AKP hükümeti Gülen’in iadesi için süreci resmen başlatmış, Başbakan Binali Yıldırım, “Gülen için ABD’ye dört dosya gönderdik. İstedikleri kadar kanıtı önlerine koyacağız” demişti.
Türkiye, ABD’den Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen’in iade edilene kadar 60 günlüğüne geçici olarak tutuklanmasını istemişti.
ABD, “Türkiye’nin, Fethullah Gülen ile ilgili sunduğu belgeleri, iade talebi olarak sınıflandırmıyoruz” demiş, Gülen ise Ortak Değerler Birliği Vakfı aracılığıyla, ABD hükümetine, ‘siyasi kan davası yürütmeyi hedefleyen iade süreçlerini reddetmesi’ çağrısında bulunmuştu.
Her iki ülkede de suç olup olmadığı araştırılacak
İade davalarında bulunan eski yargıç Ronald Hedges, Gülen tarafından işlendiği iddia edilen bir suçun siyasi olarak tanımlanabilmesi için“‘Herhangi bir cezayla suçlanmıyorum, hükümetin düşmanı olmakla suçlanıyorum’ demesi lazım” dedi.
Yargıç Karen Williams, işlenen bir suçun siyasi olup olmadığını belirlemek için birçok Amerikan yargısının iki aşamalı bir test uyguladığını belirtti: ‘Olayın gerçekleştiği dönemde bir siyasi isyanın olup olmadığı’ ve ‘eğer varsa işlendiği iddia edilen suçun bu isyanı daha da ileriye taşıyıp taşımadığı.’
ABD dışişleri ve adalet bakanlıklarındaki avukatlar, iade isteğine dair yapılacak incelemelerde işlenen suçun, ülkelerin iade anlaşması çerçevesine girip girmediğini ve her iki ülkede de bir suç olup olmadığının araştırılacağını söyledi.
‘Üst mahkemeye yapılan başvurular yıllar sürebilir’
Bu konuda olumlu karar verilmesi durumunda istek ABD’li bir yargıca iletilecek ve bu yargıç da suçun işlenmiş olabileceği ve işlediği iddia edilen kişinin suçu işlemiş olabileceğini araştıracak.
Teknik olarak bu hakimin kararına itiraz edilemediğini kaydeden Reuters muhabiri David Ingram, ABD hapishanelerinde bulunan herkes için geçerli ‘hapiste haksız bir biçimde tutulduğu ve serbest bırakılması’na dair bir başvuru yapılabileceğini ifade etti.
Dışişleri bakanının imzasına bağlı olacak
Bu tür isteklere nadiren olumlu cevap verildiğini aktaran Ingram, ABD Üst Mahkemesi’ne yapılan başvuruların sonuçlanmasının yıllar sürebileceğini belirtti.
Analiz şu sözlerle sonlandı: “İade kararının verilmesi ve bütün itirazların sonlanması durumunda bile kararın onaylanması ABD Dışişleri Bakanı’nın imzasına bağlı olacak. Dışişleri Bakanı insani tartışmalar ve diğer faktörleri göz önüne alabilir.”
