Millî Eğitim Bakanlığı’nın 5 Mart tarihinde açıkladığı 2021 yılında ataması yapılacak 20 bin sözleşmeli öğretmen içerisinde “Yaşayan Diller ve Lehçeler” bölümünde 2’si Kurmancî, 1’i Dimilkî (Zazakî) olmak üzere sadece 3 Kürtçe öğretmeni yer aldı.
Anadilde eğitimin, eğitim biliminin en temel ilkelerinden olduğunu belirterek yapılan Kürtçe öğretmen atamasını Meclis gündemine taşıyan HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Türkiye’de Türkçenin ardından en yaygın konuşulan dilin Kürtçe olduğunu, atamalarda Kürtçe için yalnızca 3 kişilik kontenjan ayrılmasının gerekçesini soran İpekyüz’ün önergesine yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Selçuk, bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında Yaşayan Diller ve Lehçeler (Zazaki, Kurmançi) alanında toplam 76 öğretmenin görev aldığını söyledi. Selçuk’un yanıtına göre bu yıl içerisinde yapılacak 3 atamayla birlikte Kürtçe öğretmen sayısı 79’a çıkacak.
‘3 Kontenjan Ayrılmasının Gerekçesi Ne?’
Mardin Artuklu Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi ve Muş Alparslan Üniversitesi’nin Kürtçe/Zazaca (Dimilkî) Dili ve Edebiyatı bölümlerinden binlerce öğrencinin mezun olduğunu, 2018 yılında 3, 2019 yılında hiç atama yapılmadığını, 2020 yılında ise sadece bir kişinin atanması yapıldığını belirten HDP Milletvekili İpekyüz, 2021 yılı için de sadece 3 atama yapılacağının duyurulmasının ardından Milli Eğitim Bakanı’na şu soruları sordu:
– Bakanlığınız tarafından, Türkiye’de Türkçeden sonra en yaygın konuşulan dil Kürtçe iken, atamalarda Kürtçe için 3 kişilik kontenjan ayırılmasının gerekçeniz nedir?
– Anadilinde eğitim hakkının sağlanması hususunda Bakanlığınız bünyesinde ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
– “Yaşayan Diller ve Lehçeler” dersi kapsamında yer alan Kurmancî ve Zazakî dilleri öğretmek üzere Bakanlığınız bünyesinde kaç öğretmen vardır?
– Bu öğretmenlerin kaçı üniversitelerin Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olmuştur? Bu branşlar için önümüzdeki dönem kaç öğretmen ataması yapılması planlanmaktadır?
‘Milli Eğitim’de Toplam 76 Kürtçe Öğretmeni Görev Yapıyor’
Duvar’dan Serkan Alan’ın haberinde, İpekyüz’ün ünergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Selçuk kontenjanlara ilişkin yanıtında, “Eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacı Bakanlığımıza kullanım izni verilen öğretmen kadroları çerçevesinde karşılanabilmektedir. Kontenjanlar ise öncelikle öğretmen istihdamında güçlük çekilen ve kalkınmada birinci derecede öncelikli yöreler olmak üzere, ihtiyaç olan alanlarda illerin doluluk oranları dikkate alınarak belirlenmektedir” dedi.
2021 yılında Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kürtçe-Kurmançi) 2, Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kürtçe-Zazaki) alanına 1 öğretmen olmak üzere toplam üç atamanın yapılacağını belirten Selçuk, toplam Kürtçe öğretmen sayısına ilişkin ise “MEBBİS veritabanı kayıtlarına göre Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarında Yaşayan Diller ve Lehçeler (Zazaki, Kurmançi) alanında 76 öğretmen görev yapmaktadır” dedi.
‘Asimilasyoncu Politikaların Yansıması’
Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un önergesine verdiği yanıtı değerlendiren HDP Milletvekili Necdet İpekyüz, yanıtın dolaylı yoldan iktidarın Kürtçeye ilişkin bakış açısını yansıttığını belirterek, “Bu inkarcı, asimilasyoncu politikaların bir yansıması. Ne zaman ki süreç bozulduktan sonra her şey geriye gitti. Geçen yıl 1 kişi atamışlardı, bu yıl 3 kişi. Bu dalga geçmektir. Özendirilmesi, geliştirilmesi ve desteklenmesi lazımken bunların hiçbirini göremiyoruz. Bu yanıtı verdiklerinde bir mahcubiyet olması lazım. Mahcubiyetten önce lütfa dönüştürmüş gibi 3 kişi atadık diyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Mezunlar Atanamadıkları İçin Mağduriyet Yaşıyorlar’
Kürtçe/Zazaca (Dimilkî) Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olan binlerce kişinin mağduriyet yaşadığını söyleyen İpekyüz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir taraftan mezunlar var, atanmadıkları için mağduriyet yaşıyorlar. Bu şekilde bu insanların bu bölümleri tercih etmemesini istiyorsunuz ve özendirmiyorsunuz. Bu dilin dolaylı yoldan tekrar asimilasyonuna neden oluyorsunuz. Bu bölümlerden mezun olan çok fazla kişi bana ulaşıyor. Sosyal ve ekonomik açıdan mağduriyet yaşadıklarını söylüyorlar. Kendilerini güvenlik kabusu içerisinde gördüklerini ve bütün sosyal yaşamlarının olumsuz etkilendiğini söylüyorlar. Mezunların yanı sıra toplumsal mağduriyet de yaşanıyor.”
‘Kamunun Da Kürtçeye İhtiyacı Var’
Kürtçeye ilişkin demokratikleşme, eşitlikle birlikte adımların atılması gerektiğini, Kürtçe için büyük bir toplumsal talebin olduğunu söyleyen İpekyüz, “Şu an büyük bir toplumsal talep var ama bu lütfa dönüştürülüyor. Burada en mantıklı şey bir topyekun tekrar demokratikleşme, özgürleştirmedir. O zaman insanlar daha özgür bir şekilde başvuracaklar ve okuyacaklar. Bugün kamunun da Kürtçeye ihtiyacı var. Kamuda polisin de doktorun da hemşirenin de ciddi bir nüfus bu şekildeyse bu dili öğrenip çalışması lazım” diye konuştu.
Kürtçe öğretmenliğe 2019’da hiç atama gerçekleşmedi. 2020’de ise sadece bir kişi atandı. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde mevcut 1 milyon 148 bin öğretmen bulunuyor.