Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, aralarında ABD Devlet Başkanı Obama, BM Genel Sekreteri Moon ve Cumhurbaşkanı Gül\'ün de olduğu liderlere yazdığı mektupta Federal Kürdistan Bölgesi\'nde yaşanan drama\' dikkat çekti.
Zana dünya liderlerine mektup yazdı.
Leyla Zana, mektubuna; “Size son dönemde yaşanan ve dünya kamuoyuna da yansıyan genelde Ortadoğu, özelde ise Güney Batı Kürdistan ve Güney Kürdistan’da yaşanan insanlık dramı ile ilgili duyduğum derin endişeyi belirtmek için yazıyorum” sözleriyle başladı; 2011 yılından beri 200 bin insanın hayatını kaybettiğini ve milyonlarcasının yerinden edildiğini belirtti.
Zana\'nın mektup yazdığı isimler arasında; ABD Devlet Başkanı Obama, BM Genel Sekreteri Moon ve Cumhurbaşkanı Gül ve Avrupalı pek çok lider ile birlikte Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu temsilcileri de bulunuyor.
Yaşanan kaos ve vahşet ortamından IŞİD benzeri örgütlerin fayda sağlayarak marjinal ideolojilerini girdikleri yerlerde halka karşı barbarca kullanmaktan çekinmediklerini belirten Leyla Zana, binlerce yıldır birlikte yaşayan Kürt, Türkmen, Arap, Asuri, Keldani, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Ezidi ve diğer halkların bu örgütlerin sınır tanımaz saldırıları sonucu telafisi mümkün olmayan bir felakete sürüklendiklerini kaydetti.
Zana mektubunun devamında; “Kuşkusuz bu saldırıların nihai hedefi bölge barışı ve bir arada yaşama kültürünü yok etmektir. Irak ve Afganistan’daki anti demokratik ve hatta insanlık dışı uygulamalara karşı sessiz kalmayan uluslararası kamuoyunun bu terör örgütleri konusunda hala net bir tavır alamamış olması ve ‘anlamsız sessizliği’ vicdanları yaralamaktadır” ifadelerine yer verdi.
\"Nijerya\'da kaçırılan kızlarla Ezidi kadınlar arasında fark yok\"
Kürtlerin bu örgütlerin her zaman hedefinde olduğu belirten Zana, \"Nijerya’da Boko Haram terör örgütü tarafından kaçırılan kız öğrenciler ile Şengal\'de kaçırılıp köleleştirilen Ezidi kadınlar arasında hiçbir fark bulunmamaktadır\" dedi.
Leyla Zana’nın liderlere yazdığı mektup şu satırlarla son buluyor.
“Ezidi ve diğer azınlıklara acil insani yardım ulaştırmanızı ve bu barbar saldırıların hedefinde olan tüm etnik ve dini grupların yaşam haklarının korunmasını için Kürt bölgelerinin meşru yönetimleri ile işbirliğini güçlendirerek çaba göstermenizi umut ediyorum. Bu çaba bögesel barış, güvenlik ve istikrarın tesisi için zorunlu bir adımdır. Kazanacak olan insanlıktır.”
