İran İslam Cumhuriyeti’nin Kürtlere katliam fetvasının üstünden 44 yıl geçti

19 Ağustos 1979 yılında İran İslam Cumhuriyeti kurucusu Ayetullah (Ruhullah) Humeyni, Doğu Kürdistan’daki Kürt hareketlerini bastırmak için Kürtlerin öldürülmesini, kanlarının akıtılmasını ve göçertilmesini helal sayan bir fetva yayınladı.

19.08.2023, Cts - 14:42

İran İslam Cumhuriyeti’nin Kürtlere katliam fetvasının üstünden 44 yıl geçti
Haberi Paylaş

İran İslam Cumhuriyeti kurulduğu tarihten bu yana Kürtlere karşı soykırımcı bir siyaset yürütüyor. Bu soykırım zaman zaman fiziki zaman zaman da sosyal-kültürel ve ekonomik boyutları ile devam ediyor. Sadece geçtiğimiz yıl Jina Emini adlı Kürt kızının öldürülmesine tepki gösteren halka doğrudan ateş açıldı, çocuklar ve kadınlar katledildi. İran Cumhuriyetinin bu siyasetinin en acı örneklerinden biri de 19 Ağustos 1979’da yaşanan katliamdır.

Humeyni Fetva verdi

19 Ağustos 1979 yılında İran İslam Cumhuriyeti kurucusu Ayetullah (Ruhullah) Humeyni, Doğu Kürdistan’daki Kürt hareketlerini bastırmak için Kürtlerin öldürülmesini, kanlarının akıtılmasını ve göçertilmesini helal sayan bir fetva yayınladı. Ayetullah Humeyni, fetvasında Kürt mücadelesini yürütenleri kast ederek, “Kürdistan ve diğer bölgelerdeki komploculara ordu ve güvenlik güçlerinin en sert bir biçimde müdahale etmesi gerekiyor. Eğer onlar gerekeni yapmazlarsa bizler ordu ve güvenlik güçlerine karşı en sert biçimde müdahale ederiz” dedi. Bu, Ayetullah Humeyni’nin Kürt katliam ve soykırım saldırılarını başlatmasının cihadı ve fetvası oldu.

Kürtler referanduma katılmadı

1979 yılında İran Şahlığı yıkıldığında ve yerine İran İslam Cumhuriyeti kurulduğunda Doğu Kürdistan’da Kürt hareketleri neredeyse otonomi ilan etmişti, tüm Kürdistan’ı kontrol ediyorlardı.

Yeni rejim, İran’ın yönetim şeklinin nasıl olacağına karar verilmesi için bir referandum yapma kararı aldı. Fakat yapılacak olan referandum kurulacak olan İran İslam Cumhuriyeti’ni kabul edip etmemeyle alakalı bir referandum olup içerisinde başka bir şey barındırmıyordu.

İktidar değişikliğiyle birlikte, 1 Nisan 1979’da yapılan referandumla İran’da “İslâm Cumhuriyeti ilan edildi” Kürtler, Kürtlerin örgütleri, kanat önderleri bu oylamaya katılmadı, İran’ın İslam Cumhuriyeti’ne dönüşmesini ve Şeriatçı İslam Rejiminin kurulmasına olmasına destek ve onay vermediler.

Kürt liderleri, örgütleri İslam Cumhuriyeti rejiminin güçlenmesi halinde kendilerine saldırılacağını biliyorlardı. Uzun bir zaman geçmeden öyle de oldu. İran Rejimi, Kürdistan’daki defacto iktidarı ve egemenlik sistemini yakmak için saldırıya geçti. Kürdistan partiler bu duruma karşı mücadele etme kararı aldı.

Ayetullah Humeyni, 19 Ağustos 1979’da Kürtlere karşı bir fetva çıkardı ve o fetvanın verilmesinin ardından askeri güçler ve dinci bağnazlar İran bölgelerinden Doğu Kürdistan’a doğru yöneldiler.

Adım adım işgal, infaz ve idam…

İlk hedefledikleri yer Sine şehri oldu. Kürt halkı ve güçleri Sine’de İran güçlerine karşı 24 gün direndi. Eşit şartlarda olmayan bir savaştan sonra Tahran hükümeti Sine ve daha birçok Doğu Kürdistan kentini işgal etti. O dönemde Sadiq Xelxelî din hakimi olarak o bölgeye atandı. O dönemde Xelxeli rastgele sivil Kürt insanlarını tutuklamaya ve idam etmeye başladı. Bazı kaynaklara göre, Xelxeli, birçok saldırı sonucu şehit düşen yüzlerce kişiden farklı olarak 850’den fazla Kürt insanını kurşuna dizdi. 10 binden fazla silahsız sivilin yargılanmadan sokaklarda idam edildi.

Binlerce insan hayatını kaybetti, göç etmek zorunda kaldı. Fakat yine de Kürdistani mücadelesini terk etmedi. (Kaynak)

Nerina Azad
Bu haber toplam: 5500 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:35:18
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x