Akşener: İYİ Parti’yi bu vatanın has evladı Kürt'ler, Zaza'lar kurdu

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin 2. Olağan Kurultayı'nda yaptığı açıklamada, İYİ Parti'nin bundan 3 yıl önce kurulduğunu anımsatarak, “İYİ Parti'yi, iki yumruk arasına sıkıştırılan, bu vatanın has evladı Kürt'ler kurdu, Zaza'lar kurdu. İYİ Parti'yi, “Ali” dedi, “Hızır” dedi diye, Atatürk'ü sevdi diye din düşmanı ilan edilenler kurdu” dedi.

20.09.2020, Paz - 18:20

Akşener: İYİ Parti’yi bu vatanın has evladı Kürt'ler, Zaza'lar kurdu
Haberi Paylaş

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti'nin "Millet Bizi Çağırıyor" sloganı ile düzenlenen 2. Olağan Kurultayı'nda açıklamalarda bulundu.

Akşener’in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:

“Her türlü engele, her türlü tuzağa, her türlü iftiraya rağmen biz hâlâ buradayız! Ve dimdik ayaktayız. Neden hâlâ buradayız biliyor musunuz? Çünkü arkamızda dağ gibi duran milletimiz var. Bundan 3 yıl önce, İYİ Parti'yi bu aziz millet kurdu. İYİ Parti'yi, çocuğunun okul derdine düşmüş anneler, borç batağında kaybolan babalar kurdu. İYİ Parti'yi, traktörüne mazot, toprağına tohum alamayan çiftçiler, siftah edemeyen esnaf kardeşlerim kurdu. İYİ Parti'yi, eve ekmek götüremeyen emekliler, geçinemeyen asgari ücretliler kurdu. İYİ Parti'yi, AK Partili dayısı olmadığı için mülakattan elenenler, üniversite mezunu işsizler kurdu.

"İyi Parti'yi Bu Vatanın Has Evladı Kürt'ler, Zaza'lar Kurdu"

İYİ Parti'yi, son bir umutla; memleketten ümidini kesmiş, hayalleri çalınan gençler kurdu. İYİ Parti'yi hayatın her alanında horlanan, şiddet gören, öldürülen kadınlar, oyun çağında gelin edilen, tacize, tecavüze uğrayan çocuklarımız kurdu. İYİ Parti'yi, iki yumruk arasına sıkıştırılan, bu vatanın has evladı Kürt'ler kurdu, Zaza'lar kurdu. İYİ Parti'yi, “Ali” dedi, “Hızır” dedi diye, Atatürk'ü sevdi diye din düşmanı ilan edilenler kurdu. İYİ Parti'yi, “Mustafa Kemal de benim, Fatih de benim, Osmanlı da benim, Cumhuriyet de benim” diyenler; kutuplaşmadan, iteklenmekten bıkan ‘mahallesizler’ kurdu.

"Türk Dış Politikası Terk Edildi"

Türkiye, iyi yönetilmiyor. AK Parti iktidarı, memleketin en önemli meselelerinde gösterdiği beceriksizliklere, her gün bir yenisini ekliyor. Türkiye'yi 2. Dünya Savaşı’ndan koruyan, Kore'de Türk'ün kudretini dünyaya gösteren, Akdeniz'in ortasında, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kurduran, Kardak'a bayrağımızı diktiren, teröristbaşını Suriye'den çıkartıp, kapı kapı gezdiren, Türk dış politikası terk edildi.

"Fatura Kabarmaya Devam Ediyor"

‘Şam'da Cuma namazı kılacağız’ diyerek, Türkiye'yi soktukları yolun sonunda, 5 milyon sığınmacı ülkemize yerleşti. Üstüne, milletimizin alın teriyle birikmiş, 50 milyar dolarımız heba oldu. Ve fatura kabarmaya devam ediyor… Bir ülkenin varlığı, o ülkenin adaletine emanettir. Bir ülkede adalet yoksa, bereket olmaz. İş insanı, sanayici, yatırım yapmaz, yapamaz. Yabancı yatırımcı gelmez, gelemez. Kalkınmanın önüne bariyerler örülür. İşsiz sayısı artar. Emeklinin, işçinin, memurun maaşı kuşa döner. Gençler hayal kuramaz, umudunu yitirir.

"Türkiye'nin Çıkarlarının Kavgasını Vereceğiz"

Buradan ilan ediyorum ki Türk dış politikası, milli çıkarlarımızın gerektirdiği bir karaktere bürünecek. Liderler arasındaki dostluk ilişkilerinin önemini biliyoruz. Ancak, ülkeler arasındaki ilişkinin, liderleri aşan, devletler arası bir ilişki olduğunu da biliyoruz. Bu yüzden, parlamenter sistemin ilk adımlarından biri, diplomaside işi ehline, yani liyakat sahibi diplomatlarımıza vermek olacak.

"O Cümle Hayatımızdan Çıkıp Gidecek"

Kişisel ilişkilerin kaprisleriyle değil, devlet aklıyla hareket edeceğiz. Önceliğimiz her zaman, Türk devleti ve Türk Milleti'nin menfaatleri olacak. Sisi'yle, Esad'la, onunla bununla şahsi kavgalar yerine Türkiye'nin çıkarlarının kavgasını vereceğiz. ‘İngiltere, Almanya, Fransa ve şahsım olarak toplantı yaptık’ cümlesi hayatımızdan çıkıp gidecek. O masadaki dördüncü taraf, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacak.

Bu bize itibar, itibarla birlikte güven, güvenle birlikte yatırım getirecek. Bir başka ülkenin başkanı, Türk Devleti'nin başındaki kişiden bahsederken, ‘O beni dinler’ diyemeyecek. Bilecek ki, karşısında, ‘Bu işten Türkiye'nin kazancı ne olacak?’ diye soran bir irade olacak. Bu ucube sistem değiştiğinde Türkiye'nin komşularıyla ticareti yeniden büyüyecek. Ekonomik coğrafyamızdaki potansiyeli hayata geçirdiğimizde, Türkiye kazanacak, Türkiye'nin kazandığı yerde herkes kazanacak.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 12714 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:48:40
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x