İngiliz bilim insanları, küresel iklim değişikliğinin şaşırtıcı ve hiç beklenmedik bir sonucunu keşfetti.
Küresel ısınmanın sadece hava durumunu, yağmuru ve kuraklığı değil, aynı zamanda günün uzunluğu ve Dünya’nın dönüş hızını da etkilediği ortaya çıktı.
Exeter Üniversitesi’nden Profesör Adam Scaife liderliğindeki ekip tarafından yürütülen ve sonuçları Nature Geosciencedergisinde yayımlanan araştırmada, günün uzunluğundaki dalgalanmaların bir yıldan daha uzun bir süre önceden nasıl tahmin edilebileceğini göstermek için son teknoloji matematiksel bir modelleme kullanıldı.
Ekip, bu uzun vadeli tahminin, hava ve iklim değişikliklerinin uzun vadeli tahmin edilebilirliği için yeni bir atmosferik kaynaktan alındığını bildirdi.
Scaife ve ekibi, jeodezi (yerçekiminin yanı sıra gezegenimizin şekli, boyutu ve konumunun doğru ölçümleri) ile iklim tahminleri arasındaki ilişkiyi ikna edici bir şekilde gösterdi.
Açısal momentumun, Dünya atmosferinin yapısında ve değişkenliğinde temel bir rol oynadığı uzun zamandır biliniyor.
Dünya kendi ekseni etrafında dönerken, toplam kütlesi ve dönüşü, sabit bir dönüş gibi görünen bir şeyle sonuçlanıyor.
Ancak, yüzey rüzgarı değişiklikleri, yüksek ve alçak basınç düzenlerindeki değişiklikler bunu değiştirebilir ve daha güçlü rüzgarlar nedeniyle atmosfer hızlanırsa, bunun sonucunda Dünya’nın dönüşü yavaşlar ve günün uzunluğunun artmasına neden olur.
Ancak bugüne kadar, günün uzunluğundaki bu dalgalanmaların uzun vadeli öngörülebilirliği bilinmiyordu.
Güçlü rüzgarların Dünya’nın 24 saatlik dönüşünü günde yaklaşık bir milisaniye yavaşlattığı da biliniyor.
Yeni çalışma, atmosferik açısal momentumda ve gün uzunluğundaki dalgalanmaların bir yıldan fazla bir süre öncesinden tahmin edilebilir olduğunu ve atmosferik değişikliklerin bölgesel hava ve iklim üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
Bilim insanları, dinamik bir iklim modelinden bir dizi tahmin kullanarak, atmosferde kutuplara doğru yavaş ve tutarlı bir şekilde yayılan sinyalleri tahmin edebildiler.
Bu sinyaller, Kuzey Atlantik Salınımı ve ekstratropikal jet akımı yoluyla ekstratropik iklimdeki değişikliklerden önce geliyor.
Bu yeni bulgular, hava ve iklimi anlamamıza ve daha iyi tahmin etmemize yardımcı olacak atmosferin içinden uzun vadeli bir tahmin edilebilirlik kaynağına işaret ediyor.