Hasip Kaplan, HDP’li belediyelere atanan kayyımları da değindi ve “HDP’li eşbaşkanlar ve meclis üyeleri istifa ederse yerel seçimler de üç ayda yapılmak zorunda” ifadelerini kullandı.
Son günlerde HDP’ye yönelik baskılar, gözaltılar, soruşturmalar giderek artıyor. HDP 31 Mart yerel seçimlerinde üçü büyükşehir 65 belediye kazanmıştı. Ancak bu belediyelere peyderpey, AKP iktidarı tarafından kayyımlar atandı birçok belediye başkanı da görevden alınarak tutuklandı.
En son ise Kars Belediyesi’ne yönelik operasyonda Ayhan Bilgen ile diğer eşbaşkan tutuklandı. Gerekçe ise 6-7 Ekim olayları nedeniyle açılan Kobane soruşturmasıydı. Ancak bu soruşturmada gözaltına alınan ve tutuklanan birçok ismin daha önce aynı soruşturma nedeniyle beraat ettikleri de ortaya çıkmıştı.
Yargıda bunlar yaşanırken, HDP’nin kapatılması da gündemde. Kürtlere yönelik baskılar ise giderek artıyor.
Kaplan, “Ankara’nın Kürt stratejisi tamamen sindirme üzerinedir. Bir Sri Lanka modeli uygulamak istiyorlar ama ne Türkiye Sri Lanka’dır ne de Kürt halkı Tamillerin durumundadır” dedi, ve devam etti:
“Ortadoğu'da bugün sadece Rojava’da 150 bine yakın silahlı gücü olan bir güç var. Irak Kürdistan Bölgesinde 250 bin peşmerge var. Türkiye’de 25 milyon üzerinde bir Kürt nüfusu var, altı milyon da oy var. Sen bunları nasıl yok edebileceksin. Bunun yok edecek ne bir iktidar ne de bir lider doğdu, anasından doğmayacaktır da. 21. yüzyılda Ortadoğu'da yaşayan 40-50 milyonluk nüfusu ‘sindireceğim, bastıracağım, ezeceğim’ stratejisiyle hareket ederseniz ülkeyi savaşa götürür, ülkeyi Suriyelileştirir, Yugoslavyalaştırır.
İktidarların bir tek doğru stratejisi olabilir. Ortadoğu’da üç tarafınız Kürtlerle çevrili. Hatta Laçin’den ta Antakya’ya kadar sınır boylarında komşuların olarak Kürtler var. Kürtlerle, Ortadoğu stratejik bir birlik ve dayanışma içine girersen savaşları ve iç çatışmaları durdursun, barışı getirirsin, ülke ekonomisi güçlenir, Türkiye’yi uçurursunuz. Çatışarak, hem kendinizi hem Kürtleri hem demokrasi güçlerini ezerek, çok büyük bir yanlış içinde bu iktidar.”
Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olamayacağını net ifadelerle açıkladı ve “Anayasa diyor ki ‘iki dönem aday olanlar üçüncü dönem olamaz.’ Anayasa değiştirmeye MHP ile güçleri yetmiyor. Bu gücü bulmak için bir dingil siyasi parti lazım. Kürt düşmanlığı kullanarak İyi Parti ile flört etmeye çalışıyor. Bu da şu ana kadar iyi gitmiyor. Bu anayasa göre olamaz, bu anayasayı değiştirip, ben ölünceye kadar devlet başkanıyım’ derse bu ayrı konu. Kenan Evren gibi kendini oylatır, hileyle alır oyları olur. Ama bu iktidar küçük ortağı MHP’ye de güvenmiyor” ifadelerini kullandı.
Deneyimli siyasetçi, bu yüzden AKP iktidarının karşısındaki dinamik güç olan HDP’ye yönelik baskıları artırıp, tutuklamaları çoğaltıp, Kobani davasını büyütmek istediğini dile getirdi. Hasip Kaplan “HDP’yi davayla uğraşır hale getirip, eli kolu bağlansın, siyaset yapmaması için bir strateji yürütüyor iktidar” dedi.
Peki, HDP kapatılır mı? Anayasa’daki partilerin kapatılmasıyla ilgili son değişiklikle parti kapatmanın zor olduğunu ve zaman aldığını hatırlatan Hasip Kaplan “İktidar, HDP’yi Anayasa yoluyla kapatma yerine fiilen çalışamaz duruma sokmak istiyor” diye konuştu.
HDP’nin 16 milletvekili boş, 14 daha boşaltıldığında ara seçime gidileceğini söyleyen Kaplan, şöyle devam etti:
“Leyla Güven, Farisoğlu düşürüldü, son Kobane soruşturmayla gelecek fezlekeler var, düşürülecek vekiller olacaktır. Deniliyor ki ‘meclisin istifaları kabul etmesi lazım’. Hayır. Garanti kazandığımız yerler var, buralarda 15 kişi istifa eder, Oraya Erdoğan bile aday olsa seçilemez. Garanti kazandığımız Şırnak, Hakkari, Siirt, Batman, Diyarbakır, Van var. Burada boşalttık istifa ettik ama AKP meclis kabul etmiyor diyelim.
Milletvekili istifaları meclisin oluruna bağlıdır. Farzet ki istifa etti. Mecliste AKP'liler hayır dedi, beş oturum gitmezsin. Meclis İç Tüzüğü’ne göre, beş oturum gitmeyen milletvekilliği vekilliği düşer. CHP de bu yolu açabilir. Ara seçime gidilir, bölgede operasyon yerine seçim havasına gidilir. İkinci tokadı da kayyımlardan yapıştırırsınız.
Tüm belediyelere kayyımlar atandı. Tüm eşbaşkanlar ve belediye meclis üyeleri istifa etmeleri durumunda üç ayda yerel belediye seçimlerinin yeniden yapılması lazım. Tek şart, seçimden bir yıl önce boşalması lazım. O da üç ay içinde yapılır. Bu kayyımları ortadan kaldırmak için bu taktiği uygulamak lazım.
Anayasa göre, şu ana ara seçim için 14 milletvekilin istifası yetiyor. Belirli şehirlerden 14 milletvekili seçersin, seçime girersin, ara seçimle senin milletvekilliği düşürülen arkadaşların yerine de yenilerini seçersiniz.
Leyla Güven Hakkari milletvekili. Düşürüldü mü, düşürüldü. Ara seçime gidilirse onun yerine de yeni bir vekil seçmiş olursunuz. Farisoğulları da öyle değil miydi? Hem istifanın yerine hem de boşalanların yerine yenileri gelecek. HDP’li 14 vekil istifa ederse ara seçim zorunlu. O zaman 14 vereceksin, 30 vekille geri geleceksin. Senin düşürülen vekillerini tekrar kazanacaksın.”
“Peki iktidarın bu ara seçimi yapmama durumu sözkonusu mu” sorusuna Hasip Kaplan şu yanıtı verdi:
“Eğer bir devletle savaş çıkarırsa savaş nedeniyle bir müddet ertelenebilir. Anayasa göre yapmak zorunda, hiçbir engel yok. Ama bir başka ülkeyle savaş çıkarırsa, savaş halinde seçimleri erteleyebilir. Başka da seçeneği yok. Hep saldıran iktidar. Eğer bu yapılırsa o zaman bölgede yeni bir seçim havası yaratılacaktır, Kürdistan’da bir referanduma dönüştürülebilir…”
