DSG Komutanı Kobani, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, ABD birliklerinin Başkan Donald Trump’ın ‘IŞİD ile mücadele’ ve petrol servetini koruma kararı çerçevesinde Fırat’ın doğusundaki yeni bölgelerde konuşlandığını açıkladı. Kobani, ‘herhangi bir tarafın saldırısına karşı’ ABD birliklerinin onları koruyacakları bilgisinin kendisine iletildiğini de ifade etti. Kobani ayrıca Rusya, Türkiye, Suriye, Uluslararası Koalisyon güçleri ve DSG’ye bağlı grupların varlığı nedeniyle Fırat nehrinin doğusundaki bölgelerde durumun ‘öncekinden çok daha karmaşık’ olduğunu söyledi.
“Herhangi bir onayı Türkiye ile ortaklık olarak kabul edeceğiz”
Rusya ve Türkiye arasında imzalanan, Adana Anlaşması\'nın da dahil olduğu Soçi Mutabakatı’daki tüm şartları kabul etmediğini söyleyen Kobani, “Türkiye, etnik temizliğin temel hedefi olan demografik değişim faaliyetleri yürütüyor. Demografik değişim ve etnik temizlik süreçlerinde Türkiye’nin planlarına yönelik herhangi bir desteği veya onayı Türkiye ile ortaklık olarak kabul edeceğiz” diye konuştu.
Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk ile imzaladıkları mutabakat zaptı ile ilgili bir soruya ise Kobani şu cevabı verdi;
“Suriye hükümetini birçok kez Türkiye’nin Suriye topraklarını işgal etme bahanelerini çürütmek için askerlerini sınırda konuşlandırmaya çağırdık. Hükümet daha önce bu çağrılara cevap vermedi. Ancak Türkiye’nin son operasyonunun ardından cevap verdi. Hükümet güçlerinin, bizim güçlerimizle Türk askerleri arasındaki tüm temas noktalarına konuşlandırılması konusunda anlaştık” ifadelerini kullandı. Kobani, ayrıca Şam ile yaptıkları görüşmelerde 110 bin DSG unsurunun gelecekte Suriye ordusu içerisinde yapısının korunmasını istediklerini de söyledi. Özerk yönetimin geleceğiyle ilgili bir soruya ise Kobani, Şam ile müzakerelerin ‘daha fazla zamana ve daha fazla diyaloğa ihtiyaç duyduğunu ve bölgenin siyasi nitelikte bir yönetime ihtiyacı olduğunu söyleyerek cevap verdi.
Mazlum Kobani ile yapılan röportajın tam metni