Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) yöneticilerinden Mistefa Cuma, Irak- Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün, bağımsız Kürdistan’a karşı devreye sokulan bir proje olduğunu belirtti.
IŞİD’in arkasında iran ve Suriye’nin olduğunu ileri süren Mistefa Cuma, bölgedeki gelişmeleri Rûdaw’a değerlendirdi.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) şu an Kobani’ye saldırıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kobani çok önemli bir bölge. IŞİD’in eline geçerse, Kürtler göç etmek zorunda kalacak. Bu çok tehlikeli bir durum. Ancak IŞİD’in tek başına hareket ettiğine inanmıyorum. İran ve Beşar Esed var arkasında.
Bölge devletlerinin IŞİD’i desteklemesindeki amaç nedir?
Amaçları Kürtleri dağıtmak. Bağımsız Kürdistan projesi var ve buna karşı olanlar da var. Bağımsız bir Kürt devleti istenmiyor. IŞİD de bunun bir parçası.
Dört parti birleşip Suriye Kürdistan Demokrat Partisi’ne (PDK-S) dönüştü. Amaç nedir?
Bu partinin güçlenip siyasi bir kitle hareketine dönüşmesini umuyoruz. Biz Kürtler’in federal Suriye çatısı altında haklarına kavuşmasını istiyoruz.
Yani bağımsızlık istemiyor musunuz?
Hayır. Biz ilk etapta yeni Suriye’de Kürtler’in haklarından söz edilsin istiyoruz. Otonom mu yoksa federal mı bir Suriye olacağını sonra göreceğiz.
PYD, Rojava’yı savunmak isteyen YPG’ye katılsın diyor. Siz neden bunu yapmıyorsunuz?
PYD, “Gelin bizim kontorlümüz altına girin, bize teslim olun diyor”, “Gelin kardeşçe, birlikte savaşalım, çalışalım” demiyor. Bunu dedikleri an biz de elimize silah alırız.
Siz de Suriye muhalefetinin bir parçasısınız. PYD de bu muhalefete güvenmiyor. Çünkü muhalefetin önemli bir kısmını radikal İslamî gruplar oluşturuyor.
Ben de memnun değilim. Fakat Suriye muhalafeti sadece İslamcılardan oluşmuyor. İçinde komünistler de var, Kürtler de var ... Bugün Suriye devrimini muhalefet temsil ediyor ve biz de bunun bir parçasıyız.
Sınırda hendek kazılmasıyla ilgili PYD ve PDK arasında anlaşmazlık çıktı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Başkan Mesud Barzani akıllı bir insandır, anlayışlıdır. Doğru kararlar veriyor ve IŞİD’in bir gün geleceğini biliyordu. Yani Barzani haklı çıktı.