İtalya\'da çalışan Türk doktor Oğuz Öksüz, Türkiye\'nin korona virüsü salgınının daha başında olduğunu söyledi. Türkiye\'nin \'İtalya\'nın üç hafta gerisinden geldiğini\' dile getiren Öksüz, \"Türkiye\'de hastalığın kazandığı ivme gerçekten korkutucu\" dedi.
Korona virüsü nedeniyle en çok ölümün yaşandığı İtalya’da sağlık çalışanları, toplam virüs vakalarının yaklaşık yüzde 9’unu oluşturuyor. Milano’da görev yapan Türk doktor Oğuz Öksüz de hastalığın semptomlarını gösterince kendi kendine teşhis koydu ve kendini karantina altına alarak tedavi uyguladı. Öksüz, Türkiye’deki sağlık çalışanlarına ‘en kötü manzaralara’ hazırlıklı olmaları ancak umutsuzluğa kapılmamalarını söyledi. Ancak, “Türkiye’de hastalığın kazandığı ivme gerçekten korkutucu” dedi.
Yaşlılara hizmet veren bir hastanede çalışan ve tedavi ettiği pek çok hastanın yanı sıra bazı mesai arkadaşları da Covid-19 pozitif çıkan Dr. Oğuz Öksüz, test yapılmaması nedeniyle kendi kendine koyduğu teşhisi, Türkiye’de hastalığın ilerleyişini ve İtalyan sağlık sisteminin durumunu anlattı.
‘Türkiye’de Hastalığın İvmesi Korkutucu’
Türkiye sağlık çalışanları için alınan önlemleri gelinen aşamada yeterli bulduğunu ifade eden Öksüz, “Anladığım kadarıyla şimdilik Türkiye’de malzeme sorunu yok gibi gözüküyor. Fakat Türkiye şu anda savaşın başında diyebiliriz. Bu durum ileride nasıl seyreder, bunu hep birlikte göreceğiz. Umarım işler çığırından çıkmadan her şey kontrol altına alınabilir” dedi.
Korona virüsü vakalarının Türkiye’deki seyrinin İtalya’dakiyle ile karşılaştırılırken demografik yapının ve test yapma oranının göz önüne alınması gerektiğini söyleyen Öksüz, “İtalya’da ölüm oranları yüzde 10’un üzerinde. Gerçekte resmi rakamlara göre pozitif çıkan birey sayısının 4 ila 10 kat arasında olduğu düşünülüyor” dedi.
Türkiye’deki salgın verilerinin, İtalya’dakiler ile karşılaştırınca üç hafta geriden geldiğini söyleyen Öksüz, “Türkiye maalesef farkı kapatarak ilerliyor. Türkiye’de hastalığın kazandığı ivme gerçekten korkutucu” ifadelerini kullandı.
‘En Kötü Manzaralara Hazırlıklı Olun’
Öksüz, İtalya’da yaşadığı tecrübe üzerine Türkiye’deki meslektaşlarına ve sağlık çalışanlarına ‘en kötü manzaralara’ hazırlıklı olmaları ancak umutsuzluğa kapılmamalarını tavsiye etti. Sağlık çalışanlarının fiziksel ve psikolojik sağlığının önemine dikkat çeken Öksüz, “Bir doktorun hastalanması yüzlerce hastanın doktorsuz kalmasına sebep oluyor” dedi.
‘Sadece Yorgun Olduğumu Düşündüm’
Öksüz, hafif olarak geçirdiğini belirttiği Covid-19’un ilk belirtilerini öksürük ve ateş olarak gösterdiğini söyledi. Pratisyen hekim, hastalığın başlangıç sürecini şöyle anlattı: “30 saatlik mesaiden sonra eve geldiğimde yorgunluk olabileceğini düşündüm ve uyumaya gittim. Gece terleyerek ve halsizlikle uyandım, akabinde ateşim olduğunu fark ettim.”
Ertesi gün hastaneyi arayarak durumunu anlattığını belirten Öksüz, iki haftayı aşkın süredir evde karantinada. Meslektaşlarının da tavsiyeleri ile kendi kendine tedavi uygulayan genç doktor, zaman zaman aldığı ateş düşürücünün haricinde ilaç kullanmadığını ancak doğru beslenmeye ve bol su içmeye çok dikkat ederek bolca uyuduğunu söyledi.
‘Kendime Teşhis Koydum’
Solunum yetmezliği ve başka ağır semptomlar göstermediği için kendisine test yapılmadığını belirten Öksüz, “İlk belirtileri gösterdiğimde, yoğun bakıma girmiş ve testleri pozitif çıkmış çalışma arkadaşlarımdan kapmış olabileceğimi düşündüm ve kendimi karantina altına aldım. Test yapılmadığı için kesin olarak Covid-19 hastasıyım demem yanlış olur. Kendime teşhis koydum diyebilirim. Hastalığı benim gibi hafif geçirenlerin teste ulaşımı daha zor” dedi.
‘Semptom Gösterenler İşe Gelmeye Devam Etti’
Çalıştığı kurumda en riskli grup olan yaşlı ve hasta bireylere bakılması nedeniyle hastane içinde kendi önlemlerini aldıklarını belirten Öksüz, ancak tüm personele test yapılması taleplerinin ciddiye alınmadığını söyledi. Pratisyen hekim, “Semptomları gösterdiği halde işe gelenler olduğunu da duyduk maalesef. En azından semptom gösteren kişilerin kesinlikle iş yerlerine alınmaması ve bu konuda inisiyatifin bireylere bırakılmaması gerekirdi diye düşünüyorum” dedi.
‘Kısıtlı Malzemeyle İdare Ettik’
Koruyucu malzeme eksikliği nedeniyle sağlık çalışanlarının bazı malzemeleri ‘yanlış kullanmak’ zorunda kaldığını anlatan Öksüz, “Sipariş verilmesine rağmen tedarikçide malzeme kalmamasından dolayı kısıtlı miktarda dezenfektan ve koruyucu malzeme ile idare etmek zorunda kaldığımız günler oldu. Bir çok sağlık çalışanının tek kullanımlık maskeyi defalarca kullandığına, hatta temizleyip kullanmaya devam ettiğine şahit oldum” ifadelerini kullandı.
Öksüz, İtalya’da 3 Nisan itibariyle 71 doktorun Covid-19 nedeniyle öldüğünü hatırlattı ve en çok kaybın hastaların ilk aşamada başvurduğu aile hekimleri arasında yaşadığını belirterek, “Onlara ne bir yönerge, ne gerekli bilgi, ne de koruyu malzeme sağlanmadı” diye konuştu.
‘ABD’ye Yarım Milyon Test Satıldı’
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaygın test uygulanması önerisine rağmen İtalyan devletin bu yönde hareket etmediğini vurgulayan Öksüz, bölgesel düzeyde organize olan sağlık sisteminde farklı uygulamalar olduğunu da ifade etti. Öksüz, görev yaptığı Lombardiya bölgesinde yaygın test yapılmadığını belirtti ve “Bu bölgedeki bir firmadan ABD’ye yarım milyon adet test satıldı. Böyle bir kapasite olmasına rağmen testlerin bölge içinde kullanılmaması çokça eleştirildi” dedi.
‘Evlerindeki Hastalar Toplam Sayıya Dahil Edilmiyor’
Öksüz, İtalya’da açıklanan test sayısının taranan birey sayısına tekabül etmediğini söyledi ve “Bir kişi için yapılan birden fazla test de bu rakamlara dahil ediliyor” dedi. Sadece ağır semptom gösterenlere test yapılmasının ölüm oranlarını olumsuz etkilediğinin altını çizen Oksüz, “Evlerinde iyileşmeyi bekleyen hastaların birçoğu toplam vaka sayısına dahil edilmediği için toplam enfekte birey sayısını kestirmek güç” dedi.
‘Yoğun Bakımlarda Yığılma Oldu’
İtalya’nın, benzer gelişmiş ülkelere nazaran sağlık harcamalarına bütçesinden daha az pay ayırdığını ancak buna rağmen Avrupa’nın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olduğunu vurgulayan Türk doktor, sisteminin salgın karşısında yetersiz kalma nedenlerini “Özellikle benim de bulunduğum Lombardiya bölgesi, donanım ve kapasite açısından en gelişmiş bölge. Fakat enfekte sayısının artışıyla hastane ve yoğun bakımlarda yığılma oldu. Haliyle hastaneler cihaz, koruyucu ekipman, yer ve uzman personel bakımından doyuma ulaştı ve yetersiz kalmaya başladı. Ülke sağlık sisteminin hazırlıksız yakalandığını söylemek yanlış olmaz ama bu çapta bir hasta akının karşılanması hiçbir ülke için kolay olamazdı” sözleriyle anlattı.
‘İtalya’da Çok Geç Önlem Alındı’
Pratisyen hekim Öksüz, İtalyan devletinin salgının karşısında ‘ani ve topyekûn’ önlemler uygulamak yerine tedbirleri vaka ve ölüm sayılarının artışına paralel olarak kademeli arttırma yoluna gitme tercih ettiğini söyledi. Öksüz önlemler hakkında şu ifadeleri kullandı: “Bazı önlemler daha önce alınsaydı tablo bu kadar kötü olmayabilirdi. Salgını takip etmek yerine önüne geçme stratejisi izlenebilirdi. Özellikle salgının ilk döneminde birçok tercih vatandaşa bırakıldı. Bir çok iş yeri teşvik edilen evden çalışma yönetime ya uygun değildi ya da hemen adapte olamadı. Bu da insanların iş yeri ya da yolda teması sürdürmelerine neden oldu ve böylece virüs de iyice yayıldı.”
Dr.Öksüz, salgının ilk aşamasında Lombardiya bölgesinde sadece vakaların görüldüğü 11 kentin karantina alınma kararını,“30-40 kilometre ötedeki salgının bize sıçramayacağını düşünmek büyük bir yanlıştı” sözleriyle değerlendirdi.
Salgını İtalya’da ilk kez görülmesinin ardından çalıştığı hastanede giriş-çıkışlara kısıtlama getirildiğini anlatan Öksüz, çalıştığı hastanede yaşananları “Hastalar, henüz salgın çok yayılmamışken yakınları ile görüşememekten yakınmaya başlamışlardı. İlerleyen zamanlarda aldığımız önlemler sertleşti. Hastalarımızın camın öteki tarafından yakınlarıyla birbirlerine bakıp telefon aracılığıyla iletişim kurduğunu gördüm. Benim için bu kadarını bile görmek oldukça üzücüyken içeride yakınlarını kaybederken bir veda bile edemeyenlerin ne kadar büyük acılar çektiğini tahmin bile edemiyorum” sözleriyle ifade etti.
‘Ebola İçin Üretilen İlaçlar Kullanılıyor’
İtalya’da yaşlı ve hasta bireylerin sağlık kuruluşlarına hastalığın ilerleyen aşamalarında başvurmasının ölüm oranlarını olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Öksüz, bu kategorideki kişilerin hastanelere erken müracaat etmelerinin önemine değindi.
İtalya’da Covid-19’a karşı ülke çapında uygulanan bir tedavi protokolünün olmadığı belirten Öksüz, uygulanan tedavi türlerinin ‘endikasyon dışı’ olduğunu söyledi: “Bu gruba dahil edebileceğimiz sıtma ilacı da, klorokin ve hidroksiklorokin, tüm dünyada çok yaygın şu anda.”
Dr.Öksüz, Ebola virüsüne karşı geliştirilen ancak satışa sunulmayan bir ilacın yoğun bakımda olan bazı hastalarda kullanıldığını ve durumu daha az kritik olan hastalarda da yakın zamanda klinik deneylerde kullanılacağını söyledi.