Mehmet Altan dün, son dönemde (özellikle Gezi eylemlerinden sonra) entelijansiyada bölük pörçük ve bazen de kısık sesle dile getirilen bir eleştiriyi açık ve yekpare biçimde yazıya dökmüştü T24’teki köşesinde. Şöyle diyordu: \"Bu iki büyük kitle.
***
Şahsen, Mehmet Altan’ın bu eleştirilerini acımasızca buldum. Eğer buradaki güç birliğinden kasıt, Kürt siyasi hareketinin çözüm sürecini başlatması ve istenilen noktaya gelemese de masada kalmaya devam etmesi ise evet, bu eleştiri hayli acımasızca. Elbette başlayacaklar ve bunun için de şu anda iktidarda olan muhafazakârlarla bir noktaya kadar işbirliği içine gireceklerdi. Bunu son derece doğal karşılıyorum. Bugün hayatı daraltılan Batılı şehirli hiçbir Türk’ün \"Biz çok bunalıyoruz, şu çözüm sürecini bitirin de AKP de görsün gününü\" beklentisi içine girmeye hakkı yoktur. Beklentisi de olmasın. Ne münasebet! Çözüm süreci dışında bu ‘güç birliğine’ kanıt olacak başka hangi alametler var? Altan, MİT’e selam çakılmasından söz ediyor. Bunu yapan Kürt siyasetçi Sırrı Sakık’tı ve Altan’ın dediği gibi partisinden büyük tepki görmemişti. Bunu konuşmak üzere Ertuğrul Kürkçü’yü aradım.
***
Kürkçü’nün Mehmet Altan’ın eleştirileriyle ilgili yanıtı şöyle oldu: \"İslamcı Kemalistlerle güç birliği yapalım da özerkliğimizi alalım diye düşünen bir tane BDP’li, bir tane HDP’li, bir tane KCK’li ya da bir tane PKK’li yönetici olduğunu sanmıyorum. Mehmet Altan’ın sözünü ettiği Kürtler AKP’ye oy verenler olmalı ki biz onlardan mesul olamayız. Bizler yani BDP-HDP\'li siyasetçiler olarak başkanlık rejimine, dar bölge ya da daraltılmış bölge opsiyonlarına karşı olduğumuzu defalarca anlattık. Bu tür girişimlerin Kürtleri bölgeye sıkıştırmak maksadı taşıdığını, böyle bir talebimizin olmadığını, ne istiyorsak Türkiye’nin geneli için istediğimizi söyledik. Sırrı Sakık eleştirisine de ne diyebilirim. Partiyi o yönetmiyor. Altan Tan da bazen genel merkezimizle örtüşmeyen açıklamalar yapıyor. Bu, onların özerkliğidir. Asıl ben \'Kürtler AKP ile güç birliği mi yapıyor\' vehimlerinin sistematik olarak gündeme gelmesini tuhaf karşılıyorum. Bu vehimler özellikle 30 Mart öncesi ‘tatava yapma bas geç’ diyenlerden geliyor. Keşke tatava yapsalardı.\" Bu konu burada bitmez, sonra devam edeceğim.