Öykü yazarı, yönetmen Soner Sert’in üçüncü kitabı “Devletsiz Bir Ulusun Sineması”, Dipnot Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı. Kitapta “vatansızlık”, “sınır” ve “ölüm” temaları üzerinden Kürt sinemasının farklı boyutları irdelenirken, “Kürt sinemasını, Kürt sineması yapan şey nedir?” sorusunun yanıtı aranıyor.
Yazar ve yönetmen Soner Sert’in “Kürt sinemasını, Kürt sineması yapan şey nedir?” sorusuna yanıt aradığı yeni kitabı “Devletsiz Bir Ulusun Sineması” çıktı.
Dipnot Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan kitap, devletsiz bir ulusun sineması üzerine estetik bir tartışma başlatırken Kürt kimliği ile Kürt sineması arasındaki bağlantılara da odaklanıyor.
Dört farklı ülkeye bölünmüş topraklar üzerinde yaşayan bir halkın sinemasının özünü oluşturan “vatansızlık”, “sınır” ve “ölüm” temaları üzerinden Kürt sinemasının farklı boyutlarını irdeliyor.
Kitabında Yılmaz Güney’in sinema anlayışının Kürt sinemacıları üzerindeki etkilerini inceleyen Soner Sert, daha sonra Kürt filmlerinin estetiğinin bir ortaklık yaratıp yaratmadığını, Bahman Ghobadi’nin Sarhoş Atlar Zamanı, Anavatanımın Şarkıları, Kaplumbağalar da Uçar ve Yarım Ay, Hiner Saleem’in Votka Limon, Sıfır Kilometre ve Tatlı Biber Diyarım, Şevket Emin Korkî’nin Taşa Yazılmış Hatıralar, Kazım Öz’ün Fotoğraf ve Hüseyin Karabey’in Gitmek filmleri mercek altına alınarak bir bütün halinde değerlendiriyor.
Soner Sert, bianet’ten Ayşegül Özbek’e verdiği demeçte odağına aldığı filmleri neye göre seçtiğini ise şöyle açıklıyor:
“Devletsiz Bir Ulusun Sineması”nda ayrıca, belgesel ve kurmaca sinemanın iç içe geçtiği biçimsel bir yapıya (docu-drama) sahip olan Kürt filmleri uluslararası arenaya çıkmasıyla birlikte Kürt sinemasının ulaştığı yeni boyutlar gözler önüne seriliyor.