışsa da esasında mezhepçi ayrımcılığın Kürtler ve Belucilere karşı uyguladığı vurgusu yapıldı.

Ortadoğu\'da, yeniden şekillenmeye bağlı olarak başlayan ve Kürt halkının Rojava halk devrimi ile alternatif olarak sunduğu halkların ortak yaşam modeli, üniter devlet sisteminde ısrar eden iktidarların en büyük çekincesi olmaya başladı. Kürt halkının yaşadığı alanlarda PKK Lideri Abdullah Öcalan\'ın \"Demokratik Ulus\" paradigması öncülüğünde yürüttüğü özgürlük mücadelesi Rojava\'dan sonra İran\'da bulunan Rojhılat\'ta da etkisini gösterdiği görülüyor. Ortadoğu\'da Sosyolojik araştırmalar yapan Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi\'nin (IMPR) \"İran Kürtlerin Türkiye\'de ki Kürt Sorunu ve Çözümüne Yönelik Algısı: İran Kürtleri Saha Araştırması\" isimli raporunda oldukça dikkat çekici ayrıntılara yer veriliyor. İran\'da Kürt halkının Türkiye\'deki Kürt sorunu\'na bakış açısının araştırıldığı saha araştırmasında yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkan raporda, akademisyen, yerel medya, yerel otorite, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve farklı siyasal grup ile örgütlerden temsilcilerin görüşlerine yer veriliyor. İran\'ın batı bölgelerinde Türkiye sınırlarında yaşayan Kürt gruplarının Türkiye\'deki Kürt siyasi hareketinden etkilendiği ve Türkiye\'deki Kürt siyasi hareketinin gündeminin yakından takip edildiğine değinilen raporda, İran Kürtlerinin genel hatlarıyla Kürt sorununu farklı şekilde ele aldıkları belirtildi. İran\'ın çeşitli bölgelerinde yaşayan Kürtlerin, kendilerini \"Kürt milliyetçisi\" olarak tanımlayan ve siyasal eylemlerde bulunmuş görüşmecilerden önemli bir kısmının, sorunu Kürdistan\'ın statüsünden kaynaklı gördüğüne işaret edilirken, toplumsal düzeyde kendisini Kürt olarak tanımlayan; ancak sınırlı düzeyde siyasal eylemlere katılmış gözlemcilerin ise sorunu insan hakları temelinde ele aldıklarına yer verildi.

Asimilasyon politikaları sürüyor!

Araştırma Merkezi yöneticilerinin isim kullanmadan yer verdiği, bir Kürt siyasetçisine göre İran Anayasası\'nda Kürtlerin haklarını dikkate alan tek bir madde bulamadığı kaydedilirken, devlet başkanından Kürt bölgesindeki bir Kaymakam\'a kadar önemli kurumların hepsinin başında mutlaka bir Şii\'nin bulunduğuna ve Kürtçe isimlerin dahi yasak olduğuna dikkat çekiliyor. Mahabad\'daki Kürt aktivistlerine göre, ekonomik açıdan İran Kürdistanının bilinçli bir şekilde geri bırakıldığının altı çizilen raporda, çok sayıda Kürdün geçimini Irak - İran ya da Türkiye - İran arasında kaçak yollardan sigara ve içecek tarzı şeyler getirerek sağlamaya çalışmasına rağmen İran askerlerinin çoğu zaman onları öldürdüğüne vurgu yapılıyor. İran\'da resmi düzeyde \"Kürdistan\" isminin kullanılmasına yönelik de önemli bir eleştiri bulunduğu, bunun doğal bir durum olduğunu belirten Mahabad bölgesindeki Kürt gruplara göre; \"Kürdistan\" isminin tarihsel olarak çok eski zamanlardan itibaren kullanıldığına işaret ediliyor. Vali\'nin Tahran\'dan atandığına dikkat çekilen raporda, her zaman Fars kökenli valilerin atandığı ve Kürt valilerin olmayışına işaret ediliyor. Yine genel müdürlerin, emniyet müdürlerinin, asayiş ile ilgili birimlerde çalışanların Kürt olamadıklarına işaret edilen raporda, İran rejimi tarafından uygulanan, Kürtlerin kültürel, sosyal, siyasal ve ekonomik haklarını görmezden gelme ve asimilasyon politikaları sorunun temel kaynağı olduğunu ifade ediliyor.

Etnik ayrımcılık Kürtler üzerinden yürütülüyor

İran\'da yaşayan Kürtlerin önemli bir kısmının ülkedeki en önemli Sünni grup olarak tanımlandığı raporda, Kürtler içinde Şiiliği benimsemiş kesimler olmasına karşın, nüfus yoğunluğu olarak Sünniler Kürt toplumu içinde önemli bir ağırlığa sahip olduğu tespitine yer veriliyor. Araştırma Merkezi\'nin gerçekleştirdiği görüşmelerde, Şah döneminde yaşananlardan farklı olarak 1979 sonrası dönemde İran Kürtlerinin mezhepsel ayrımcılığa uğradıkları yönünde güçlü bir algının oluştuğunu gözlemi dikkat çekiyor. İran Kürtlerinin en önemli sorununun Sünni mezhep olmalarından kaynaklanan ayrımcılık olduğu kaydedilirken, Eğitim, ekonomik ve sosyal konularda da Kürtlerin ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığı belirtildi.

Ehl-i Hak Kürtleriyle gerçekleşen görüşmelerde bazı görüşmeciler Kürtlerin yaşadıkları 4 ülkenin merkezi yönetimlerinin baskısı altında oldukları ifade edildi. Varlıkları birer tehdit gibi algılandığına dikkat çekilen İran Kürtlerini arasında önemli sorunlardan birinin de mezhepler konusu olduğu vurgulanırken, özellikle Sünni ve Alevi Kürtlerinin merkezi yönetimin baskısını daha şiddetli hissettiği belirtildi. Raporda, Türkiye\'de PKK Lideri Abdullah Öcalan ile başlayan görüşme ve müzakere sürecinin İran\'a etkisinin olacağını ifade eden İran Kürtlerin önemli bir kısmının, İran rejiminin demokratik hakların verilmesine karşı çıkması durumunda, Kürtlerin askeri yöntemlere başvuracağını vurgusuna dikkat çekiliyor. İranlı Kürt gruplarının mevcut gelişmeler karşısındaki sessizliğinin geçici olduğu ifade edilen rapora göre, İran rejiminin her ne kadar İslami bir rejim olarak kendisini adlandırdığı vurgulanmışsa da esasında mezhepçi ayrımcılığın Kürtler ve Belucilere karşı uygulandığı ifade edildi. İran\'da kendilerini \"Feyli\"olarak tanımlayan Kürtlerin ise mezhepçilik vurgusu yapmak yerine etnik düzeyde ayrımcılık vurgusuna yöneldikleri belirtiliyor.

Türkiye ve Suriye\'deki durum İran\'ı etkileyecek!

Silahlı mücadeleye katılmış 2 görüşmeci ile yapılan görmelere yer verilen raporda, İlam ve Kirmanşah\'ta Şiileşen Kürtler üzerinde istenilen örgütlenmenin sağlanamadığı ifade ediliyor. \"Milliyetçi Kürt\" olarak kendisini tanımlayanların ise mezhepçilik üzerinde fazla durmadıkları dikkat çekilen raporun devamında, Şii Kürtlerin silahlı mücadele içinde yer aldıkları İran Kürtlerinin Şii-Sünni farkı gözetmeksizin mücadele ettiklerini vurgulanıyor. Türkiye\'de yaşanan sürecin olumlu veya olumsuz sonuçlanmasının doğrudan İran Kürtlerini de etkileyeceğine dair yüksek bir beklentinin olduğuna işaret edilen araştırma sırasında gerçekleşen görüşme ve gözlemlerde İran Kürtlerinde oluşan beklentinin nedenleri arasında Tahran\'ın Kürt sorununa bakışına etki edeceğine dair bir algıdan kaynaklandığına dikkat çekiliyor. İran Kürt partileri ile gerçekleşen görüşmelerde katılımcıların yaklaşık yüzde 50\'sinin Kürt sorununun Suriye\'de askeri, Türkiye\'de ise barışçıl yöntemlerle çözülmesi durumunda İran\'ın da ya çatışmaları ya da barışçıl girişimleri kabul etmek zorunda kalacağına dair bir beklenti bulunduğuna vurgu yapılıyor. İran Kürtlerinin önemli bir kısmının, İran devletinin bölgede yaşananlardan dolayı Kürt sorunu konusunda adım atmak zorunda kalacağına işaret ediliyor.

İran Kürt sorununu \'güvenlik\' perspektifi ile değerlendiriyor!

Farklı tarihlerde İran içinde ve dışında doğrudan İran Kürtleri ile gerçekleştirilen görüşmelerde Kürt sorununun birbirinden bağımsız olmadığı ve İran Kürtlerinde de bir beklentinin ortaya çıktığı gözlemlendiğine dikkat çekilen raporda, Kürt sorunu ve çözümü yönünde atılan tüm adımların salt Türkiye\'nin demokratikleşmesiyle ilişkili olmadığı ve doğrudan bölgeye etki edeceği görüşüne yer veriliyor. Önemli bir Kürt nüfusuna sahip olmasına karşın, İran rejiminin Kürt sorunu konusunu güvenlik perspektifinden değerlendirdiği birçok görüşmeci tarafından dile getirilen görüşlere göre, ulusal bilinç ve Kürtlerin birlikteliği konularında İran Kürtlerinin kendilerine önemli bir rol verildiğine değinildi. Türkiye\'de başlayan görüşmeler ve müzakere sürecinin İran\'a etkisinin olacağını ifade eden İran Kürtlerinin önemli bir kısmının İran rejiminin demokratik hakların verilmesine karşı çıkması durumunda Kürtlerin askeri yöntemlere başvuracağını dile getirilirken, Kürt siyasal hareketleri içinde önemli konuma sahip 3 görüşmecinin İran\'daki sessizliğin geçici olduğu vurgusu yapıldı.

İdamlar baskıyı artırıyor!

Bir dönemler İ-KDP, Azadi ve PJAK içinde yer alan görüşmecilerin görüşlerine yer verilen raporda, Suriye ve Türkiye\'deki gelişmelerin doğrudan Tahran\'ı etkileyeceğini kaydedilirken, İran\'lı partilerin de buna hazırlık yapmaya başladığı ifade edildi. Tahran yönetiminin de barış sürecinin getireceği etkiden çekindiğini belirten İranlı Kürtlerin bir kısmı son dönemde İran içinde yaşanan baskı ve idamların etkinin boyutunu sınırlama ve baskıyı artırmaya yönelik olduğunu dile getirildi.

İSMAİL ESKİN

Nerina Azad
Bu haber toplam: 40233 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:20:03:52
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x