Dün Bingöl'de partisinin il binası açılışını gerçekleştiren Ahmet Davutoğlu gece Diyarbakır'a gitti. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu sabah ise basın mensupları ile otelde bir araya geldi.
12 Eylül'ün 41. yıl dönümünde Diyarbakır'da olmasının kendisi için farklı bir anlamı olduğunu belirten Davutoğlu, “Diyarbakır hapishanesi böyle bir karanlık dönemin sembolü haline geldi ve insan onurunun ayaklar altına alındığı ve tutukluların büyük ızdıraplar ve insan onurunu zedeleyen uygulamalara muhaddep kılındıkları bir kara dönem başladı” dedi.
“12 Eylül Darbesiyle Ülke Karanlığa Gömüldü”
‘Siyasi hareketler halkın nabzını tuttukları ve halkla birlikte yürüdükleri oranda başarılı olurlar' diyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti;
Halktan kopan siyasi hareketlerin ne hale geldiğini birçok örnekte gördüğümüz gibi son olarak iktidarın Ak Parti'nin yıpranmasında da çok açık bir şekilde görüyoruz. Diyarbakır bizim Türkiye'de siyasetin odak şehirlerinden biridir.
Her fırsatta geldiğimde bende Diyarbakır feyz aldığımı halkın bilincinden istifade ettiğimi hep vurgulamışımdır. Bu sene Diyarbakır ziyaretimizi bir başka yıldönümüne denk getirmeyi bilinçli olarak tercih ettim.
Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü. O yıllarda biz üniversite çağlarındaydık farklı görüşlere mensup gençler önce birbirleriyle çatıştırıldılar. Bir grup genç ‘bağımsız Türkiye' diyordu, bir grup genç ‘Büyük, güçlü Türkiye' diyordu, bir grup genç ‘Adil Türkiye' diyordu.
Ama 70'li yılların sonrasında çok büyük acılar yaşadık arkadaşlarımızı kaybettik. Ve 12 Eylül'ün alt yapısını hazırlandıktan sonra da 12 Eylül darbesiyle ülke karanlığa gömüldü bütün özgürlükler askıya alındı, partiler kapatıldı.
Bu acılardan hemen her kesim nasiplendi ama en çok da Diyarbakır hapishanesi böyle bir karanlık dönemin sembolü haline geldi ve insan onurunun ayaklar altına alındığı ve tutukluların büyük ızdıraplar ve insan onurunu zedeleyen uygulamalara muhaddep kılındıkları bir kara dönem başladı.
Türkiye'de demokrasiye ne zaman ket vurulmuşsa ne zaman otoriterleşme eğilimi ortaya çıkmışsa üç fay hattını istismar ederek bu otoriterleşme eğilimleri güç buldu. Birisi etnik bir fay hattı olarak Türk-Kürt diye sunulmaya çalışan bir alan, birisi Sunni-Alevi mezhebi gerilim hattı biriside laik-muhafazakar gerilim hattı.
100 yıllık cumhuriyet tarihimizin ikinci yüzyılına girerken geçen yüzyılın korkularından, dürtülerinden, bıraktığı kötü miraslardan arınma ümidiyle siyaset yaptık biz.
“90'lı Yılların Korkuları Geri Geldi”
AKP’de görev yaptığı dönemlerde hayatın her tarafına hakim olan özgürlükçü bir hukuk anlayışıyla vatandaşların, dillerini, inançlarını, düşüncelerini özgürce yaşadıkları bir ülke ümit ederek siyaset yaptıklarını belirten Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Ancak son yıllarda benimde Ak Parti'den ayrılmama teşkil edecek ve yeni bir siyasi hareketi başlatmamıza zemin olacak şekilde gelişmelerle Türkiye gittikçe otoriterleşti. 90'l yılların bütün aktörleri geri geldi, 90'lı yılların korkuları geri geldi, 90'lı yılların hamasi dili geri geldi yolsuzluklar her yere sirayet etti.
Akraba kayırmacılığı, kaynakların israf edilmesi, kibir, lüks, şatafat ve 2023 yılına girerken cumhuriyetin 100 yılındaki bütün hatalar, eksiklikler, halktan kopuş elitis tavır bütün bunlar tekrar hortladı.
İşte biz Gelecek Partisini buna karşı insan onuruna dayanan ve her vatandaşın anadiline, kimliğine hiçbir şekilde reddetmeksin amasız, fakatsız saygı gösteren bir anlayışlı yolsuzluğa ve yoksullukla mücadeleden yeni bir ekonomi ve temiz siyaset anlayışıyla Gelecek Partisini kurduk ve iki yıl içerisinde bütün baskılara rağmen çok ciddi mesafeler aldık.