Şengal katliamına katılan IŞİD’liler Avrupa’da yargılanıyor

 IŞİD Şengal’e saldırdığında İvana adlı Ezidi Kürt kızı 8 yaşındaydı ve ailesi de örgüt mensupları tarafından öldürülmüştü. Gelinen aşamada İvana ve onun gibi mağdur onlarca Kürt Ezidi’nin tanıklığıyla IŞİD’liler Batı mahkemelerinde yargılanıyor.

20.01.2020, Pts - 14:26

Şengal katliamına katılan IŞİD’liler Avrupa’da yargılanıyor
Haberi Paylaş

Batılı ülkeler son 2 yıldır IŞİD mensubu vatandaşlarını, kabul etmemek için büyük çaba sarfetti, ancak bu ülkelere yapılan baskı sonucu bazıları örgüt mensubu vatandaşlarını kabul etti.

Yabancı uyruklu IŞİD’liler, ülkeleri tarafından kabul edildikten sonra, yargılanma sürecine tabi oldular. Savcılar, yargılama sürecini başlatmasıyla da zanlılar hakkında kanıtlar toplamaya başladı.

Şu anda 13 yaşında olan İvana, IŞİD’in Ezidilere yönelik suçlarını konu alan “Jiyan” adlı belgeselde yer alan genç Ezidiler’den sadece biri.

Almanya’da yaşayan aslen Diyarbakırlı olan gazeteci Düzen Tekkal tarafından hazırlanan “Jiyan” adlı belgeselin Birleşmiş Milletler’de (BM) de gösterilmesi bekleniyor.

2014 yılında IŞİD’in Şengal’e saldırmasının ardından 5 binden fazla erkek katledildi, yaklaşık yarım milyon göçmen de evini terketmek zorunda bırakıldı. 6 bin Ezidi kadın ve çocuğu da örgüt tarafından kaçırıldı. Kadın ve çocuklarının bazılarının akibeti ise halen bilinmiyor.

Sadece Rojava’da Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolündeki hapiste 2 bin yabancı uyruklu IŞİD’li bulunuyor.

Washignton merkezli Wall Street Journal’e konuşan Ezidi kadınlar, IŞİD’li erkeklerin yanı sıra eşlerinin de Ezidi kızlarına ve kadınlarına kötü muamelelerine maruz kaldıklarını belirtti.

Yargılanmayı bekleyen ve savaşa katılmayan örgüt mensuplarının eşleri ise cezai indirim bekliyor.

“Jiyan” adlı belgeselde İvana, “IŞİD’li çok kaddardı. O ve karısı ben ve 2 Ezidi kızına köle muamelesi yapıyordu” ifadelerini kullandı.

Güvenlik Danışmanı Olivier Guitta, Wall Street Journal’e verdiği demeçte, Avrupa’ya dönecek yabancı uyruklu IŞİD’lilerin sayısının artacağını öngördüklerini belirterek, “Yaklaşık 500 IŞİD’li de iki yıl içinde özgür olacağını düşüyorum” dedi.

Tutuklu IŞİD’lilerin erken serbest kalacaklarından endişe ettikleri için çok sayıda kurum, Ezidilere karşı suç işleyenler hakkında daha fazla belge toplamaya çalışıyor.

Irak gibi ülkeler de yargı sürecinin tartışılması ve Avrupa yargısından da yeterli dokümanlara ulaşılmasının zor olabileceği gerekçesiyle Tekkal gibi birçok aktivist, Ezidilere karşı işlenen suçların uluslararası mahkemeler tarafından incelenmesini talep etti.

Aynı zamanda Hawar Derneği Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Düzen Tekkal, bu konuda gazeteye verdiği demeçte, “Bu sorun lokal bir sorun değil. Dünyayı ilgilendiren bir sorun. Çünkü iki sınırda yaşanan bu soykırımın kurbanları ve işlenen suçun sorumluları da dünyaya yayıldı. Şu anda yaşlılarımız teröre karşı en büyük silahlarımızdır” dedi.

Almanya’nın Münih kentinde Ezidi kadınlara yönelik işlenen suçtan ilk dava IŞİD üyesi Jennifer W. adlı kadına açıldı. Jennifer W. insanlık suçu işlediği için cezalandırıldı.

Alman yargısı, Jennifer W. ile eşi Taha J.A’nın Ezidi anne ve kızını satın aldığı ve 5 yaşındaki kızlarının Felluce’de çocuğunu güneşin altında terkederek ölmesini istediği belirtildi.

IŞİD’in sonlanmasının ardından Taha J.A’nın Irak’tan kaçarak, göçmen olarak Yunanistan’a gittiği ve bu yılın Ocak ayında da Almanya’da Ezidilere karşı işlendiği suçtan dolayı cezaya çarptırıldı.

Wall Street, Almanya’daki farklı partilerin Düzen Tekkal’ın önerisini desteklediğine yer verirdi.

Tekkal, destek veren Alman Hükümeti Bağımsız Dinler Komisyonu Üyesi Markos Grubel’dir. Grubel de yargılanma sürecine yönelik eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni emsal olarak gösterdi.

1990'lı yıllarda eski Yugoslavya'da yaşanan savaşlarda işlenen suçların cezalandırılması amacıyla 1993 yılında BM kararı ile kurulan ICTY, 24 yıllık çalışmalarıyla savaş suçlarının cezalandırılması adına önemli işler gerçekleştirirken, 2017 yılında resmen kapandı.

Dışişleri Bakanlığı’nda Terörle Mücadelede görev yapan Nasan Seyliz, bu tür davaların milyar dolarlarca maliyeti olduğunu ve 10 yıl içinde de tüm IŞİD’lilerin yargılanması gerektiğini savunuyor.

Nasan Seyliz, “Çok açık; bu konunun hayata geçirilmesi çok zor. Çünkü oldukça maliyetli ve uzun süreli zaman gerektiriyor” diyerek, ABD güçlerinin ve istihbaratının elindeki savaş suçlarına dair belgeleri de kurulacak mahkemeye sunmasında hazır olduğunu kaydetti.

Fransız vatandaşı Ezidi Kürt’ü avukat Natya Newrozov, Irak’taki çalışmalarında, Irak yargısında IŞİD’in soykırım gerçekleştirdiğine dair kararın çıkmayacağı görüşündedir.

BM ile ortak faaliyetlerde bulunan Yezda Derneği’nde çalışan Newrozov, IŞİD mağduru yüzlerce tanığın ifadelerini Irak, Almanya, Fransa’nın da içinde olduğu birçok ülkeye de teslim etti. Derneğin öncelikli konusu IŞİD mensuplarının işlediği insanlık suçlarını inceleyip dosyalamaktır.

İnsan hakları avukatı Amal Clooney, IŞİD’in esir alıp seks kölesine dönüştürdüğü başta Nadya Murad olmak üzere çok sayıda Ezidi kadınların davasını üstlendi. Amal Clooney, IŞİD konusunda “Yardım çığlıklarını gözardı ettiğimiz için insan olarak utanıyorum” dedi.

Amal Clooney, IŞİD’lilerin yargılanması için şunları söylemişti:

“IŞİD’i sadece bombalamak yeterli değil. Bir fikri bu şekilde öldüremezsiniz. Bence onlara karşı harekete geçmenin bir yolu da, gaddarlıklarını ve yozluklarını ifşa etmek. Ve bunu yapmanın bir yolu da, mahkemedir.”

Uluslararası toplumun bu sorunu işbirliği içinde çözmemesi durumunda IŞİD’lilerin serbestçe dolaşacağını belirten Amal Clooney, “Uzun bir süredir IŞİD’lilerin yargı önüne çıkması için mücadele veriliyor. Şimdiye kadar böyle bir şey olmadı ve birşeyler yapılmazsa çözüm içinde çok geç olabilir” diye konuştu.

Rudaw
Bu haber toplam: 5022 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:02:15:54
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x