AK Parti Diyarbakır eski İl Başkanı Mehmet Dara Akar, PKK’nin kendisini feshetmesi ile birlikte yeni bir aşamaya giren süreç hakkında Rûdaw’dan Abdulselam Akıncı’ya konuştu.
“Önemli olan bundan sonrasıdır”
PKK’nin kendini feshetme kararının Türkiye’deki Kürtlerin büyük çoğunluğu tarafından olumlu karşılandığını vurgulayan Akar, bu gelişmenin ardından hükümetin kapsamlı yasal ve anayasal reformlara hazırlandığını belirtti.
Akar, “Türkiye’deki Kürtlerin ekseri çoğunluğu bu kararı olumlu karşıladı. Bir kesim de bundan sonra yol haritası nasıl olacak diye endişelerini dile getiriyor. Kırk yıl süren çatışmaların ardından insanlar öldü, köyler yakıldı. Şimdi önemli olan bundan sonra ne olacağıdır” dedi.
“Hükümetin hazırlıkları var”
Mehmet Dara Akar, “AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala’nın da ifade ettiği gibi, hükümetin bu sürece dair hazırlıkları var” diyerek söz konusu hazırlıkların hukuki, demokratik ve siyasi reformları kapsadığını belirtti.
Yeni bir anayasa hazırlığının da gündemde olduğunu vurgulayan Akar, cezaevlerinde bulunan siyasi tutukluların serbest bırakılması amacıyla İnfaz Kanunu’nda değişiklik yapılmasının planlandığını söyledi.
Ayrıca Akar, Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle mağduriyet yaşayanlar için de düzenleme yapılacağını kaydetti.
“Kürtlerin farklı ve somut talepleri var”
Ancak Akar'a göre en kritik adım, Türkiye'nin yeni bir anayasaya kavuşması. Bu kapsamda anadilde eğitim hakkı, Kürt kimliğinin anayasal olarak tanınması ve yerel yönetimlere kayyım atamalarının sona ermesi gerektiğini belirten Akar, anayasanın mevcut 66. ve 42. maddelerinin de değişmesi gerektiğini ifade etti.
“Bu hukuki ve siyasi adımlar yeni bir başlangıç için gerekli. Ancak Kürtlerin farklı ve somut talepleri var” diyen Akar, sivil ve demokratik bir anayasanın bu taleplerin karşılanmasında belirleyici olacağını söyledi.
“Bu sabır gerektiren bir süreç”
Sürece dair hükümetin hazır olup olmadığına ilişkin soruya “Evet” yanıtını veren Akar, “Hem hükümet, hem DEM Parti, hem de CHP gibi muhalefet partileri bu süreci destekliyor. Aralarında bir diyalog var. Ancak sürecin sabote edilmesini önlemek için şimdilik bir sessizlik söz konusu. Bu sabır gerektiren bir süreç; bir yıl, belki üç yıl sürebilir. Önemli olan Kürt ve Türk halklarının birlikte yaşama iradesidir” dedi.
Geçmişle kıyaslandığında bugün daha umut verici bir dönemin yaşandığını ifade eden Akar, “Geçmişte devlet içinde vesayet sistemi, FETÖ ve askeri yapılar vardı. Bugün hem Kürt halkı hem Türkiye devleti kararını verdi. Dünya koşulları da bu süreci destekliyor. Bu nedenle başarıya ulaşacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Suriye Kürtleri ile de ilişkiler gelişecektir”
Akar, silahların ortadan kalkmasıyla birlikte DEM Parti’nin Türkiye siyasetindeki rolünün daha da güçleneceğini, devlet ile Rojava yönetimi arasında bir diyalog sürecinin başlayabileceğini söyledi. “Birkaç ay içinde Rojava yöneticilerinin Türkiye’ye gelmesini bekliyorum. Tıpkı Irak Kürdistanı ile gelişen dostluk gibi, Suriye Kürtleri ile de ilişkiler gelişecektir” dedi.
Sosyal medyada yer alan “DEM Parti Cumhur İttifakı’na katılabilir” yorumlarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Akar, böyle bir gündemin olmadığını, ancak anayasa konusunda AK Parti ile DEM Parti arasında mutabakat sağlanırsa ileride birlikte çalışılabileceğini ifade etti.
Akar, “Bu, DEM Parti’nin Cumhur İttifakı’na katılması şartına bağlı değil. Önemli olan sivil ve demokratik bir anayasa gündeme gelirse, DEM Parti de buna destek verecektir. Bu yönde bir güven ortamı ve birlikte çalışma zemini var” dedi.
