Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Rojava\'da ABD ve Türkiye arasında oluşturulacak güvenli bölgeye ilişkin, \"Barış Koridoru söylemi ilk başta pozitif çağrışım yapsa bile düşman iki kesin arasında bir bölge tarif ettiği sorunludur. ‘Barış Koridoru’ değil büyük bir ‘Barış Çoğrafyası’nı el birliğiyle inşa etmek gerekiyor.\" dedi.
HDP Sözcüsü Günay Kubilay, güncel gelişmelere dair parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Ankara’da ABD-Türkiye arasında yapılan “Güvenli bölge” görüşmelerini de değerlendiren Kubilay, şöyle devam etti:
“Görüşmelerin belli bir düzeyde anlaşmayla sonuçlanması, saldırı ve savaş seçeneğini devre dışı bıraktığı için olumlu olarak değerlendiriyoruz. Bu gelişme istendiği zaman sorunların masada ve diyalog yoluyla göstermesi açısından olumludur. Bu görüşme, müzakerenin maliyetsiz ve bedelsiz tek doğru yöntem olduğuna dair ısrarlarımızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Umuyoruz ki bu yöntem kalıcı olur. Bu müzakerelerin ve sonrasında varıldığı belirtilen anlaşma sorunun muhatapları doğrudan dahil edilmediği için eksiktir ve başarı şansı kuşkuludur. Kürt sorunun ABD ve Rusya ile konuşarak çözülemez. Kendi sorunlarımızı diyalog ve müzakere yoluyla çözebileceğimizi yıllardır dile getiriyoruz.”
\"Barış Koridoru Değil Barış Coğrafyası İnşa Edilmeli\"
Türkiye’nin ABD ve Rusya arasında gidip gelmesi yerine Kuzey Suriye(Rojava) temsilcileriyle yuvarlak masa etrafında görüşmesi gerektiğini vurgulayan Kubilay, “Barış Koridoru söylemi ilk başta pozitif çağrışım yapsa bile düşman iki kesin arasında bir bölge tarif ettiği sorunludur. ‘Barış Koridoru’ değil büyük bir ‘Barış Çoğrafyası’nı el birliğiyle inşa etmek gerekiyor. Adına ne denilirse denilsin halkların arasına örülen duvarlar, oluşturulan koridorlar düşmanlık siyasetinin yansımasıdır. Bunlara ihtiyaç yoktur” diye belirtti.
Kubilay, “Suriye halkları düşmanımız değildir. Ortadoğu coğrafyasında sınırlara, bölgelere, koridorlara ihtiyaç duyulmadan Arap’ı, Kürdü, Türkü, Ermeni’si, Süryani’si, Çerkes’i ve Rum’uyla, inanç gruplarıyla 72 millet bir arada, eşitçe ve kardeşçe yaşayabilirler. Bir kez daha AKP iktidarını, Doğu Akdeniz’den, Kuzey Suriye sınırına, Güney Kürdistan’dan Ege’ye kadar yürüttüğü gerginlik ve savaş politikalarını terk ederek, barış, müzakere ve diyalog politikalarını esas almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Öcalan İle Görüşme
Kubilay, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ile avukatlarının görüşmesine dair de, şunları söyledi:
“Bu kritik eşikte Öcalan ile avukatlarının görüşmüş olması önemli bir gelişmedir. Görüşmenin içeriğinden ve taşıdığı anlamlardan bağımsız olarak, tecrit insanlık dışı bir uygulamadır, ailesi ve avukatlarının Sayın Öcalan ile görüşmesi temel bir haktır. Konjonktürel siyasi gelişmelere göre engellenmesi kabul edilemez.
2 Mayıs’tan itibaren yapılan dört görüşme sonrası avukatlarca kamuoyuna açıklanan görüşler, Öcalan’ın görüş ve önerileriyle demokratik siyaset sürecine katılımının sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözümüne dair azami düzeyde katkı sunacağını göstermiştir.
2013-2015 yılları arasında yaşanan gelişmeler Öcalan’ın devrede olduğu süreçlerin Türkiye için barış ikliminin yaratıldığı dönemlerdir. İlgili çevreler sorunları müzakere, çözüm ve diyalog yoluyla çözmek istiyorlarsa öncelikle yapmaları gereken, İmralı’ya yönelik tecrit politikasına son vermek ve Öcalan’ın bu süreçlere dahil olmasını sağlamanın yolunu açmaktır.”