ABD'nin Irak Büyükelçisi Matthew Tueller, Amerikan kuvvetlerinin IŞİD’e karşı mücadele kapsamında Bağdat hükumetinin talep ve daveti üzerine Irak’ta bulunduğunu hatırlatarak, “Rolümüz, Irak operasyon merkezi dahilinde Iraklı kuvvetlerin güçlendirilmesidir” dedi.
Seçimlerin Irak halkının talebi olduğunu belirten Tueller, bazı kesimlerin seçimleri sabote etmeye çalıştığını, hükumetin buna müsaade etmemesi gerektiğini vurguladı.
Matthew Tueller, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde PKK’ye yönelik operasyonları hakkındaki soruya, “Türkiye, PKK tehdidi konusundaki endişeleri nedeniyle Irak topraklarına gelmiş bulunuyor. Çünkü PKK Irak'ta konumlanmış. PKK bunu yapabilir, çünkü topraklarında bu tür faaliyetleri engelleyebilecek güçlü bir Irak devleti yok” şeklinde yanıt verdi.
Tueller, “Irak'taki tüm dostlarımıza mesajımız şudur: Kürtler, Araplar, Şiiler ve Sünniler olarak bir olun. Birlikte çalışın” dedi.
Büyükelçi Tueller, Amerikan güçlerinin Irak’tan çekilmesi, Irak Parlamentosu seçimleri, Erbil ve Bağdat arasındaki sorunlar, Kürdistan Bölgesi sınırlarındaki askeri operasyonlar konusunda Rûdaw Washington muhabiri Roj Eli Zalle’nin sorularını yanıtladı.
Rûdaw: Bazı Iraklı gruplar, sadece ülkedeki muharip kuvvetlerinizin adını “danışman” şeklinde değiştirdiğinizi savunuyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Matthew Tueller: İlk başta bana bu konuda konuşma fırsatı verdiğiniz için size ve izleyicilerinize teşekkür ediyorum. Evet, güvenlik durumu müzakerelerin önüne geçiyor. Ancak hatırlatmak isterim ki, Irak'taki varlığımız Irak hükumetinin isteği ve daveti üzerinedir. IŞİD'i yenme konusunda Irak hükumetine yardımcı olmak için Uluslararası Koalisyona liderlik etmemiz istendi. Görevlerinin çoğunu yaptık. Peşmerge ve Irak güvenlik güçleri veya terörle mücadele güçleri gibi Irak güçlerinin yeteneklerini değerlendirdiğimiz bir aşamadayız. Ayrıca ihtiyaçlarını da değerlendiriyoruz. Müzakarelerin gündemi budur. Doğrusu karşı oldukları aslında Irak devletidir. Irak halkının güvenliğini sağlayabilecek bir devletin kurulmasına karşı çıkıyorlar. Irak'ta iş olanakları sağlayabilecek bir devletin kurulmasına karşı çıkıyorlar. Yabancı güçler adına bir işgal durumu yok, kesinlikle ABD tarafından da böyle bir şey sözkonusu değil. Rolümüz, Irak operasyon merkezi dahilinde Iraklı kuvvetlerin güçlendirilmesidir.
Rûdaw: Sizce ABD-Irak anlaşması, Irak'taki büyükelçiliğinizin ve üsslerinizin güvenliği için durumunu uygun hale getirecek mi?
Matthew Tueller: Irak'ta herhangi bir ABD askeri üssü yok. Güçlerimiz Eyn Esad, Erbil gibi Irak askeri üslerinde kalıyor. Herhangi bir Amerikan üssü yok. Diğer ülkelerde olduğu gibi orada da büyükelçiliğimiz var. Normalde ev sahibi devlet, elçilikleri korumaktan ve daveti üzerine orada bulunan yabancı güçleri korumaktan sorumludur. Irak hükümeti için asıl soru şudur; dediğim gibi Irak hükumetine karşı çıkan güçlere karşı durabilecekler mi? Saldırıları gerçekleştirenleri cezalandırabilecekler mi? Onları engelleyebilecekler mi? Bu konuda bazı başarılar gördük ve memnuniyetle karşılıyoruz. Irak hükumetinin, Irak ve Irak halkının çıkarlarına aykırı olan bu güçlere şiddetle karşı çıkmaya devam edeceğini umuyoruz.
Rûdaw: Birleşmiş Milletler bu durumda adil bir seçim yapılmasının mümkün olmadını söylüyor. Sadr hareketi seçime katılmayacak. Protestolara destek veren gruplar da katılmayacağız diyor. Sizce Irak'taki durum adil bir seçim için uygun mu?
Matthew Tueller: 2019'un sonunda gerçekleşenleri hatırlayalım; gençler söylemek istediklerini dile getirmek için sokaklara döküldü. Bence tüm Iraklılar adına konuşuyorlardı ve ülkemizi kontrolümüz altına almak istiyoruz diyorlardı. Irak halkının çıkarları için değil, kendi çıkarları için çalışan birkaç siyasi parti tarafından yönetilen bir ülke istemiyoruz. Erken seçim Irak halkının talebiydi. Sanırım Başbakan Kazimi de yemin ettiğinde erken seçim sözü vermişti. Çoğu hazırlık yapıldı. Kanımca Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nun kapasitesi de üst düzeydedir ve bunu yapabilirler. Asıl sorun şu ki, bu seçimi lekelemek isteyen bazı gruplar var. Sonucu değiştirmek istiyorlar, güvenlik durumunun seçimin sonucunu etkileyebilecek şekilde olmasını istiyorlar.
Seçimleri sabote etmek isteyenlere engel olunacak şekilde hazırlık yapıldığını kanıtlamak Irak hükumetinin görevidir. Irak hükumetine verdiğimiz desteğin çok önemli olduğuna inanıyoruz. UNAMI aracılığıyla Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'na mali destek gönderiyoruz. Ayrıca seçimlerin barışçıl bir atmosferde gerçekleşmesi için Irak güvenlik güçleriyle de işbirliği yapıyoruz.
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi'nde çok sayıda insanın köylerini ve bölgelerini terk etmesine neden olan bir sorun daha var ki bu can kayıplarına da neden oldu. Bu Türk ordusunun Kürdistan İşçi Partisi güçlerine yönelik operasyonlarından kaynaklanıyor. Siz bu konuda sessiz kaldınız, sessiz kalmanızın nedeni nedir? Amerika bu soruna barışçıl bir çözüm bulabilir mi?
Matthew Tueller: Sessiz kaldığımızı sanmıyorum. Açıklamalarımız çok net ve bunu defalarca açıkça dile getirdik. ABD olarak istikrarlı bir Ortadoğu görmek istiyoruz. Sakinlerinin sürekli göç ettiği, insanlık dramlarının yaşandığı, radikal grupların devlet kurumları için tehdit oluşturduğu bir bölge görmek istemiyoruz. Akdeniz'den Basra Körfezi'ne kadar bu hedefin gerçekleşmesini istiyoruz. Irak'ın bu konuda oynayacağı önemli bir rol var. İstikrarlı bir Irak istikrarlı bi bölge demektir. Bu yüzden güçlü ve istikrarlı bir Irak devleti görmek istiyoruz.
Bahsettiğiniz durum hakkında ise; Türkiye, PKK tehdidi konusundaki endişeleri nedeniyle Irak topraklarına gelmiş bulunuyor. Çünkü PKK Irak'ta konumlanmış. PKK bunu yapabilir, çünkü topraklarında bu tür faaliyetleri engelleyebilecek güçlü bir Irak devleti yok. Irak devletinin zayıflığı ve yetersizliği nedeniyle Irak hükumetinin çıkarlarına karşı çalışan silahlı milisler de var. Yine Irak devletinin zayıflığından kaynaklanan yaygın bir yolsuzluk var. Siyasi partiler ve siyasi şahsiyetler, devlet kurum ve bakanlıklarına el koyabilir, devlet gelirlerine el koyup kendi çıkarları için kullanabilir. Tüm bu sorunlar, Irak devletinin güçlendiğini, geliştiğini ve tüm bu sorunları çözebildiğini gördüğümüz taktirde çözülebilir. Amerika olarak görüşümüz çok nettir; bizim çıkarımız güçlü, birleşik ve egemen bir Irak'tır.
Rûdaw: Çoğu zaman ABD’li yetkililer demokratik ve federal bir Irak bağlamında güçlü bir Kürdistan Bölgesi görmek istediklerini söylüyorlar. Kürdistan'ın güçlü hale gelmesi için ABD ne yapabilir?
Matthew Tueller: Sanırım Irak halkı, Kürt halkı ve federal Irak da, ülkenin çeşitliliği ve çok renkliliğini bir arada tutmanın en iyi yolunun Kürt özerk bölgesi de dahil, federal bir devlete sahip olmak olduğunu görüyor. Erbil ile Bağdat arasında hala çözülmemiş sorunlar var. Son 20 yılda Kürdistan Bölgesi'nin iyi geliştiğini ve güvenlik açısından da ilerleme sağladığını görüyoruz. IŞİD tehdine karşı durdu Erbil'e çok yaklaştığında da mücadele edebildi. Peşmerge, ABD ve müttefiklerinin desteğiyle IŞİD'i püskürtmeyi başardı. Kürdistan Bölgesi'nde güvenlik ve istikrarın iyi olması, daha fazla gelişmesine yol açtı. Bu hedefin Irak genelinde de gerçekleşmesini istiyoruz.
Rûdaw: Süleymaniye'deki iç sorunlardan ne kadar haberdarsınız? Bildiğiniz gibi KYB Eş Başkanı Lahor Talabani'nin tüm yetkileri elinden alındı. Oradaki durumu nasıl görüyorsunuz?
Matthew Tueller: KYB'nin PDK ile hükümet kurmasını memnuniyetle karşıladık. Sanırım bu çok önemli bir adımdı. Irak'la ilgili sorun şu ki, çelişki ve çekişmelerden yararlanmak ve kendi amaçlarını hayata geçirmek için her zaman fırsat arayan yerli ve yabancı aktörler var. Bu Irak'ı zayıflattı. Irak'taki tüm dostlarımıza mesajımız şudur: Kürtler, Araplar, Şiiler ve Sünniler olarak bir olun. Birlikte çalışın. Çünkü Irak'ta radikal inançları temsil edenler var. Ayrıca, dışarıdan da Irak’taki çelişkileri kullanmak ve büyütmek için sürekli fırsatlar arayanlar var. Bu sorunları barışçıl ve yapıcı bir şekilde çözmelidirler. Bu onların menfaatinedir.