HDP’nin sonuçlara itiraz ettiği Muş’taki seçimlerle ilgili son kararı Yüksek Seçim Kurulu verdi. YSK, HDP’nin itirazlarını reddetti. Karara tepki gösteren HDP’nin adayı Sırrı Sakık, HDP Milletvekillerinin de kendisini yalnız bıraktığını söyledi.
Amerika’nın Sesi’nden Mahmut Bozarslan’ın haberine göre, Cumhur ittifakı 15 bin 919, HDP ise 15 bin 381 oy aldığı 31 Mart seçimlerine HDP Eş Başkan Adayı Sırrı Sakık itiraz etti. İlçe ve İl seçim kurullarına yaptığı itirazlar reddedilen Sakık, son olarak YSK’ya başvurdu. Sakık’ın talebi, 103 sandıkta kullanılan 2 bin 449 geçersiz oyun yeniden sayılmasıydı.
Ancak YSK da Sakık’ın itirazını reddetti. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Sakık YSK’ya tepki gösterdi.
AKP’nin İstanbul’un Fethi ve 1071’deki Malazgirt Savaşıyla ilgili hassasiyetleri olduğunu savunan Sakık, “Bu kenti vermek istemiyorlardı. AKP’nin İstanbul'un fethi ve Malazgirt Savaşı ile ilgili hassasiyetleri var. Milliyetçi muhafazakarlara verebilecekleri tek bu kaldı. Muş'u çok rahatlıkla bu şekilde hallettiler, şimdi de İstanbul'u bu şekilde çözmeye çalışıyorlar. Asıl sorun medyanın gözü çok fazla buranın üzerinde olmadığı için, Muş'ta olup bitenler, İstanbul'da olmadı. Bizim buralarda oylarımız gasp edildi, diğer partilere yazıldı. Yargı olup bitenlere seyirci kaldı. Elimizde çok önemli doneler vardı. Hiçbir itirazımız buna rağmen kabul edilmedi. Burada resmen seçim yok, halkın iradesi farklı şekilde yansıdı. Bunlar da kendilerine göre dizayn ettiler. Hukuki boyutunu sonuna kadar sürdürdük. YSK’nın kararları da kesin olduğu için başvuruda bulunacağımız bir merci kalmadı. Olayın hukuki boyutu bitti. Ahlaki ve vicdani açıdan, halkın vicdanında mahküm olan bir olay” dedi.
Sakık’ın kendi partisine yönelik eleştirileri de vardı. Milletvekillerinin kendisini yalnız bıraktığını savunan Sakık, “Partinin yetkili kurulları oturup konuşacaklar. Olup bitenler hangi platformlara taşınır, ne yapılır? Bu olup bitenleri muhasebesi yapılmadan yola devam edemeyiz. Muhakkak bu işlerin muhasebesi yapılmalıdır. Buraya geldiğimizde, riskli bir yere geldiğimizi biliyorduk. Aramızda 20 puanlık fark vardı, farkı kapattık, seçimi de aldık. Ama Muş'u vermek istemediler. Parti de bu konuda muhasebesini ciddi ciddi yapmalıdır. Nerede, ne eksiklik var, ne oluyor, ne bitiyor? Çok yalnız kaldığımızı söyleyebiliriz. Özellikle batıdaki milletvekillerinin büyük bir çoğunluğunun buralarda olması gerekirdi. Seçim boyunca batıda seçime katılmadığımız kentlerdeki bütün milletvekillerinin buralarda olması gerekiyordu. Vekiller de bu taraflara gelmediler. İddiamızın olmadığı yerlerdeki vekillerin buralarda olması gerekiyordu. Ama ne yazık ki biraz da yalnız kaldık. Ben kendi adıma söyleyeyim, Muş'ta çok yalnız kaldım. Örgütlerimiz de yok zaten, büyük bölümü tutuklu, sürgüne gidenler oldu, şehri terk edenler oldu” diye konuştu.