CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde İSMEK'te Kürtçe kursların hayata geçirileceğini ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kürtçe bakım hizmeti vereceğini söylemişti. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Kürt Araştırmaları Derneği yöneticisi Eyyüp Subaşı, "Olumlu bir gelişme ama Kürtlerin Kürtçe konusundaki taleplerini karşılamaz" diyor. Kürt yazar ve dilbilimci Zana Farqini de, "CHP'li belediyelerin bünyesinde bu tür adımların atılması, önyargıların kırılması açısından olumlu bir gelişme" yorumunu yapıyor.
31 Mart Yerel Seçimleri öncesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayları Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın vaatleri arasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan İSMEK’te Kürtçe eğitim kursları açmak da vardı. İmamoğlu’nun seçimi kazanmasının ardından geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hakkı Savunanlar Platformu” tarafından organize edilen programa katılarak Kürt Dili ve Edebiyatı mezunlarıyla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu da bu toplantıda, İSMEK’te Kürtçe kursların hayata geçirileceğini ve İstanbul Belediyesi’nin Kürtçe dışında başka dil bilmeyenlere Kürtçe bakım hizmeti vereceğini söyledi.
‘İsmek Tek Başına Yeterli Değil’
Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz İstanbul Kürt Araştırmaları Derneği yöneticilerinden Eyyüp Subaşı, Kürtlerin en temel talebinin anadilde eğitim hizmeti almak olduğunu ve Kürtçe’nin resmi olarak okullarda okutulması gerektiğini ifade ederek, “Bizim açımızdan İSMEK’te böyle bir çalışmanın olması olumlu bir gelişme ama Kürtlerin, Kürtçe konusundaki taleplerini karşılamaz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Kürtler Türkiye’nin eşit vatandaşıdır’ diyor. Eğer bu konuda samimilerse, hizmetler de Kürtçe olsun çünkü İstanbul’da 6 milyona yakın Kürt nüfusu var. Kreşler açılabilir ya da Kürtçe kreş açanlar desteklenebilir. Ancak bu şekilde tam anlamıyla bir eşitlik sağlanabilir. Sadece İSMEK’le ya da iki kurs ile aşılacak bir sorun değil. İlerleyen zamanlarda anadil eğitimi konusunu da kapsar mı onu zamanla göreceğiz. Ama bu haliyle anadile yönelik tek başına temel olmaz. İSMEK’in bu çalışmasına talepler yoğun olur mu onu bilemiyoruz. Bu konuda yorum yapmak zor. Mesela İSMEK’e bağlı Türkçe dil kursu da veriliyor ama Türkler gitmiyor, yabancılar gidip öğreniyor. Kürtçe açıldığı zaman Kürtler gider mi gitmez mi bunu şimdiden kestirmek zor” dedi.
‘Önyargıların Kırılmasına Yönelik Önemli Bir Adım’
Kürt yazar ve dilbilimci Zana Farqini ise, her şeyden önce bu vaatlerin yerine getirilmesinin önemli bir adım olduğunu söylüyor. Bu hakkın tanınmasıyla birlikte anadilde eğitimin de yapılması gerektiğini söyleyen Farqini, “Çok dilli hizmet daha önce HDP’li belediyeler öncülüğünde başlatılmıştı. Eğer vatandaşlıktan, kardeşlikten söz edilecekse, bu hakkın bir an önce teslim edilmesi gerekiyor. En azından belediyeler bünyesinde Kürtçe dil eğitimi açılması gerekiyor. Bazı şeylerin normalleşmesi açısından önemli bir adım olur. Bugüne kadar bu tür adımlar Kürt siyasi hareketleri ve kurumları tarafından pratikte atılan adımlardı. CHP’li belediyelerin bünyesinde bu tür adımların atılması, önyargıların kırılması açısından olumlu bir gelişme” diyor.
Saldırı Ve Tehditler Devam Ediyor…
Kürtçenin, Kürt sorunundan bağımsız olmadığını da ifade eden Farqini, “Kürtçe daha önce kriminalize edilmişti ve konuşmak yasaktı. Kürtçe konuşmak tutuklanma, öldürülme ve linçler gibi riskler taşıyordu. Bazı yerlerde bu gibi durumlar yaşanmaya devam ediyor. Bunların yaşandığına yönelik duyumlar var. İnşaatlarda Kürtçe konuştukları ve parklarda Kürtçe şarkılar dinlediği gerekçesiyle insanların başına neler geldiğini biliyoruz. Yakın dönemde Sakarya’da Kürtçe konuştuğu için bir baba ve oğluna yapılan saldırıyı biliyoruz. CHP gibi bir partinin bünyesinde ya da ona bağlı olan belediyede bu tür adımların atılması toplumsal barış ve ön yargıların kırılması için önemli bir adım olur. Dil-kimlik ve dil-kültür gibi bu olguları birbirinden bağımsız ele alıp değerlendirmemek gerekiyor. Dil bir kültürün en önemli parçası. Bu çerçevede bir takım şeylerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla anadilde eğitim es geçilmemesi gereken en önemli haktır” dedi.