Belediyelere kayyım atanmasına yönelik hazırlanan torba yasa tasarısına dair Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapıldı.
Belediyelere kayyım atanmasına yönelik hazırlanan torba yasa tasarısının Meclis\'te görüşülecek olmasına ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı, HDP milletvekilleri, DBP’li belediye eş başkanları, belediye başkanları, kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. DBP’li belediyelere kayyım hazırlığının eleştirildiği açıklamada konuşan Demirtaş, “Siz belediyelerin çalışmadığını mı düşünüyorsunuz, o zaman gelin kayyum atamak istediğiniz her yerde erken yerel seçim yapalım” çağrısı yaptı.
‘Deli Dumrul Yasası’
Açıklamada ilk olarak konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gülten Kışanak, belediyelere el konulmasının ağır sonuçları olacağını belirterek, “Halkın oylarıyla gelen belediye yönetimlerini tasfiye etmek istiyorlar. Herhangi bir nedenle suç işleyenler hakkında yaptırım yapma derdinde değiller. Zaten bunu yapıyorlar. İçişleri Bakanlığı kararıyla belediye eş başkanları, meclis üyeleri yargı kararı olmadan görevden alındı, tutuklandı. Bu yasa bir bütün olarak belediye eş başkanları, encümenleri ve meclisini tasfiye etmektir. İçişleri Bakanlığı eliyle atanan memurlar isterse encümenler toplanacak, valiliğe bağlı kurumlarca yönetileceklerdir. Bu yerel demokrasiyi tasfiyedir. Anayasa ile belirlenen hakları tasfiye ediyorlar. Bu yasa Deli Dumrul Yasası. Canının istediğimi yaparım yasasıdır. Tasarının geri çekilmesi ve gereğinin yerine getirilmesi acil ve elzemdir” dedi.
Tuncel: CDP’de Bu Yasaya Karşı Çıkmalı
DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, yasanın geçmesi halinde kendileri için yok hükmünde olacağını söyledi. Torba yasaya karşı çıkmanın özgürlükler açısından olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Tuncel, “Bütün dünyada çatışmalar yaşanmıştır. Bunun yolu diyalog ve müzakeredir. Demokratik yöntemlerin devreye girmesi gerekir. Böylesi bir durum olmadığı zaman çatışma olur. Devlet zorla Kürt sorununu çözeceğini sanıyorsa yanılıyor. Bu yasa sadece belediye başkanlarını görevden almak değil halkın iradesini gasp etmek, yerel demokrasiyi bitirme yasasıdır” dedi.
DBP olarak hem hükümete hem de CHP’ye uyarıda bulunduklarını kaydeden Tuncel, “AKP meclis tatile girmeden bunu meclisten geçirmek istiyor. CHP’nin de tavır alması lazım. Bugün Kürdistan’daki belediyelere el konuluyor diye bir şey yapmayanlar, yarın sıra onlara geldiğinde yanlarında kimseyi bulamayacaklar. Aynı yağmur altında ıslandık dediklerinin bugün nasıl olduğunu görmek gerekir. Yarın tüm belediyelere bu yasa reva görülebilir. Her an biri İçişleri Bakanı tarafından görevden alınıp, yerine bir memuru atayabilir. Böylesi bir dönemde çıkarılan yasa belediyelere dönük saldırı bütün belediyelere saldırıdır” dedi.
Demirtaş: Erken Yerel Seçim Yapalım
Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş seçilmiş belediyelere kayyım atanmasının halkın iradesini gasbetmek olacağını belirtti. Bugüne kadar yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını ifade eden Demirteş, “Ancak bizi dinleseydiniz ülke bu halde olmazdı. Bir kez daha tarihi doğruları söylüyoruz. Halkın iradesini gasp etmeniz fiilen mümkün değil. Parmak sayınız yetse bile siz o kayyımu çalıştıramayacaksınız. Belediye çalışanlarına, sendikalara, barolara, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyoruz. Halkın, sizin seçtiğini belediyeyi tanımayıp memur atayan kayyımu tanımayın. Halk onları çalıştırmayacaktır. Kendi başına atanmış bir diktatörü çalıştırmayacaktır. Siz belediyelerin çalışmadığını mı düşünüyorsunuz, o zaman gelin kayyım atamak istediğiniz her yerde erken yerel seçim yapalım. Belediyelerin halk tarafından tepki gördüğünü söylediğiniz yerlerde seçimi tekrarlayalım. Sandıkla gelen sandıkla gitsin” dedi.
“AKP’yi beğenmemek ülke düşmanlığı değildir” diyen Demirtaş şunları kaydetti: “ Ana muhalefet ve yavru muhalefet partileri yeni kurulacak devletten pay almak için her türlü faşizmi göze almış durumda. CHP’nin ortaya koyduğu politika AKP\'yi kurtarma politikasıdır. Kayyım atanacak bir belediye varsa önce Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne atayın. İtiraf etti, ‘Gülen’e bir sürü arsa tahsis ettim’ dedi. Başlayacaksanız oradan başlayın. Belediyemiz Gülen örgütüne bir metre kare arsa vermemiştir, hiçbir örgüte vermemiştir. Ama çıkaracağınız yasaya göre Ankara, İstanbul, Kayseri, Konya başta olmak üzere tüm AKP’li belediyelere kayy’m atamanız lazım. En büyük terör destekçileri bunlardır. Gülen örgütüne neler neler aktardılar, örtülü ödenekler aktardınız. Terör örgütüne yardım yataklık etmekten biri yargılanacaksa ilk önce senin tutuklanman lazım. Kanunlar sana işlemiyor, ancak ‘Allah affetsin’ diyorsun. Bu dünyada hesap vermeyecek misin? Sıradan bir memuru cemaate bulaştı diye görevden alıyorsun, sen hükümet olarak 12 yıl boyunca devletin tüm imkanlarını seferber etmişsin, şeyhi uçuran sizsiniz, belediyesine kayyım atanacak olan biziz. Böyle bir adalet var mı? CHP ne der bilmiyoruz ama biz yok sayacağız.”
‘Herkes Tarafını Belirlesin’
Herkesin tarafını belirlemesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, “Buradan tüm sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyorum. Kayyımdan mı halk iradesinden mi yanasınız? Renginizi belli edin. Herkesin tarafını bilmek istiyoruz. Yarın öbür gün kayyım gelirse bundan nasıl nemalanırız, eskisi gibi nasıl rant alanına çeviririz belediyeleri diyen varsa bilelim. Kayyım atanmak isteyen varsa, kimdir bilmek istiyoruz. Baroları, sendikaları göreve çağırıyoruz. Onlarla çalışacak mısınız, onlarla işbirliği yapacak mısınız? Halkımız da her şeye hazır olmalıdır. Bu kadar aleni olarak el konulmasına sessiz mi kalacağız? Mecliste sert bir muhalefet yürüteceğiz. HDP grubu olarak parlamento içinde elimizden geleni yapacağız. Ancak parlamento dışında da meşru direnme hakkımızı kullanacağız. Bu herkes için geçerlidir. Asla yılma, geri adım atma, moral bozmak yok. Büyük coşkuyla mücadele edeceğiz.” dedi.