IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırılarıyla 74’üncü fermanı yaşayan Êzidî Kürtler, bu kez Türkiye’nin saldırılarının hedefinde.
Türkiye’nin 16 Ağustos’ta Eski Çarşı’ya düzenlediği hava saldırısında 2 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi yaralandı. Saldırıdan bir gün sonra ise Sikêniyê köyünde bulunan sağlık merkezi bombalandı. Bu bombardımanda 4’ü sağlıkçı, 8 kişi yaşamını yitirdi, 4 kişi yaralandı. Son olarak 30 Ağustos’ta da Êzidîlerin yaşadığı Zaxo’da bulunan Qadiya Kampı’na Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) saldırısında bulundu.
Êzidîlere yönelik saldırıları MEzopotamya Ajansı’na değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, tüm dünyanın gözü önünde yapılanlara herkesin ses çıkarması gerektiğini ve Şengal’i savunması gerektiğini söyledi.
Dünya Sessiz
IŞİD’in başaramadığının Türkiye tarafından sürdürüldüğünü dile getiren Uca, “Êzidî halkına yönelik bunca düşmanlık ve saldırıların sebebini bilmiyoruz. Êzidî halkı bugüne kadar Türkiye’ye yönelik hiçbir şiddet söylemi dahi geliştirmedi, herhangi bir saldırısı da olmadı. Düşünün Türkiye nerede, Şengal nerede? Şengal halkının hedef alındığını biliyoruz ama kamp alanlarının bombalanmasın nedir? O kamplarda çocukların öldürülmesi nedir? Dünyanın gözü önünde bir hastane bombalanıyor ama bütün dünyanın gözü kapalı, sessiz” dedi.
‘Êzidîler Şengal’i Savunacak’
DAİŞ’in saldırıları sonrası tarihten dersler çıkaran Êzidî halkının “Biz kendimizi savunmazsak kimseler bizi savunmaz” diyerek artık kendi güvenliğini ve meclislerini oluşturduğunu belirten Uca, Êzidîlerin tekrar bir saldırıya, fermana maruz kalmayacağının garantisi olmadığından kaynaklı silahlandığını vurguladı. Sessizliğin katliamlar yarattığını sözlerine ekleyen Uca, “Bundan sonra Êzidîler olarak mücadelemizi büyüteceğiz. Çünkü bu saldırılar ilk değil. Êzidîler korkmuyor, Şengal’i bırakmayacak, Şengal’i savunmaya Devam Edecek” Diye Konuştu.
Demografiyle Oynuyorlar
Lozan’ın güncellenmeye çalışıldığı bir dönemde Ortadoğu’da Êzidî halkına yönelik yeni bir konseptin geliştirildiğinin altını çizen Uca, şöyle devam etti: “Bu konsepte Kürdistan topraklarında yeni sınırlar çizilmeye çalışılıyor, bundan dolayı da Şengal gibi tarihi bir yer boşaltılmak isteniyor. Kürdistan demografisiyle oynuyorlar. Rojava’nın Efrîn ve Serekaniyê kentlerinde yaşayan Kürtlere nasıl saldırdıklarını, oraları nasıl boşaltıp Arapları yerleştirdiklerini biliyoruz. Ama Êzidî halkı eskisi gibi savunmasız değil. Êzidî halkının Şengal’i özgürleştirmek gibi bir sözü var.
her görüşmede yeni bir saldiri
Irak Başbakanı Kazım-i ile kim görüşse, o gün Şengal’e saldırılar gerçekleşiyor. Hatırlayalım Kazım-i’nin Şengal’e geleceği gün hastane bombalandı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Kazım-i görüşmesi sonrasında Zaho kampına saldırı oldu. Kazım-i ile yapılan her görüşmede yeni bir saldırı gerçekleşiyor. Bunun anlamı nedir? Başur hükümetine sesleniyorum; Êzidî komutanlar katlediliyor sessizsiniz, hastaneler bombalanıyor sessizsiniz, kamplar bombalanıyor sessizsiniz. Bunun anlamı Êzidî halkının soykırımıdır. Şengal bütün Kürdistan’ındır. Kürdistan partileri ve Başur halkı bu katliama izin vermemeliler.”
‘Nato’nun Kararidir’
Êzidîlerin artık hiç kimsenin etkisi altında kalmadan özgür yaşamak istediğini ve özerklik talebinin olduğunu bir kez daha anımsatan Uca, şunları söyledi: “Êzidîlerin bu taleplerinden sonra 2017 yılından bugüne kadar saldırılar yaşanmaya başlandı. Ama ne olursa olsun Êzidîler özerklik talebinden vazgeçmeyecek. Saldırıların sonlanması için elimizden geldiğince parlamentoda dile getirmeye çalışıyoruz. Yine bunun için diplomasi geliştirmeye de devam edeceğiz. Ama Türkiye’nin bir NATO üyesi olduğunu unutmayalım. Eğer bugün bu saldırılara karşı Avrupa sadece ‘endişeliyiz’ uyarıları yapıyorsa, bilinmelidir ki saldırılar NATO’nun kararıdır. Bu ‘endişeliyiz’ uyarıları yerine artık Türkiye’ye kırmızı kart gösterilip ‘dur, artık yeter’ denmeli. Eğer bunu yaparlarsa, o zaman anlarız ki Türkiye bu saldırıları kendi adına yapıyor, ama yapmazlarsa bu saldırılar Avrupa’nın kendi kararıdır.”
Uca, Türkiye’nin saldırılarının durdurulması için hem Kürtlerin hem de Êzidîlerin birlik olması gerektiğini belirterek, herkesi Şengal’i savunmaya çağırdı.
