Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye yanıt: Bana kimse ayar veremez

MHP lideri Bahçeli'nin kendisine yönelik sözlerine yanıt veren Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, “Ben ikide bir ayar verdiğiniz Recep Tayyip Erdoğan değilim, bana kimse ayar veremez” dedi.

18.09.2021, Cts - 20:12

Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye yanıt: Bana kimse ayar veremez
Haberi Paylaş

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisiyle ilgili sözlerine yanıt verdi.

Bahçeli, 16 Eylül'de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Son sözüm de serok Ahmet’e. Bak serok, Amed değil Diyarbakır diyeceksin. İstanbul’u da dünyanın en büyük Türk-İslam kenti olarak söyleyeceksin. Suriye’de federasyon önermen, fiilen Kobanili Ahmet olduğunun delilidir. Haddini bil, haysiyet sahibi ol. Sen ve efendilerin Türkiye’yi geçemez, bunu da unutma” demişti.

Gelecek Partisi Denizli İl Kongresi'nde konuşan Ahmet Davutoğlu, “Bahçeli, sert söylemi siyaset zannediyor, herkese ayar vermeye kalkıyor, herkese çizgi çekmeye kalkıyor. Sayın Bahçeli, ben öyle ikide bir ayar verdiğiniz Recep Tayyip Erdoğan değilim, bana kimse ayar veremez” ifadelerini kullandı.

“Diyarbakır diyene de Diyar-ı Bekir diyene de Amed diyene de saygı duyarız” diyen Davutoğlu, “Dikkat edin serok (başkan) kelimesini tekrar tekrar kullanıyor. Bana 'Serok Ahmet' diyerek beni itham ettiğini zannediyor. Kürtçeyi aşağılıyor, tahkir ediyor, olumsuzluk ifadesi olarak kullanıyor” şeklinde konuştu.

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Bahçeli Gerçekten Bir Dersi Hak Etti"

Bahçeli artık gerçekten bir dersi hak etti. O dersi kendisine Denizli'den vermek istiyorum. Ümit ederim bizzat dinler ve bazı hususları ne kadar az bildiğini görür. Bir seçim kazanmak için Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasına, İmralı'dan bir mektup getirilmesine ve nice zillete ses çıkarmayan Bahçeli, bizlere dönük bazı hezeyanlarda bulundu.

"Sert Söylemi Siyaset Zannediyor"

Ben Hazreti Mevlana torununa, Mevlana'dan hareketle bazı ithamlarda bulunmaya çalışıyor. Kimin diline ne vuruyor. Sayın Bahçeli'nin hiç tebessüm ettiğini gördünüz mü? Hiç insanlara sevgiyle baktığını, sokakta yürüdüğünü gördünüz mü? Sayın Bahçeli'nin karakteri şudur, donuk bir yüz, nefret dolu bir söz başka bir şey yok. Bahçeli, sert söylemi siyaset zannediyor, herkese ayar vermeye kalkıyor, herkese çizgi çekmeye kalkıyor. Sanki devletin bekası ona bağlı. Kusura bakma Sayın Bahçeli, vatanın izzeti de milletin onuru da devletin bekası bu vatanın evlatlarına aittir, kimsenin tekelinde değil.

"Ben Ayar Verdiğin Erdoğan Değilim"

Bahçeli'nin iki tweet'inde bilgi eksikliği var. Bakın Sayın Bahçeli diyor ki bir mülakatta Amed sözcüğü geçtiğini için bana 'Diyarbakır diyeceksin' diyor. Diyeksin diyor, o yukarılarda bir yerde, yüce bir yerde, bize de sınır çiziyor. Sayın Bahçeli, ben öyle ikide bir ayar verdiğiniz Recep Tayyip Erdoğan değilim, bana kimse ayar veremez. Şunu diyeceksin, bunu diyeceksin yok öyle şey. Bizim kimseden korkumuz yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da kimse yapacaksın, edeceksin diye vurgusuyla konuşamaz.

"Araştırmadan Konuşmasın, Tarih Okusun"

Şimdi gelelim Amed'e. Diyarbakır'ın tarihte 2 ismi vardır. Amed ve Diyar-ı bekir. Diyarbakır, Cumhuriyet döneminde kullanılan adıyla hepimizin benimsediği bir isimdir. Geçmişte akademisyen olduğunu iddia ediyor, araştırmadan konuşmasın. Amed ne Türkçedir ne Kürtçedir ne de Zazacadır. Amed, Asurcadır. Asur döneminden beri böyle anılmış. Biraz tarih okusun. Türkmen tarihini okusun şunu görecek: 12. yüzyılda Diyarbakır'daki beyliğin adı Karaamid Türkmen Beyliği Sayın Bahçeli. Daha Türkmen tarihini bilmeyeceksin Türkmen beyi olduğunu iddia edeceksin.

"Diyarbakır Diyene De Amed Diyene De Saygı Duyarız"

Diyarbakır diyene de Diyar-ı Bekir diyene de Amed diyene de saygı duyarız. Önemli olan o toprakları sevmek. Sayın Bahçeli sana soruyorum, son olarak ne zaman Diyarbakırlı bir gencin derdiyle dertlendin? Ne zaman Diyarbakır'a gidip de Ulu Cami'nin önünde milletin dirliğinden bahsetti. Seviyesi, bilgisi yetmeyenler isimlerle uğraşır.

"İstanbul Konusunda Sayısız Makalem Var"

Sayın Bahçeli, İstanbul konusunda bize bir ders vermeye kalktı. İstanbul konusunda yazdığım sayısız makale var. İstanbul'un nasıl Türk ve İslam şehri olduğunu anlattığım makaleler. Okuyacağını ve anlayacağını bilsem Sayın Bahçeli'ye de göndereceğim de maalesef hem az okuyor hem de hiç anlamıyor. Eğer anlamış olsaydı o mülakatta Iraklı gazetecinin bana sorduğu soruya verdiğim cevabı anlardı.

"Okuduğunu Anlamıyor"

Irak'la Türkiye çok farklı. Irak'ın başkenti Bağdat'ta Kürt çok azdır. Basra'da, Necef'te, Kerbela'da hiç yok. Bir bölgede yoğunlaşmış. Bize de ise Kürt vatandaşlarımız ülkesinin her yerinde. Bunu anlatırken dünyadaki en üyük Kürt şehri, Kürtlerin en çok yaşadığı şehir İstanbul'dur dedim. Bu İstanbul'un Türk ve İslam şehri olduğunu reddetmek anlamına mı geliyor? Okuduğunu, dinlediğini anlamıyor. Bizde bölgesel bir ayrışma yok bunu anlattım.

"İki Uç Kesim Var"

Türkiye'de iki uç kesim var. Diyarbakır'la İstanbul'u karşı kutup gibi göstermeye çalışan iki kesim. Bunlar Türklerin sevdiği Kürtten, Kürtlerin sevdiği Türkten hoşlanmazlar. Biz ise Türk, Kürt, Alevi, Sünni 83 milyon vatandaşımızın eşit vatandaşlar olarak yaşadığı yeni bir geleceği inşa etmeye geliyoruz.

"Kürtçeyi Aşağılıyor"

Dikkat edin serok kelimesini tekrar tekrar kullanıyor. Bana 'Serok Ahmet' diyerek beni itham ettiğini zannediyor. Kürtçeyi aşağılıyor, tahkir ediyor, olumsuzluk ifadesi olarak kullanıyor. Ama Erdoğan Diyarbakır'a gidip de ona serok dediklerinde Bahçeli susuyor.

"Bana İlk Olarak Diyarbakırlılar Serok Dedi"

Bana serok kelimesi ilk ne zaman kullanıldı: Tarih 1 Nisan 2016. 23 Temmuz 2015'te başlattığımız terörle mücadelede en çetin aşamaya gelmişiz. Mehmetçiğimizle, polisimizle birer birer sokaklara barikat kuran, hendek kazan unsurları temizliyoruz. Öyle bir dönemde Diyarbakır'a gittiğimde, binlerce Diyarbakırlı toplandı ve bana hoşgeldiniz dediğinde otobüsün üstüne çıkmıştım. Beni uyardı güvenlik güçleri hala keskin nişancılar olabilir, saldırı ihtimalleri var diye. Otobüsün üstüne çıktım ve bugün de inanmakta olduğum şu cümleyi sarf ettim: Ben Toroslar'da doğmuş bir Türkmen çocuğu olarak bu ülkede ne kadar hakkım varsa, Dicle kenarında doğan bir Kürt çocuğunun da o kadar hakkı vardır. Türkçe ne kadar mukaddesse bu topraklarda konuşulan bütün diller gibi Kürtçe de o kadar mukaddestir. O zaman Diyarbakırlılar 'Serok Ahmet' diye meydanı inlettiler.

"Neden Hükümet Kurma Teklifimize Hayır Dedin?"

Sayın Bahçeli, biz 23 Temmuz 2015'ten beri 10 ay o mücadeleyi yürütürken siz neredeydiniz? Neden hükümet kurma teklifimize hayır cevabı verdin? Siz akşamları televizyon dizileri karşısında konforlu odalarda otururken, biz Mehmetçiğimizle Diyarbakır'da Diyarbakırlı kardeşlerimizle teröre karşı mücadele veriyorduk.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 5041 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:07:54
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x