Cavit Çağlar: Mesut Barzani verdiği sözleri tutardı

05.08.2024, Pts - 20:34 [ Güncellenme: 05.08.2024, Pts - 20:42 ]

Cavit Çağlar: Mesut Barzani verdiği sözleri tutardı
Haberi Paylaş

Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar, “Selahattin Demirtaş tutuklanmadan bir hafta önce toplantı yaptık. ‘Silah bırakma çağrısı yapmazsanız hükümet değil, devleti sizi içeri alacak’ dedim.

Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar, T24’ten Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı.

İşte Cavit Çağlar’ın sorular verdiği yanıtlar:

Hikmet Çetin de dönemin Dışişleri Bakanı. Kendisiyle çok iyi ilişkilerimiz vardı. Hikmet Bey Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en iyi Dışişleri Bakanlarından birisidir. Turgut Bey (Özal) vefat etmemiş olsaydı ve biz Hikmet Bey'le (Hikmet Çetin) bu yolda devam edebilseydik, biz güneydoğuda savaşı bitiriyorduk. Biz güneyde onlarla diyaloğa girmiştik.

‘Barzani hep sağlam durdu’

Madem siz açtınız konuyu, Mesut Barzani'nin ilk Türkiye'ye gelişini konuşalım. Barzani'ye kırmızı pasaport verilmesinin talimatı Özal'dan gelse de Demirel veto etmiyor. Doğru mu?

Doğru. Şimdi bakın, biz Barzani ile ilişkiyi rahmetli Eşref Bitlis Paşa üzerinden biz götürürdük. Kendisi o zaman Jandarma Genel Komutanıydı. Biz Barzani ve Talabani'ye destek verdik, silah verdik, ekonomik yardım yaptık. Fakat Talabani bizi sattı. Talabani PKK'ye, Apo'ya verdi silahları. Ondan sonra biz Barzani'yi çağırıp, "Ne oluyor?" diye üsteleyince o Talabani'nin üzerine yürüdü. Hatırlayın, onların güçlerinin arasında çatışmalar oldu o dönem. Ben bütün bu görüşmelerin hepsinin içinde varım.

Bu anlattığınız dönemde Ankara'nın Barzani'yle de çok gerginlik yaşadığını biliyoruz. Tüm görüşmelerin içinde ve etkili pozisyonda bir siyasetçi olarak Mesud Barzani ile şahsi izlenimiz neydi? O günü soruyorum, bugünü değil.

Barzani hep sağlam durdu, verdiği sözleri tuttu. Mesela gelip bize şunu anlattı; "Babam Molla Mustafa Barzani bize ölümünden önce bir vasiyette bulundu. ‘Saddam bizi perişan edebilir. Türklere ise güvenin, onlar sağlamdır. Sizi koruyacak olan onlardır' dedi." Biz o dönem bu işleri epey toparlamıştık. Şimdi neden düzelmiyor? Çünkü bugün bu işleri kaşıyan Amerika, Almanya, Fransa'dır. Habire PKK'ya destek veriyorlar.

‘Selahattin tutuklanmadan önce toplantı yaptık’

Bugün yaşanan sorunların hepsi ‘dış mihrak' kaynaklı mı? Halkın seçtiği onlarca Kürt siyasetçi hapiste. Hükümet, eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuksuz yargılanması konusunda AİHM'den çıkan kararları uygulamıyor. Bu tutumu normal buluyor musunuz?

Bu sorunuza şöyle yanıt vermeye çalışayım. Biz Selahattin Demirtaş tutuklanmadan yaklaşık bir hafta önce Ahmet Türk ve Sırrı Sakık ile bir toplantı yaptık.

Ortak tanıdıklarımız var. Bana görüşmek istediklerine dair mesaj geldi. Ben Ankara'ya gittim. Hepsini eski tanıyorum tabii siyaset yıllarımdan. Hepsiyle de aram çok iyidir, beni severler çok. 1991'den itibaren bu Kürt kardeşlerimizle çok mesaimiz oldu.

Kürt meselesinin çözümüne dönelim. "Biz 90'larda Hikmet Çetin ile birlikte çözüme çok yaklaşmıştık" dediniz.

Her an çözülebilir bu.

TSK'nın ‘terörle mücadele' adı altında PKK'ye karşı sert tedbirler aldığı o dönemde siz de siyasi kanat olarak müzakeredesiniz. Yani ikisi bir arada yapılabiliyor.

Başka türlü çözülemezler. Ya biz İstiklal Savaşı'nı beraber vermişiz. Onların da aklını başına alması lazım artık. Kürt kardeşlerimizle bu vatanda beraber yaşayacağız. İşte Ahmet Türk - ki benim iyi arkadaşım- şu anda Çeşme'de yaşıyor.

Tutuklamanın geleceği sinyalini verdim açık açık

Şimdi burada bir yol bulunması lazım. Kürt kardeşlerimize bugün bir çağrı yapmak istiyorum. Bunlar diyecekler ki; "Silahlı dönem, terör devri bitti. Terör yok, adam öldürmek yok." Ben o dönem Ankara'da bunlarla yaptığım toplantıda aynı çağrıyı yapmalarını önerdim.

Sırrı Ağrı Belediye Başkanıydı, Ahmet Türk Mardin Belediye Başkanıydı. Selahattin Genel Başkandı. Dedim ki onlara; "Kardeşim sizi hükümet değil, devlet içeri alacak. Bu çağrıyı yapmadığınız zaman bu devlet size göz açtırmaz artık" dedim.

Yani tutuklanacaklarının sinyali verdiniz.

Verdim. Açık açık.

Ne dediler?

Selahattin yoktu toplantıda. İlk toplantıda bizim Celal Doğan vardı. Sırrı Sakık vardı. Sonra Sırrı Süreyya Önder ile başka bir toplantı yaptık. Onunla da çok sevişiriz, arada ararım. Ben onların hepsine anlattım. "Kandil'e çağrı yapın. Silahlı eylemin bittiğini ilan etsinler" dedik. Bu vatanda beraber yaşayacağız. Bak, devlet mesela Kürtçe yayın yapıyor şu anda. Yani bunların da artık o aşırılıklardan kaçınmaları lazım. Bu vatanda beraber yaşamanın yollarını arayacaklar. Dediğim gibi biz bu vatanı Kurtuluş Savaşı'nda beraber kurmuşuz. Atatürk ağayı almış, imamı almış, şeyhi almış, hep birlikte kurmuşlar. Bugün, Türkiye'nin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Kucaklaşacağız, başka yolu yok. Türkiye yoruldu, insanlar yoruldu.

Bu haber toplam: 13477 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:29:25
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x