Dersim kırsalında PKK ile TSK arasında yaşanan çatışmalar sonrasında çıkan yangın yaklaşık 2 haftadır devam ediyor. ‘Güvenlik’ gerekçesiyle yetkililer yangına müdahale etmezken Dersimliler ve ekolojistler kendi imkanlarıyla yangını söndürmeye çalışıyor.
Kentteki ekolojistler, her geçen gün yayılan yangınların hala söndürülmemesine tepki göstererek, “Havadan müdahale edilmezse köylere kadar sıçrayacak, yaşam alanları yok olacak, insanlar göç etmek zorunda kalacak” diyor. Yetkililerin müdahale etmediği yangınları gönüllüler söndürmeye çalışıyor ancak havadan müdahale gerektiği için çabaları yetersiz kalıyor.
“Havadan müdahale edilmezse yangın köylere sıçrayacak”
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, konuşan Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Bilir, “Geçen yıl orman yangınları Ağustos ayında başladı. Bu yılda aynı tarihe denk getirilmesi tesadüf değil. Orman yangınlarıyla halka gözdağı veriliyor. Yakılan ormanlar bizim ciğerlerimizdir. Ekosistemimizi bozmak istiyorlar” dedi.
Dersim Ekoloji Meclisi Üyesi Meral Uc da yanan yerlerin kutsal mekânları olduğunu belirterek, “Her yıl onlarca hektarlık alan kül oluyor. Ormanların yakılarak katledilmesine artık tahammül edemiyoruz. Yeter artık!” diye konuştu.
Dağlık olması nedeniyle gönüllülerin yangınları söndürmede zorluk çektiğini kaydeden Uc, yangınların söndürülmesi için havadan müdahalenin şart olduğunu vurguluyor. Uc, “Havadan müdahale edilmezse, köy ve evlere kadar yangınlar sıçrayacak. İnsanların yaşam alanları yok olacak. İnsanlar göç etmek zorunda kalacak” diye belirtiyor.
“Doğa Alevilikte kutsaldır, kutsalımız yakılıyor”
Munzur Özgür Aksın aktivistlerinden Kenan Yiğit de şunları söylüyor: “Devletin görevi ormanları yakmak değil, korumaktır. Her yıl ormanlarımızın yakılmasının acısını çekiyoruz. Doğaseverler olarak bu yangınlara dur demeliyiz. Dünya buna sessiz kalmamalı. İnsanlığın da temel görevidir. Doğa Alevilikte kutsaldır. İnancımızı doğadan alıyoruz. Doğanın her şeyine saygı duyarız. Doğa inancımızın temelidir. Yangınlar inancımıza yönelik tahammülsüzlüktür.”